15 Temmuz, Kast ve Zafer…

15 Temmuz,
Bu meselenin iki ciheti var…
Kast ve Zafer…
Lakin kasteden hainler muzaffer olan gerçek vatanseverler..
Tarihin birçok döneminde muhtiralar darbeler asker görünümlü hainler, mevcut hükümeti devirmek isteyenler, rahmetli Turgut Özal’a suikast düzenleyenler, Adnan Menderes’i Muhsin Yazıcıoğlu’nu katledenler…
Sadece Türkiye de değil.
Bu kast dünyanın birçok yerinde öldü ve malesef devam ediyor.
İşte en son yine ülkemizde yıllarca Türk Silahlı kuvvetlerinde ve Emniyet Teşkilatın da görev yapıp ekmeğini yiyen ve yine bu üniforma ile bir haine biad edip temenna duran kolluk kuvvetlerinin ayaklanması ile gerçekleşmiştir.
Ve yine bu ülkenin mühimmat ve silahları ile bu vatanın gerçek evlatlarına kurşun sıkmışlardır.
Ve anlaşılan o dur ki maksat sadece hükümeti devirmek değil, ülkeyi parçalamak ve kaosa sürüklemektir..

Bir ülkede darbenin etkisi adeta Çernobilin etkisi gibi yıllarca sürmektedir.
Dolayısı ile bu acı tecrübeden geçmiş aziz milletimiz yarınlarda ülkeyi ve milleri neyin beklediğine vakıf olarak bu krize son derece hakim olarak bir Çanakkale ruhu ile müdahale etmiştir.
Çünkü bu ülkenin siyasi geçmişine hakim olan tüm vatandaşları 60- 80 ve 28 Şubat darbelerini ve etkilerini iyi bilir.
İşte 15 Temmuzda bu aziz millet bayrağına 🇹🇷 iradesine ve demokrasisine sahip çıkmıştır.
Ve söz konusu vatan olunca tanklara doğru kendini siper eden kadınlarımız bile ADAM yüreklidir..
Sadece 24 saatte bastırılarak dünyaya örnek olan bu dik duruş takdire şayan bir muvaffakiyettir.
Zira bizim milletimiz ihaneti yakından tanıyan feraset sahibi ve söz konusu ülkemiz olduğunda siyaset üstü tek bir yürektir.
Bu ayaklanma sadece bir cuntanın Ak parti hükümetini yıkması değildir
Ülkemizi ekonomik olarak siyasi olarak, ticari olarak,savunma ve alt yapı olarak bir çok alanda tamamen kendi çıkarları lehine kullanabilecek şekilde organize etme girişimindeki uluslararası bir organizasyondur.
Acı olan bu milleti bundan 40 sene önce imanı ile tavladilar.

Evlatları ile güya ümmete hizmet ile kandırdılar..
Yani ülkemizin ve milletimizin yumuşak karnına sinsi sinsi yaklaştılar.
Ama 15 Temmuz aziz milletimizin darbeler tarihine nokta koyduğu şerefli bir gündür.
Diğer yandan 15 Temmuz sosyolojik açıdan adeta bir farkındalık günüdür.
Sağimizdaki solumuzdaki hatta en yakınınızdaki aynı bozuk zihniyetteki kimselerin farkına varmamizi sağlayan bir gündür.
O karanlık bir o kadar da kutlu zafer gecesinde tereddütsüz canını ortaya koyan ve şehadete eren tüm şehitlerimize rahmet diliyor,
Bu aziz vatanın Mükerrem vatandaşlarının bu yüreği dünya varoldukça muhafaza etmesini cenab-i mevladan niyaz ediyorum.