Son Haftaya Girerken AK Parti Eskişehir Başarıya Kenetlenmiş gördüm

Tarih doktorası olduğu söylenen Meral Akşener Abdülhamit Han dönemine atıf yaparak “İsdibdata” karşı mücadele ettiklerini söylemişti. Türkiye’de siyasal hayatı ve kültürü anlamak için II. Meşrutiyet’in ilanının mahiyetini ve onun sürecini bilmemiz gerekir.

O süreçte Jön Türklerin faaliyetleri ve Parisde düzenlenen I ve II. Jön Türk Kongreleri ön plana çıkar.  II. Jön Türk Kongresi’ 27-29 Aralık 1907 tarihinde yapılır. Kongreye katılan örgütler ve yayın organları şunlardır.

1- Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti.   2- Birleşik Ermeni İhtilâl Topluluğu (Daşnaksutyon)                                            3- Teşebbüs-i Şahsî ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti.                                                        4-Musevi Cemiyeti, yayın organı olarak Lavara gazetesi                                             5- Mısır’da Ahd-i Osmâni Cemiyeti

6- Balkanlarda yayın yapan ihtilalci Razmik gazetesi

7- Amerika’da yayın yapan ihtilalci Hayrenik gazetesi

8- Marsilya’da yayın yapan Armina gazetesi

9- Londra’da Arapça ve Türkçe olarak yayın yapan Hilâfet gazetesi. (Bilimsel yayından alıntıdır)

Bu kongrelerde çeşitli kararlar alınır en önemlisi;Abdülhamit’in yıkılması için her yol mübah olduğu kararı resmi olarak alınmıştır.

Tarih maalesef tekrar ediyor. Aradan 100 yıl geçti bugünde emperyalist Almanya, İngiltere, Fransa, ABD ve onun aparatları don koklayan fettullahcılar ve mayın eşeği pkk Reis Beyin karşısında sıralanmış durumda.

İçeride de siyasal islamcılardan, sol ve sağ liberallere,kürtçü faşistlerden, mezhepçi örgütlere ona buna şuna kadar hepsi  Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerine onun gitmesi için doğal ittifak halindeler. Aynı 100 yıl öncesi gibi Reis Beyin gitmesi için “Her yol mübah”.

Reis Bey’in gözü kaşı için yanında değiliz.Reis Bey büyük ve kadim Türk Devletinin başında olduğu ve emperyalistlere karşı durduğu için yanındayız.

Biz onun yanındayız da onun yanında olması gereken teşkilatları, genel merkez yöneticileri ile temsili demokrasi hakkında görüşlerimi saklı tutuyorum.

Reis Bey layüsel değil onun için AK Parti milletvekili listesi hakkında tartışmaları doğal buluyorum.Benim siyaseten mesafeli durduğum Enerji ve Tâbi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Bey’in ortaya koyduğu karakter ve duruş her türlü saygıyı hakediyor.

Türk Devletinin Enerji politikasını yöneten Fatih Dönmez Bey sağlam ve karakterli devlet adamlığının yanında mütevaziliği ve halkla teması

10 yıldır Ak Partinin Eskişehir milletvekilliğini yapanların açtığı yarayı kapattı. 

Üçüncü sıra adayı Ali Demirel AK Parti’nin çıkış hikayesini temsil ediyor. Ak Parti ötelenen, küçümsenen Anadolu insanının üzerinden yükseldi.

Ali Demirel namusu, haysiyeti ile çalışan bir adam. Asla nereden geldiğini inkar etmeyen, helal ekmeğini garib-guraba paylaşan derviş gönüllü Anadolu insanı. Adam 40 yıldır Eskişehirde hala Eskişehirli değil diye probaganda yapıyorlar.Ali Demirel utancından söyleyemiyor. CHP’li Belediyelerin Ramazanlarda Devletin parası ile reklam için üç-beş yerde iftar düzenlediği yerde kardeşleri ile birlikte yıllardır reklam yapmadan binlerce insanla yemeğini paylaşır. 

40 yıldır Eskişehirde vergi ödeyen, garip-gurabaya sahip çıkan Ali Demirel’i eleştirenler, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hemşerisi olan CHP’nin üçüncü sıra adayına aynı eleştiriyi getirmiyor…….

Teşkilatlarda çalışarak siyasette yükselebilineceği mutlaka gösterilmelidir.Her şeyi Ankaradan atama ile halletmeye çalışırsanız bir gün tıkanırsınız. Listede yer alan Av. Pınar Turhanoğlu’ nun daha üst sıralarda yer alması teşkilatlarda genç insanlar için motive kaynağı olabilirdi.Eskişehirin siyasetini zehirleyenlerin uzun süredir hedefinde olan Pınar Hanım duruşu ve cesareti ile bunu hakediyor…

İkinci sıra adayı Ayşen Hoca’nın mütevaziliğini ve derinliğini takdir ediyorum. Ancak onun neden rahatsız olduğumuzu bildiğini ve Ayşen Hoca’nın gereğini yapacağını düşünüyorum….