“Abi n’olacak bu dünyanın hali?”

“Abi n’olacak bu dünyanın hali?”

” O değilde, galaksi ne gadaaaa da gocumanmış le!”

” Akideş bi de üç boyut derkene ihale mi var nedir artırdılaaaa sanki.Şinci bu ona kadar geldi!”

” Len oğlum bunnara ganıyon mu sen ? Yalan la! Hepicii yalan !”

” Olur mu abey? Sahici gibi emme!”

” Hadi çeneyi bırakın?”

” Abem doğri söylir!Bunnaaa safsata be yeminnen!”

” Bak gene bir artis ölmüş!”

” Yok inanma.Belki on kez öldürdüler onu.Adamı bi öldürmedikleri galdı!”

” Eyi adamdı ”

” Kimmmm?”

” Dedin ya le! O işte!”

” Heee de ne dedim ben?”

” Yaaaa bırakın çeneyi!”

” Abey gonuşmeycezmi?”

” Gonuşunda eliniz boş durmasın!”

” Ahhhha gol oldu!”

“Ne golü?”

” Heee o iddia oyneyyo”

Derken okey bitti.Konuşmalar bitti mi? mi?mi?

Yok devam ediyor.Contunid bu( doğru mu yazdım ki?)

” Ah ulan sarı yedili yaktın beni!”

” Yeşil önlü gelseydi kesin boruydu!”

” Kırmızı beşli çekemedim bir türlü!”

” Atmadın oğlum amma kısır adamsın!”

” Okey atacaktım tam.Tuh bende ki şansa!”

Dört saat süren bu “muhabbet- ül vaziyeti oyun “dan sonra herkes evine dağıldı.

Akşam gene aynı vaziyet.

Aynı muhabbet aşağı yukarı.
Fotokopi yaşam dedikleri bu galiba.

İyi de hayat bunun neresinde?
Çıkın hava alın biraz.Hepiniz yetmiş yaşındasınız.Yaşlılığın dayanılmaz ağırlığı çökmüş omzunuza.
Torunlarınızı sevin.Çocuklarınıza uğrayın.Bak komşun zor durumda.Hadiii yardım et ona.Hani derdin ya sen; bizim zamanımızda komşuluk vardı!
Hadi en azından yeşert o komşuluğu.
Gelip giderken yerden bir iki çöp al,bi naylon poşete koy.
Bi ağacı sula.Bi yavru köpeğe ekmek ver.Bi kediyi okşa mama ver.
Bak o dört saate neler sığıyor!

Neyse.
Oyunlar bitti.

Tüh oyun gene bana kaldı.
Garson hesabı getirdi.
” Yazıyım mı abi deftere”
Yaz deftere bir daha.

Heeee oyunda dördüncü bendim.

Oyunlar bende kalıyor diye okey eşim olmuyor kimse!

“Eeee iyi de ne güzel yazıyordun ey yazar ! Teori sende teyürü pire tık tık olmuş parmaklarında tuşlarda”

Ele veriy talkını kendi üzüm bağında!

İyi de abi vakit geçmiyor n’apcan?
Hem oynaycan.
Hem yazcan.
Başka ne ister bu yaşta bu can?
Yoksa can sıkıntısından patlaycan!

İzninizle.
Kareye adam arıyorlarda.

Verbuda Şey şey şey şeytan üçgeni! bi köşe eklemiş kare şimdi sanki.