VASATIN EGEMENLİĞİ
Ülkemizde ki futbol oyunununda yaşanan adaletsizlikler,sahtekarlıklar, ayak oyunları, kazanmak için her yolun mübah kabul edilmesi tüm sistemimizin özetidir. Mesela Galatasaylı Arif ve 11 farklı takımda oynayan Burak’ın ceza sahası içerisinde penaltı almak için gerçekleştirdiği sahtekarlıklar “Profesyonellik” olarak alkışlanırken, Alman Bundesliga da aynı sahtekarlıkları yapan Adreas Möller 8 maçtan men cezası alır. Biz sahtekarlık yapanları baş tacı yaparız. Alman kim olursa olsun yerin dibine sokar. Geniş kitlelerin ilgisini çeken futbol oyunundaki yönetici,antrenör, oyuncu ve seyirci profilimiz bizim aynamızdır.
Avrupa patentli futbolcular olmasa 85 Milyonluk ülkede Türk statüsünde oynayacak futbolcu bulamazsınız. Çünkü bütün sistemimiz vasatın egemenliği üzerine kuruludur.Ülkemizde siyaset,bürokrasi,sanat, sinema,medya, eğitim özellikle yüksek öğrenim maalesef vasatın işgali altındadır.85 Milyonluk bir ülkede “Kalite ve yeterlilik” ölçütünü karşılayacak insanları parmakla sayabiyorsak vah ki vah halimize.
Eskişehirde sık sık vah ki vah halimize denilecek olaylar yaşanıyor. Yılmaz Büyükerşenin sihirli dokunuşuna kadar hiç bir siyasi başarı sağlamamış, partisinden iki kez atılmış Kazım Kurt’a Ö.F.D’nin medyasında tapılacak adam ve siyaset dehası muamelesi yapılır…… Büyük siyasetçi Kazım Kurt Odunpazarı Belediye Meclis toplantısında kendisine yakışan üslub ve nezaket düzeyi ile “Gazetecilik mesleğine ihanet edenlere yazıklar olsun, lanet olsun. Yanlış haber yazanlara, uydurma haber yapanlara yazıklar olsun, politikacıların emriyle çalışan gazetecilere yazıklar olsun. Olmayan şeyi varmış gibi göstermek için internet sitesi kuran gazetecilere yazıklar olsun. Bunları destekleyenlere de yazıklar olsun. Odunpazarı Belediyesi’nden bu tür destek yoktur.”diye buyurmuşlar.
Neden buyurmuşlar……
Eskişehirde bilinen bir gerçek vardır. Odunpazarı Belediyesinin reklam ve özel kalem harcamalarını eleştiren her canlı bir kısım şey tarafından linç edilmeyi tadar. Kazım Kurt ve mikro milliyetçi yoldaşlarını eleştiren AK Partinin Belediye Meclis üyeleri Ö.F.D’nin sahibi olduğu medya grubu ile BRAVDA’danın önemli bölümünün doğal hedefidir.
Odunpazarı Belediyesini yöneten yoldaş başkanlara muhalefet eden Odunpazarı Belediye Meclisinin AK Parti grup Başkan vekili Murat Özcan uzun süredir hedef.Kimlerin onu hedefe oturttuğunu tahmin etmek için 5 yaş zeka yeterli.
Kısa zaman önce Ö.F.D’nin sahibi olduğu gazetenin internet sitesinde “Yağ stoklayan Meclis üyesi kim” diyerek top oyuna sokuldu. Bu pası alan ABD’de yaşayan bir iş adamının satın aldığı gazeteyi yönetenler tarafından Meclis üyelerinin üzerinde şüphe oluşturuldu. Murat Özcan’ın itibarına altın vuruşuda aynı gazetede yazı işleri müdürü yapılan bir kadın köşe yazanı yaptı.
Bu kişi Özel Kalem Müdürü Şenol Durur kadın muhtara sokak ortasında saldırdığı için ceza aldığında “Ben inanmıyorum” diyen köşe yazanıydı.Hepsi tesadüf…..
Murat Özcan “Bu tür haber yapanlara basın bütçesinden daha fazla para veremeyeceğinizi beyan edin” dursun bu saldırılar diyor. Adamın canı yanmış.
Buna karşın Burberry gömlekli, Mercedesli halk adamı başkanımız her zaman yaptığı gibi olayı sulandırıyor. Olayın giriş, gelişme ve sonucu bundan ibaret.
Ö.F.D’nin medyasında “Tapılacak adam” muamelesi yapılan kendisi. Balkanların ve Ortadoğunun en başarılı Belediye Başkanı Kazım Kurt diyen sucuk-salam-sosis satan gazete sahibinden Belediyeye lokum – şeker alan kendisi. Gazetelerin yayın yönetmenleri ile Ö.F.D’nin mekanında ateş suyu içen
kendisi. Gazeteler günü dolayısı ile kendisini öven-seven kim varsa Belediyenin parası ile Antalyada 5 Yıldızlı Otellerde yediren içeren kendisi. Mağdurum diye ağlayan yine kendisi. Halk deyimi ile “Zeytinyağı gibi üstü çıkıyor”.
Eskişehirde 80’ne yakın haber sitesi olduğu söyleniyor. Haber sitelerinde ortalama 10 kişinin bir şeyler yazdığını düşünün 800 kişi yapar. Koca Eskişehirde Kazım Kurt ve yoldaşlarını eleştiren 10 kişi çıkmaz. Haşmetmahapları %1’e tahammül edemiyor.Hak veriyorum çünkü bir siyaset dehası olarak kendileri ve zengin yoldaşları tapınılacak ulu şahsiyetlerdir…..Bu hadsizi affetsinler.
Bu köşede ve sitede çakma solcu Kazım Kurt ve zengin yoldaşlarının
yönettiği Belediye hakkında “İddia ediliyor” demedik. Her söylediğimiz belgesini koyduk. Kazım Kurt ve zengin yoldaşlarının karın ağrısını nedenini biliyoruz. Otelden çiçek, sucukcudan lokum, çay ocağından çöp konteyneri tekerleği aldıklarını yazıyoruz. 5 metre kare çay ocağından 330 bin dolarlık nasıl çay içtiniz diye soruyoruz. Reklam ve özel kalem harcamalarını soruyoruz. En önemlisi Belediyenin malını-mülkünü kanunsuz ve hukuksuz olarak Ö.F.D’ye nasıl verdiniz diye soruyoruz.
35 Yıl Avukatlık yapan bir Belediye Başkanına Belediye Meclisininden “Alan tahsisi” yetkisi almasına rağmen “Alanın üzerindeki” Belediyenin malını nasıl verirsiniz diye soruyoruz. Hepsi belgeli üstelik kendisinin yönettiği Belediyenin resmi evrakları üzerinden.Buyrun Sayın Başkan Belediye Meclisi Kararını tanımayan sözleşmeye attığım imza bana ait değil deyin. Sucukcudan lokum, otelden çiçek, çay ocağından çöp konteyneri tekerleği almadık deyin.5 metre karelik çay ocağından kesilen milyonluk faturalar sahte deyin.Pandemi sırasında sokaklarda insan olmadığı için reklam vermedik deyin….
Hodri meydan……….
Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir.