CUMHURİYET BİLE RANT ARACI

Dijital çağ öncesi yaşadığınız mekandan kaçma isteği duyduğunuzda, kafanınızıda orada bırakarak nefes alma imkanınız oluyordu. Şu an algılarımızı teyakkuz halde tutan telefonlara sahibiz.Bu nedenle Eskişehirden bedenen uzaklaşarak “Eskişehirin huzurunu ve ruhunu kirleten” şeylerden kurtulamıyorsunuz. Nereye giderseniz gidin o şeylerin, şeylerinden boğuluyorsunuz.Fiziken 10 gün süren bir ayrılık sonrası yine yeni yeniden kendi kendilerine gazeteci sıfatı takanlar ile Nahiye politikacısı şeylerle beraberiz.

Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünü gelenek haline geldiği gibi gereksiz polemikler altında kutlandı. Vatan ve bayrak sevgisi ile Cumhuriyete bağlılığı metre veya kilo ile ölçmüyoruz.Bunun ölçümlemesi çok basit. Kim görevini en iyi yapıyor ise o vatanını en çok seviyordur. Kim bayrak olarak sadece Türk Bayrağını taşıyor ise o bayrağı seviyordur. Kim Türkiye Cumhuriyetinin düşmanlarının karşısında ise o kişi Cumhuriyete bağlıdır.
Bizim yerel yönetimlerde görevlerini çok iyi yaptıklarından dolayı vatanı en çok onlar seviyorlar onun için 29 Ekimi tepe tepe kullanıyorlar.

Acaba öylemi….. Cumhuriyet ile yaşı birbirine yakın Yılmaz Hocamızın yönetimindeki Belediyenin maşallahı var çok istikrarlılar. 10 yıldır çivi çakmıyorlar. Üstüne çokta rahatlar. Toplu taşıma araçlarında ağız ağıza seyahat edenler ile baştan başa 300-350 metre mesafede ki Şair Fuzuli Caddesini 45 dakikada kat edenlerin Büyükşehir Belediyesini yönetenlerin kulakların çınlatmasına hiç takılmıyorlar.
Tepebaşı Belediyesini yöneten Ahmet Ataç’ın da maşallahı var. Yüzüne ameliyatla yerleştirilen gülücükler altında vur patlasın çal oynasın yönetimi.Kürtçü faşist pkknın legal yapılanması HDP’ye oy isteyen Ahmet Ataç mı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Misak-ı Milli doktrinine sahip çıkıyor. Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Misal-Millisinde Musul ve Kerkük’ü dahi Türk topraklarına dahil ederken, kürtçü faşist pkk ve legal örgütü HDP bizim topraklarımızı “Kuzey Kürdistan” olarak adlandırıyor.Bu nasıl Atatürkçülük….Bu nasıl Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak.Ama olsun Ahmet Ataç çok güzel gülüyor….

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt daha başka bir alem…. 87 yaşında ki Yılmaz Hoca ve 77 yaşında ki Ahmet Ataç’a bakarak partisinin gençlik kolları üyesi.Kötü ve başarısız Belediye Başkanlığının nedenini gençliğine mi versek yoksa Yılmaz Hocanın koltukları altında oturduğu makamları kaldıramadığına mı yorsak bilmiyorum.

Kendisi Audi ve Mercedese biner, 10 bin liralık Burberry gömlek giyer, 45 senedir solcuyum diye gezer fakat daha hangi kolunu havaya kaldıracağını bilmez…..
O en büyük solcudur, en büyük halk adamıdır,büyük ressamdır, tiyatrocudur, şairdir her şeyi en iyi o bilir o yapar. Her şeyin en iyisini bilen ve en büyüğü o olduğu için kendileri en büyük Cumhuriyet bekçisi ve Atatürkçüdür.
Mikro Milliyetçi yoldaşlarının “Kızıl Bayrak” sallaması önemli değildir……

Aynı yoldaşının sildiği sosyal medya hesaplarında Atatürk zamanında Cumhuriyete isyan eden Seyit Rıza’ya ağıt yakmasıda önemli değildir. Başka bir yoldaşının Türkiye Cumhuriyetin Ordusuna Lice de kurşun sıkan ABD’nin mayın eşeği faşist pkkyı güzelleyerek. “Lice de direniş var”demesi hiç önemli değildir. Türk ordusuna” İşgalci TeCe Ordusu diyen “Kürtçü faşist pkkyı” Promete etmek, kutsamak nasıl bir art niyet taşıyabilir ki… Kahrol TeCe de, dön yaşa Mustafa Kemal Paşa çok yaşa…… Kazım Kurt Türkiye Cumhuriyetine TeCe diyenleri kutsayan ve promete edenlerle beraber Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu kutluyor…….Yersen peki yiyen var mı?Çoooook…..Her şeyleri riya üzerine kurulu.

Sonuçta 2022 yılı 29 Ekim kutlamaları daha önceki yıllarda olduğu gibi geleneksel şekilde CHPli Belediyelerin Eskişehir’lilerin Cumhuriyete bağlılıkları ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı duyduğu sevgiyi istismar ettiği bir an olarak tarihe geçti.

2022 yılı 29 Ekiminin kazananı, Odunpazarı Belediyesinin usulsüz şekilde devrettiği Billboard ve Clpleri reklama boğan Belediyelere fatura doğrayan Ö.F.D oldu.Afiyet olsun…….

Iksırıncaya, tıkrısıncaya kadar balık yiyin kadehleri doldurun rakı için ama rakıya su karıştırmayı unutmayın.Haberiniz olsun çok kötü çarpıyor sizler benden daha iyi bilirsiniz ama ben yine de uyarayım……

Bir dost.
Eskişehirde yeni bir tür operasyonel basın şeyi türedi.Kendilerine “Gazeteci” sıfatı koymuşlar ve bağımsız olduklarını iddia ediyorlar. Temsil ettikleri medya kuruluşu yurt dışından fonlanıyor.Yurtdışından fonlanan medya kuruluşları sağ-sol ideolojisi fark etmez hepsi operasyonel işler için destek görürler.Bu medya kuruluşu editoryal olarak Türkiye Cumhuriyetinin Ermeni tezlerine karşı duruşunu inkarcılık kabul ediyor ve Türk tezlerini savunan yazıları yayınlamayı reddediyor.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını tanımlarken asla “Türk veya Türk vatandaşı” demiyorlar.Onlar göre Türk yok Türkiyelilik var.
Bu medya kuruluşunun Eskişehir temsilcisi aynı zaman da yerel bir gazetenin yöneticisi.Operasyonel işlere imza atıyor. Gelen bilgiyi çok güzel manipüle ediyor.Bu operasyonel işleri küçümsemeyin eğitim gerektirir.
Şimdi bunlar da Cumhuriyet ve Atatürkçü olduklarını iddia ediyorlar……. At izi it izi hepsi bir birine karışmış durumda.

Bu vatana karşı canımla, kanımla her şeyimle hizmet ettim. Türk Bayrağından farklı bayrak taşımadım.Türkiye Cumhuriyetine asla TeCe demedim.Asla Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarına oy istemedim.Asla Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına ve mirasına saygısızlık etmedim.
Cumhuriyeti kutlamak,Gazi Mustafa Kemal Atatürkün ruhunu şad ve yad etmek bizim gibi sıradan insanların hakkı olduğunu düşünüyorum.Bu hakkı kapı arkalarında Türkiye Cumhuriyeti düşmanları ile hem hal olan hem de Cumhuriyetin bekçisi olanlara.Kime hizmet ettiği belli olmayan insanlara, ideolojilere hizmet eden onlara aparat olanlara bırakılmayacak kadar önemlidir.
Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır.
NOT:Sayın teferruatlar elinizden geleni arkanıza koymayın.