Lüffen Susma ! Kazım Başkan Sen hep Konuş

Yıllardır Eskişehir’i yöneten CHP’li Belediyelerin siyasi elitleri ile onların yandaş basını ile mücadele etmeye çalışan AK Parti teşkilatlarını ve başkanlarını çoğu zaman yetersiz muhalefet yaptıkları için çok eleştirdik.Geriye dönüp baktığımızda kendimizi de acımasızca eleştirmek gerekiyor. Bizde,maalesef o dönem de AK Partinin Başkanları ve teşkilatlarının AK Parti milletvekillerden hiç bir destek almadıklarını hatta engellendiklerini hep atladık.

Siyaset cesur ve iyi niyetli insanların işidir.Cesareti,iyi niyeti ve tecrübe ile birleştiren siyasetçilerin önü açıktır.Nebi Hatipoğlu seçimi kaybetti ancak siyasi olarak büyük tecrübe kazandı.Mağlubiyeti,tecrübeye ve artı haneye çevirmek her siyasetçinin harcı değildir.Üstüne Hasan Burgaz gibi AK Partiyi tanıyan,siyaseti bilen ve sosyal medyayı etkili kullanan bir ismi kattı.Nebi Hatipoğlu cesareti ve tecrübesi ile AK Partinin Eskişehir’de boşalttığı siyaset alanını yavaş yavaş doldurmaya başladı.

Yıllardır TOKİ ile kavga eden,TOKİ’nin uygulamalarını eleştiren,küçümseyen Kazım Kurt’un;TOKİ’nin yaptığı dubleks konutta oturması büyük bir ironi.Herkesin bildiği,ama söyleyemediği bu siyasi tutarsızlığı Nebi Hatipoğlu’nun dile getirmesi cesareti ve tecrübesinin sonucuydu.

Kazım Kurt Odunpazarında TOKİ’nin uygulamarını engellemek için her şey yapıyor.Ona rağmen TOKİ,yeni konutları onun yüzünden geçte olsa teslim edecek.Nebi Hatipoğlu’nun Kazım Kurt’a çağrısına katılmamak mümkün değil.Nasıl olsa TOKİ’yi vatandaşa kötülüyor ama kendisi TOKİ’den ev almaktan,oturmaktan da geri durmuyor.Gelsin biraz da burada ki TOKİ’de otursun.

AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak,CHP’li Belediye meclislerinde özellikle Odunpazarı Meclisin de Eskişehir’in sorunları hariç her şeyin tartışılmasına isyan ediyor.Kazım Kurt Belediye kaynaklarını ve enerjisini kendi siyasi geleceği için kullanacağına,Odunpazarı Bölgesine kullanasını öneriyor fakat o mümkün değil.

Halk bir Belediye Başkanından;Milletin ona emanet ettiği yetkiyi millet lehine kullanmasını bekler.

Halkın menfaatini savunan bir Belediye Başkanı;halkın malı olan ,Belediyenin kazanç sağladığı reklam ünitelerini,tüm Odunpazarı bölgesini usulsüz olarak devretmez.Bedava verdiği reklam ünitelerine milyonlarca lira ödemez.

Devrederken iki farklı sözleşme imzalamaz.15 yıl boyunca Belediye sınırlarında ihale açmayacağın diye taahhüt vermez.

Kanuna uygun,Belediyenin menfaatlerini kuruyan ihaleler yaptırır.Akaryakıt istasyonu ihalesi gibi ihaleler yaptırmaz,ihale sözleşmesinin altına imza atmaz.

Belediyenin kamyonlarına,otobüsüne,duvara,dağa,taşa milletin parası ile resmini astırmaz.

Belediyenin müteahhiti gözlerden uzakta bir Belediye Başkan yardımcısı ile yemek yerken vurulursa.Aynı Belediyenin başka bir Belediye Başkan yardımcısı da onu vurdurttu iddiası ile yargılanıyorsa halkın Belediye Başkanı kafasını kuma gömmez.

Elbette bir Belediye Başkanı halka karşı duyarlı olmalı.Ama önce Odunpazarının sokaklarının haline bir bakacak.Diyor ya Belediye Başkanının işi “Kaldırım yapmak”değil.Önce kaldırımını yapacak,çöpünü toplayacak.

Halkın Belediye Başkanı,halkın çocukları KPSS sınavlarında ter dökerken kendi çocuğunu,yakınının çocuğunu arka kapıdan sınavsız,mülakatsız memur yapmaz…

Lütfen susma Kazım Başkan hep konuş..Ama bunlara da cevap ver.