Site Rengi

DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pts 3°C
Sal 4°C
Çar 7°C
Per 7°C

Sarı Öküz Hikâyesinin Yeni Kurbanı Şafak Hoca mı?

10.05.2020
A+
A-

Sarı Öküz hikayesini birçok kişi bilir. Bilenler bilemeyenlere anlatsın, demiyelim bilgi tazeliği olsun diyerek ve haddimiz olmayarak bir de biz anlatalım. Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Topal aslan yanına bir iki aslanı da alarak, beyaz bayrak çekmiş ve öküz sürüsüne yanaşmış.

Öküzlerin lideri Boz Öküz ve yanındakilere tatlı dille konuşmaya başlamış: “Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyorum bugüne kadar sizlere zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz’de. Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz kurtulun, yine barış içinde yaşayalım.” Boz Öküz ve heyeti bu sözler üzerine aralarında tartışmış ve teklifi haklı bularak, Sarı Öküz”ü vermişler aslanlara. Bir tek Benekli Öküz karşı çıkmış ama kimseye derdini anlatamamış.

Bir süre sonra aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez Uzun Kuyruk”u istemişler: “Gördünüz mü ne kadar barış severiz! Sizi de kararınızdan dolayı kutlarız. Ancak, şu sizin Uzun Kuyruk var ya, kuyruğunu salladıkça nereden baksak görünüyor ve aklımızı başımızdan alıyor. Size saldırmamak için kendimizi zor tutuyoruz. Oysa sizler normal kuyruklusunuz. Verin onu bize, bu konuyu kapatıp, barış içinde yaşamaya devam edelim.”

Boz Öküz ve heyeti, Uzun Kuyruk’u teslim etmiş, yine Benekli Öküz karşı çıkmış. Uzun Kuyruk, aslanların pençesi altında can vermiş. Bu olay sürekli tekrarlanmış, her seferinde farklı bahanelerle. Sonunda öküzler zayıflamış, aslanlar küstahlaşmış. Artık hiçbir bahane ileri sürmeden, doğrudan müdahale ederek: “Verin bize şunu, yoksa karışmayız” demeye başlamışlar. Birer birer aslanların pençesinde can verirken, Boz Öküz ve birkaç öküz kalmış geride. İçlerinden biri liderlerine: “Ne oldu bize, nerede kaybettik biz bu savaşı? Oysa, vaktiyle ne kadar güçlüydük” diye sormuş. Boz Öküz, Benekli Öküz’ün sözlerini hatırlayarak, gözleri nemli: “Biz” demiş, “Sarı Öküz’ü verdiğimiz gün kaybettik bu savaşı..”

Şimdi buradan nereye geleceğimi az çok tahmin etmişsinizdir. Sağ kesim çok çabuk kurban veriyor ama sol cenah, yanlışı ne olursa olsun sarı öküzü  vermiyor. Eskişehir’de şu an ki sarı öküze konu olan kişi de Şafak Ertan Çomaklı…. Yanlışı yok muydu, elbette vardı. Akademik varyasyonlarla bağdaşmayan pek çok tavrı söylemi vardı ama yaklaşık 20 aya sığdırdığı birçok müspet manada eylemi de vardı. Her şeyden önce Anadolu Üniversitesi’ne gelmiş milliyetçi-muhafazakar kimlikli belki de ilk rektör, Çomaklı’ydı. Bazı kesimler kabullenemedi. Orada 40-50 yıllık işleyen bir baron çarkına ‘çomak’ soktuğu için. Burjuva, halka üstten bakan özel korunaklı sitelerde  oturan, ekabir, seçkinci, imtiyazcı bir zümrenin Şafak hocayı sevmesini beklemeyin. Üstelik bu kişilerin yıllardır egemen olduğu bir üniversitenin idaresini, konuşması, şivesi Anadolu çağrışımlı, yaşantısı  halktan olan üstelik Eskişehir dışından gelmiş bir rektörün yapmasını kabullenmeleri beklenemezdi.

Sözüm o cenaha değil; tam tersi, sağ tandanslı cenaha… Çok  kolay taviz verip sarı öküzü çarçabuk verebilen bir mizacın sahiplerine lafım. Bu şehirde belediye başkanın adı kadın muhtarı döven ve DHKP-C ile anıldığı iddia edilen özel kalem müdürü feda edilmedi. 2010’da adı yolsuzlukla anılan birkaç EBB bürokratı feda edilmedi. Bu şehirde HDP’nin kurultayına belediyenin otobüsünü tahsis eden belediye bürokratı feda edilmedi.

Ramazan ayında düzenlenen sergide minarelerin arasına ‘Ucube’ yazan belediye bürokratı feda edilmedi. Bu şehirde ‘250 bin kişiyi kültür  gezisine götürdük’ deyip asli görevini unutup belediyenin kasasını boşaltan bürokrat feda edilmedi. Bu şehirde ‘HDP’nin PKK ile ilgisi yoktur. Onlar özgürlük mücadelesi yapıyor’ diyen belediye başkanı feda edilmedi. Bu şehirde Gezi olaylarında ülkenin başbakanına ‘ölsün, mezara girsin’ diyen adam feda edilmedi bilakis ödüllendirildi, belediye başkanı yapıldı ama Hızırbey İmam-Hatip Lisesi Müdürü feda edildi. Anadolu Üniversitesi rektörü feda edildi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi rektörü feda edildi. Yani sarı öküz,  gri öküz, boz öküz çoook feda edildi.

Ermeni kardeşlerine soykırım yapıldığını iddia eden Canan Kaftancıoğlu, teröristleri meclise sokan Veli Ağbaba, devletin memurlarını tehdit eden Özgür Özel, Engin Özkoç feda edilmedi, harcanmadı ama milliyetçi-muhafazakar camia her daim adam feda etmeye, harcamaya müsait. Allah’tan Reis Bey var da sahip çıktığı adamına ‘sarı öküz’ muamelesi yapılmasına müsade etmiyor. Tıpkı yakın zamanda Süleyman Soylu’ya ve geçmişte Hakan Fidan’a sahip çıktığı gibi…

Gelelim Şafak Ertan Çomaklı’ya… Yukarıda dedik ki; yanlışı yok muydu? Elbette vardı. Fazla devletçiydi, polisiye tedbirleri bezdiriyordu. Şehire  yabancıydı. Siyasi erkle araya mesafe koyuyordu. Başına buyruk hareket ediyor, birtakım teamülleri göz ardı ediyordu. YÖK’e rağmen güvenlik tertibatı harcamaları yaptı. Annesi hoş olmayan, kabul edilemeyen bir video çekti. Hemen üstüne kendisi SKYPE canlı yayınında: “Sizi anama söylerim haa” dedi. Ammaaa sevgili kardeşim Şafak Hoca, Anadolu Üniversitesi’ndeki oligarşiyi ve baronlaşmış, putlaşmış piramitleri yıktı. Üniversiteyi sağ kesime açtı. Öğrenci ile üniversite yönetimi arasındaki bariyerleri kaldırdı, statükocu elitist anlayışı bitirdi. Her şeyden ötesi ‘bu üniversiteyi ben kurdum’ diyenlere inat, Orhan Oğuz’un kurduğunu beyinlere kazıdı. Bunları yaparken de tortulaşmış zihniyeti rahatsız etti, bedelini ödedi. Sarı Öküz hikayesinin yeni neferi oldu.

Kendisi istifa gerekçesinde rahatsızlığının tekrar zühur ettiğini ifade etmiş. Geçmiş olsun temennilerimi iletiyor, bundan sonraki hayatında sağlık, başarı ve mutluluk diliyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.