ATATÜRK CHP’DEN TASFİYE EDİLDİ
Otomobilde hangi müzik kanalını açsam her parça sonunda özgürlük vaad eden Kemal Kılıçdaroğlu araya giriyor. Ona göre 14 Mayıs sonrası “Herkes şarkılarını bağıra bağıra rahatca söyleyebilecekmiş”.Ancak özgürlük savaşçısı Kılıçdaroğlu kendi partisini Stalin gibi yönetiyor. CHP’de örgütlerden sorumlu Genel Başkan başkan Yardımcısı ardımcısı Oğuz Kaan Salıcı örgütlere talimat gönderiyor. Yazıda Milletvekili aday tespiti için asla sandık koyulmayacağını,örgütün kendi temayülünü artık nasıl belirlenecek ise kapalı bir zarfla Genel Merkez’e teslim edeceği emrediliyor.Bu talimatları veren CHP’nin örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı kim???? Yeni Anayasa” teklifleri bile hazır olan, kendilerine “10 Aralık Hareketi” adını veren bir grup aydın….. 10 Aralık 2005’te İstanbul Dedeman Otelinde yapılan toplantıda CHP’ye seçenek olacak yeni partiyi konuşmak üzere toplanırlar.Chp’nin yandaşı Soner Yalçın’ın 31 Ekim 2018 günlü Odatv’de “CHP’ye ‘AKP ayarı'” başlıklı yazısını aynen alıntılıyorum.
TÜRK KARŞITLARI Taslağı hazırlayan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili yaptığı Prof. İbrahim Kaboğlu’ydu. “Türk” sözcüğüne karşıydılar, onlar, “Türkiye yurttaşları”ydılar..Taslağa göre, “Başlangıç kısmı, herhangi bir kişi, kurum ya da değere kutsallık atfetme ya da meşruiyet kazandırma kaygısı taşımaktan uzak (…) içeriğe sahip olmalıdır.”
Ulusal ve ulusal-üstü hukuk ilişkisi açıkça düzenlenerek, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü boyutuyla pekiştirilmeli. Böylece hukuk devleti, iç barışa katkısı yanında; ‘ulus-devlet’in milliyetçi saplantılardan sıyrılarak yeniden yorumlanmasını sağlayan bir çatı olarak tasarlanmalı.
Sadece yurttaşlara tanınan siyasal haklarda Türk yerine yurttaş denilebilir. Siyasal haklar bakımından, ‘Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı’, kapsayıcı ve farklılıklara olanak tanıyıcı kimlik olarak tasarlanmalı…”
FEDERASYON TALEBİ
10 Aralık Hareketi hazırladığı Anayasa metninin ‘yürütme’ konusuna önerisi şuydu:En önemli sorunlardan biri de, merkezi otorite ile yerinden yönetimler arasındaki ilişkilerin yeniden yapılandırılması sorunudur. (…) Şöyle ki; bölgeli veya federal devletlerde bölgeler ve federe devletler kendi yasalarına ve anayasalarına sahip olduğu için, ülke öğesine ilişkin düzenlemeler de öne çıkmaktadır. Buna karşılık, bizim gibi üniter devletlerde ülkenin, dolayısıyla
çevre ve doğa ile kültürel varlıkların korunması birkaç anayasal hükümle sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle, yeni bir anayasada, aşırı merkezi yapıdan uzaklaşılması ölçüsünde hem Türkiye’nin yönetimi rasyonelleşir: bir yandan kamu hizmetlerinin etkililiği artar; öte yandan merkezi siyasal otoriteyi dengeleyici mekanizmalar oluşturulmuş olur…”
Meselenin özü buydu. 10 Aralık Hareketi, “Federatif yapı” öneriyordu.10 Aralık Hareketi’nin sözcüsü, FETÖ gazetesi Taraf’ın köşe yazarı Halil Berktay’a gönderdiği 2010 yılı başındaki açıklamasında şöyle diyordu:
“‘Atatürk tartışılamaz’ diye son derece saçma bir görüşüm hiçbir zaman olmadı…” Açıklamayı Berktay’a ulaştıran “10 Aralık Hareketi Yürütme Kurulu adına”, şimdi örgütlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’ydı!
Soner Yalçın’ın yazdıkları bunlar.
10 Aralık Hareketinin diğer paydaşları Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’u teslim ettiği Canan Kaftancıoğlu,Kürtçü Sezgin Tanrıkulu ile iktidara geldiklerinde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik çekincelerini kaldıracaklarını söyleyen İstanbul Milletvekili Yunus Emre.
Kendi partisinde demokratik yöntemleri boğan stalinist Kemal Kılıçdaroğlu ülkeye özgürlüğü anayasadan Türk’lüğü çıkartacak,ulus-devlet ve milliyetçiliği reddeden,federasyonu talep eden 10 Aralıkçılarla beraber getirecek.
Yeni CHP’nin kürtçü-faşist pkk-ypgnin siyasi ayağı Hdp ile beraber hareket etmesi asla tesadüf değil.
10 ARALIK HAREKETİ’NİN ESKİŞEHİR AYAĞI KİM???
Eskişehirde CHP’nin siyasi elitlerinden Yılmaz Büyükerşen ile çok farklı noktalarda olmamıza rağmen vatanperverliğinden asla şüphem yok. Ahmet Ataç duruma göre pozisyon alan bir pragmatist.Pkk nın siyasi kanadı Hdp’ye oy isteyen bir kişinin vatanperliği her zaman soru işaretidir.
TSİP(Türkiye Sosyalist İsci Partisi) geleneğinden gelen Kazım Kurt ile Odunpazarı Belediyesini eş başkanlıkla beraber yönettiği çakma sosyalist Stalinist yoldaşları 10 Aralıkçılarla aynı kafa ve yöndeler.
Bir tarafta Türklük benim şiarımdır (Ülkü,ilke), vatanın bölünmez bir bütündür diyen katıksız vatansever Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Paşa.
Diğer tarafta anayasadan Türklüğü çıkartacak, ülkeyi federasyonlara ayırmak isteyen yeni CHP.
Eskişehirde CHP’li elitlerden Yılmaz Büyükerşen’den başka Atatürk’ün ismini, resmini kullanmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum.
Karar sizin……..