Washington Büyükelçisi Cevabı

CAN ATAKLI köşesinde “Amerika’da büyükelçimiz var mı?” diye bir yazı yazmıştı. Okudum. Dahası TELE 1 deki her sabah canlı yayımlanan programlarını da izliyorum. Bu yazı ile ilgili son dakikalarda konuştu. İşte yazısından bir bölümü okudu, kendi kendine sorular sordu,baş başa yemek yediklerinden falanda bahsetti..

Yazısında atama kararının resmi gazete deyayımlanmasından başlıyor.. aklına takılan bazı sorularda soruyor?

Sorabilir. Can ATAKLI öyle bilinen yancı, yalın gazetecilerden değildir. Gerçi hafta içi her sabah rahatsız falan olmaz ise, TV de canlı yayımlanan programında bazen kontrol dışı sözler dilinden kaysa bile şapulop, şubolop konuşsada bunu hemen düzeltme yoluna gider, akrobatik beden hareketleri ile verdiği pozometrik pozlar ile masa başı artistliğin güzel örneklerinin hakkını vererek programının izlenmesini sağlıyor.

Eskiler bilir. Lakabı artist CAN’dır..ekranlardan atarlı olsa da kendisinin ikili ilişkilerinde oldukça centilmendir. En azından nerede ne söylenmemesini iyi bilir. Olsa idi hiçbir şey olmasa bile bir şeyleri olurdu..

Belki bu gazeteci dünyasının içinde en okumuşlardan, en iyi eğitim almışlardan biridir. Hem alaylı, hem mektepli. Hani derler ya ..                         Hüdai- nabit cinsinden. En azından,metalürji mühendisi, elektronik-elektrikmühendisi, tıp doktoru, genetik mühendisi, maden mühendisliği okumamıştır, öğretmenlik de yapmamıştır.

Daha bu meslekte neler var neler. Ne yayın yönetmenleri var bir bilseniz. Cahillikleri paçalarından akıyor…Gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayanlar kaseteci olmuşlar..

Umarım aradaki farkı anlamışsınızdır. Şimdikizamanlarda herkesin gazeteci sanıldığı bu ortamda Can Ataklı’nın Mesleği de gazeteciliktir .Ne DPT çalışmış , ne de devletin bir kurumundan ayrılıp, “niyet ettim gazetecilik”yapmaya demiştir.  Öyle hibrit tipli gazetecilerden biri de değildir. Bu mesleğin her türlü çilelerini çekmiş, çilekeşlerden biridir..

Babıali’nin yokuşunu tırmanmış, gazetecilik heyecanlarını yaşamış, ne bakanlar, başbakanlar ne darbeleri görmüş geçirmiş jenerasyondan gelir...

Elma demesini de bilir, alma demesini de bilir..

Tipik bir küçük burjuva reformcusudur. AncakAllah var ya iş takipçiliği yapmamıştır, yancılık yapmamıştır, yandaşlık yapmamıştır.

NİYE BU GİRİŞİ YAPMA İHTİYACI DUYDUM..

Çünkü en azından engin deneyimleri olan bir gazetecinin Murat Mercan’ hakkında ön yargılı bir değerlendirme de bulunduğuna kanaat ettiğim için. Doğrusunu isterseniz mesela Yılmaz Özdil böyle bir yazı yazsa idi güler geçerdim.Ama Can ATAKLI farklı bir gazeteci. En azından ben böyle değerlendiriyorum. Öyle, bir çok konunun detaylarını öğrenmeden fotoğrafı çekmeden analiz yazıları yazmaz diye bildiğimden..

Elbette soru sorma hakkı var. O da soruyor.Aşağıda korkusuz gazetesindeki köşesinden aynen alıntıladım. Eksik ,yanlış anlama olmasın, haksızlık yapmayayım diye..

27 Nisan 2021

Amerika’da büyükelçimiz var mı?

Sizi meraklandıracak değilim, sorunun cevabını hemen vereyim: Evet Amerika’da, Washington’da bir büyükelçimiz var. Adı da Murat Mercan…

2020 Aralık ayında AKP Genel Başkanı tarafından bu göreve getirilen Mercan’ın atama kararı, Resmi Gazete’de bu yılın şubat ayında, 24 Şubat’ta yayınlandı.

O halde niye soruyorum bu soruyu?

Soruyorum çünkü Amerika’da elçimiz var mı, yok mu belli bile değil.

Amerika, PYD’ye yardım ve destek veriyor, Washington Büyükelçisi kimle ne konuşuyor?

Amerika F-35 programından Türkiye’yi çıkarıyor, Washington Büyükelçisi ağzını açıyor mu?

Biden, tam 40 yıl sonra “Ermeni soykırımı” tanımı kullanıyor, Washington Büyükelçisi’nin haberi var mı?

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Murat Mercan, Dışişleri’nden gelmiyor.

Atanması kurallara uygun mu?

Evet, büyükelçilerin ille Dışişleri’nden olması gerekmiyor, çünkü büyükelçilik farklı bir kavram, devleti temsil ediyor bir yabancı ülkede.

Başka ülkeler de yapıyor bunu sıklıkla.

Erdoğan da “Benim onlardan eksiğim mi var?” diye düşünerek herhalde böyle bir atama yaptı.

Ama hemen söyleyeyim hepsi yanlış atamalar, çünkü hiçbiri beklenen etkiyi yaratamadı bugüne kadar.

Murat Mercan da öyle…

Mercan’ın Amerika ile bağlantısı, orada okumuş olmasından ileri gitmiyor.

Dışişleri yetkilileri ile konuşmalarımdan aldığım izlenime göre, Murat Mercan’ın Amerikan yönetiminde söz sahibi olan hiç kimse ile bir ilişkisi yok, kimseyi tanımıyor..

Endüstri Mühendisi olan Mercan, Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirmiş. Sonra Florida Üniversitesi Karar ve Enformatik Bilimler Bölümü’nde doktora yapmış.

AKP’de kurucu olmuş, Eskişehir milletvekili olmuş.

Erdoğan, Amerika’da İngilizcesi ile iyi iş yapar diye Murat Mercan’ı Washington’a atamış.

Murat Mercan, mart ayı başından bu yana Washington’da.

Ama şu ana kadar itimat mektubunu başkana sunabilmiş değil.

Dışişleri teamüllerine göre, bir büyükelçi itimat mektubunu verene kadar büyükelçilik görevini yürütüyor ama bazı kısıtlamalara uğruyor.

Örneğin resmi toplantılara henüz davet edilmiyor.

Biden, “Türkler 15 Nisan 1915’te Ermenilere soykırım uygulamıştır”   dediği sırada, hemen atlayıp Beyaz Saray’a koşabilecek ya da CapitolHill’deki veya Pentagon’daki en nihayetinde Dışişleri Bakanlığı’na ulaşabilecek durumda değil yani.

Bazı tanıdığım büyükelçilere sordum, daha önce bu kadar uzun süre bekletilen elçimizin olup olmadığını.

Olmadığını söylediler ama bunu pandemiye bağladılar.

Pandemi nedeniyle Beyaz Saray itimat mektubu takdim törenlerin yapmıyormuş. Bunun yerine itimat mektubu saraya gönderilmiyormuş sonra. Tıpkı bizim burada televizyonlarda yapıldığı gibi görüntülü bağlantı sağlanıyor ve karşılıklı bir-iki dakika konuşulduktan sonra itimat mektubu kabul ediliyor ve büyükelçi resmen işine başlıyormuş.

Murat Mercan’a bu prosedür de uygulanmamış hâlâ.

Bu tabii pandemi olsa bile iyi bir tutum değil, demek ki Türkiye’yi pek önemli ülke gibi görmüyorlar ya da her fırsatta zora sokmayı, biraz aşağılamayı tercih ediyorlar.

Bu arada bir iki de dedikodu duydum.

Örneğin Murat Mercan elçilik ve konsolosluklar bünyesinde cuma namazına gitmeyen personeli Çavuşoğlu’na bildirmiş ve “Bunları geri çekin” demiş.

Lobi şirketleri ile Bilal Erdoğan’ın arkadaşlarının tavsiyesi ile sözleşme imzalanmış.

Neyse sonuç şu ki; “Washington’da Türkiye Cumhuriyeti’nin şanına yaraşır biçimde bir elçimiz yok. Bu kötü bir şey…”

Yazı kendi içinde çelişkilerle dolu. Hatta kendi kendini yalanlıyor. Hiç düşünülmeden yazıldığı da belli. Sayın Murat Mercan’a haksızlığın ötesinde iftiraya yakın bir şekilde kaleme alması doğrusunu isterseniz hiç yakışmamış. ABD ile ilgili ilişkilerin tüm faturasını neredeyse hepsini toptancı bir anlayışla Murat Mercan’a çıkarma açıkgözlülüğü gösterse bile, sayın Murat Mercan’ın cevabı da çok anlamlı..

Her halde ona da gönderilen bu cevabı yayımlar..F- 35 ler den tutunda Ermeni meselesine kadar sorumlu tutulmuş. Peki, şimdiye kadar Washington’da birçok monşer büyükelçilerimiz görev yapmışlar. Şimdiye kadar ne yapmışlar. Hangi büyükelçi yazdığı yazının içeriğinde yer alan sorunları çözmüşte, henüz daha üzerindeki mürekkebi bile kurumamış olan Murat Mercan’ı yaftalaması inanılacak gibi değil. Monşer-ekselans tiplemelerin çevresinde kokteyl elçiliği yapanlar ve dünyadaki değişimleri takip edemeyen klasik dış işleri bürokrasisinin farkında değiller herhalde.

Türkiye kabuk değiştiriyor. Türkiye taşeron devlet değil. Bu duruma en çok sevinmesi ve mutlu olması gerekenler ikide bir devrimci olduklarını, antiemperyalist olduklarını söyleyenler  olmalı..

Yoksa onlarda numaradan solcu mu? Bidensolculuğumu..O zaman nerede kaldı sizlerin yerli ve milliliğiniz..

Kim inanır sizlere!.. Türkiye’nin menfaatlerini böylemi savunacaksınız. daha dur bakalım..

Tokyo büyükelçiliği görevinde oldukça başarılı olan Murat Mercan’ın Washington’da başarılı olmayacağının kanıtı ne?

Korkunuz şu. Monşerler başarısızdı. Bu hale geldik. Monşerlerin dışında dünyayı okuyan, bilen bir büyükelçinin başarılı olması Monşer takımını elbette rahatsız edecektir. Ki, bir çoğunun dış işlerine nasıl girdiklerini biraz araştıranlar bilirler..

Bundan 40 yıl öncesine gidin, kayıtları bir inceleyin bakın. Kimler kartvizitle, kimler tombaladan dayısı var diye dış işlerine girmişlerdir?

Ona da bir göz at ey!. Can Ataklı..

****

Türkiye’nin Washington Büyükelçisi ve 22.23. Dönem Eskişehir Milletvekili Doç.Dr Hasan Murat Mercan, Korkusuz Gazetesi Köşe Yazarı Can Ataklı’nın köşe yazısında dile getirdiği iddialar ile ilgili olarak yazılı bir açıklamada bulundu. Murat Mercan’ın cevabı yazısını da aşağıya aldım..

Herhalde CAN Ataklı’nın bundan böyle verecek bir cevabı olacak mıdır bilmiyorum..