Türk Devletinin Sigortaları
Ölümü rahmet-i Rahman’a kavuşmak olarak kabul ediyorsak da kimi ölümlerle bizim de bir yanımız ölür. Mart ayında kaybettiğimiz ağabeyimiz Galip Erdem Hoca ile çilemiz de ölür. Muhsin Bey ile Mamak Cezaevi’nde üşürüz, 25 Mart’ta yalnız kaldığı Keş Dağları’na ağıt yakarız. Ve Muhsin Bey ölür, onunla bizim de gençliğimiz ölür.
***
1980 öncesini bilmeyenler ve sol cenah darbenin mağdurlarının sol ve bölücü Kürtçüler olduğunu iddia ederler. Aslında gerçek bedeli Ülkücüler ödemiştir. Darbeciler, üniversitelerde Atatürk’ün resimlerini indirip yerine Lenin’in, Mao’nun resimlerini asanları, İstiklâl Marşı yerine enternasyonali okuyanları ve Apocuları Ülkücülerle aynı potada eritme gafleti ile inançlarımızın üstünden silindir gibi geçmiştir. Sadakat ve bağlılığımız darbeciler tarafından cezalandırılmıştır.
Galip Erdem Hoca: “Milliyetçilikle, Müslümanlığı çatıştırmak çeşitli tecrübeler sonunda isbatlanmıştır ki, hem Türk milletinin hem de İslamiyet’in zararınadır.” der. 1980 darbecilerinin ezemediği Rahmetli Muhsin Bey’in ‘Turan ve ila-yı Kelimetullah’ davası da bunun üzerine inşa edilmiştir. Muhsin Bey, Devlet Bey gibi Türk devletinin sigortalarındandı. Rus-Çeçen savaşında ve Balkanlar’da Türk Devleti adına yaptıklarını tarih bir gün yazacaktır.
***
Yine, Muhsin Bey’in 28 Şubat sürecindeki direnci ve özgül ağırlığı olmasaydı Türk devletinin genetiklerinin değiştirilme çabası muhtemelen başarılı olacaktı. 28 Şubat postmodern darbesi asla irtica karşıtı bir hareket değildi! Matruşka gibi her maskenin altında başka bir maske vardı. Eğer başarılı olsalardı Suriye modeli bir ülke olacaktık. Türk devleti uçurumun kıyısından döndü. Allah bir daha göstermesin. 28 Şubat’a direnen kişi olarak gösterilen Meral Akşener’in kahraman gibi lanse edildiğine bakmayın; işin aslı 28 Şubat’da tehdit edilen kadın Tansu Çiller’di, tehdit Meral Akşener üzerinden yapıldı sadece… Muhsin Bey’in: “Türkiye asla İran olamaz fakat Türk ordusunun da Esad’ın ordusu gibi olmasına müsaade etmeyiz” resti Türk devletinin genetiği ile oynayanların anlayacağı dilden tehdit ve barajdı. Vatan evlatları içeriden darbecilere direnirken rahmetli Muhsin Bey en büyük dayanakları ve güçtü. O günlerin canlı şahidleri ve kudretlileri hala hayatta. Muhsin Bey, en son Türk devletinin düşmanı olan ABD ve Yunan’a sığınan Fettullahçıların hedefindeydi. Fettullahçılar, Muhsin Beye kumpas kuramadılar, cesaret edemediler fakat onların içinde olduğu ne olduğu hâlâ belli olmayan bir kaza ile rahmet-i Rahman’a kavuştu.
***
Biz Muhsin Bey’in Türk devleti ve Türk milleti için yaptıklarına şahidiz ve ondan razıyız, inşallah o da bizden razıdır!