Bizi “İdam edin”…….Rahatlayın

Ülkem ile ilgili her umudumu yitirdiğim de veya ideolojik kırılmalar yaşayan Dava adamlarını,solcu geçinen kompradorları,oportünistleri gördügüm zaman Cemil Meriç’in Türk siyaset sosyolojisi için”Türkiye’de sağ ya da sol diye bir ayrım yoktur, namuslu olanlarla namussuz olanlar vardır.Siz her zaman namuslu olanlardan olun“.Yorumu aklıma gelir…Ama artık yeter…..Basın Kamu adına kamuyu denetlemek ile yükümlüdür.Biz denetlemeyi yürütürken hiç kimse ve kuruma karşı bilgi ve belgesiz isnatta bulunmadık.

Biz “AKP”yandaşı olduğumuz için, AK Parti Milletvekillerine karşı, BRAVDA’nın CHP milletvekiline toz kondurmadığı gibi bizim de onların önlerinde eğilmemiz gerekiyordu.Biz tam tersini yaptık birbirleri ile konuşmayan Harun Karacan,Nabi Hoca ve Emine Nur Hoca’yı eleştirdik. CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım Meclis kürsüsünden Harun Karacan’a ağır iddialarda bulundu.Bu iddialar bütün muhalif basında günlerce yayınlandı.Oğlu Türk Hava Kurumunun Eskişehir Başkanı oldu twitter yıkıldı.Neler neler yazdılar.                     Ben bu iddialar üzerinden yazılanlara karşı Harun Karacan’ın herhangi bir basın kurumunda tekzip yayınladığını görmedim.Edilen hakaretlere karşı dava açtı mı bilmiyorum..

Bizde Milletvekilliği döneminde halktan kopuk yaşadığını düşündüğümüz için “Harun Karacan milletvekilliği sona erdiğinde sokakta selam verecek adam bulamayacak”dediğimiz için Harun Karacan’ın şikayeti üzerine “Kamu görevlisine”hakaret suçlaması ile ifade veriyoruz.Ne Harun Karacan kadar servetimiz ne de onun kadar gücümüz var.Biz onun hala güçlü olduğunu biliyoruz.Biz bu memlekette GÜÇLÜLERİN HUKUKU” değil “HUKUKUN GÜÇLÜ”olduğuna inancına sahibiz.

Özgür Fethi Demirtaş Eskişehir Spor Eğitim Vakfının Genel Sekreteri olarak, Eskişehirsporun reklam elemanlarını 35 gün önce İstanbul’da kurulan bir ADARGA isimli şirkete kiralamak amacı ile yapılan protokole imza atıyor.O şirketin bütün işlerini Eskişehir’de Özgür Fethi Demirtaş’ın şirketleri yapıyor.Aradan üç sene sonra ADARGA isimli firmanın şirket merkezi İstanbul’dan Özgür Fethi Demirtaş’ın şirketlerinin bulunduğu adrese taşınıyor.Bunların hepsini belgeliyoruz.

Belgeler üzerinden Eskişehir Spor Egitim Vakfı, Eskişehirsporun Billbord,CLP ve diğer reklam elemanlarını,hiç kimseye duyurmadan, kamu oyundan kaçırır gibi 35 günlük bir şirkete niye verdiniz; yoksa kendi kendinize kiralama mi yaptınız diye sorduğumuz için hakaret suçlaması iddiası ile karakolun yolunu tutuyoruz.

Odunpazarı Belediyesi ile Eskişehir Spor Eğitim vakfı arasında yapılan sözleşmede imzası olan dönemin Başkanı Sinan Özeçoglu’na Vakıf ile ADARGA arasında ki sözleşmeye siz mi imza attınız,siz attıysanız kendi şirketinizin malı olsa böyle bir sözleşmeye imza atarmısınız diye soruyoruz.Yine hakaret suçlaması ile karakolun yolunu tutuyoruz.

Odunpazarı Belediyesi’nin AK Parti’li  Meclis üyesi Yüksel Yoldaş Yıllık denetim komisyonuna seçiliyor.Denetim Komisyonu raporuna şerh koyarak Belediyenin bilgi ve belgeleri üzerinden rapor yazıyor.Rapor o kadar detaylı ki inanamazsınız.Bizde sayın meclis üyesinin raporunu bire bir kamuoyuna sunuyoruz…

Yazının sonunda”Konudan bağımsız”şerhi koyarak.Ne ismin,ne adresin,ne kişisel veri olan tapu bilgilerin olmadığı bir tavsiye üzerine bir Bürokrat bizi arıyor.Yazıda isim,adres hiç bir şey olmamasına rağmen arıyor…Bütün bunlara rağmen nezaket gereği,sunduğu İstisnai bir çekincesinden dolayı ilettiği talebini yerine getiriyoruz….

Gösterdiğimiz nezaketi hak eden birisimiydi.Asla…….Fakat ilettiği istisnai durum bizim için daha değerli.…

Bizi Savcılığı şikayet edecekmiş..Buyrun lütfen buyrun…Başka bir husus daha var. İki kişi arasında görüşme iki kişi arasında kalacağı için bizde kalsın.

Biz bazı işlerin nasıl döndüğünü Meclis üyesi Yeşim Arslantaş’a, AK Partili kadın siyasetçi Av.Pinar Turhanoglu’a,Yüksel Yoldaş’a,Murat Özcan’a yapılanlardan dolayı iyi biliyoruz.Hakkımızda atılacak belgesiz,kanıtsız her iftiranın kaynağı bizim için artık bellidir.Hodri meydan…

Nazım Hikmet’in dediği gibi “En uzak köy ölüm”…

Herkes teker teker gelsin.Bence bizi şikayet etmeyin..Direk Recm edin.İçiniz soğumadı mı idam ettirin….

Yetmiyor mu????Yetmez tabii…

Biz Eskişehir’in kudretli elitleri ile vuruşurken nasıl bir AK Parti yandaşıyız ki önceki dönemin AK Parti medya sorumlusu tarafından sansürlenme şerefine dahi nail oluyorduk.

Biz ne hakim ne savcıyız.Ne de kendimizi devlet yerine koyuyoruz.Amacımız ve isteğimiz kamunun ve milletin parasını kamu adına kullananlar “Hukuk içerisinde”sıkı denetim altında olsun.

Siyaset kurumu da demokrasinin temel paradigmasına sadık kalarak milletin kendilerine devrettiği temsil yetkilerini milletin menfaatine kullansın.

AK Parti’nin Odunpazarı İlçe Başkanı Ümit Sezer aynı zamanda Odunpazarı Belediyesi Meclisinde bulunan AK Parti grubunun başkanıdır.Kendisi grup başkanı olarak içerisinde ciddi iddialar barındıran denetim raporu hazırlayan meclis üyesi ile görüşme ihtiyacı duydu mu onu geçiyorum böyle bir raporun varlığından haberi var mı????

Eğer rapor ile ilgili bilgi sahibi ise;Koskoca iktidar partisinin yerel teşkilatında “Hukuk kurulu” vardır diye düşünüyorum.Sayın ilçe başkanı bu raporu hukuk kuruluna sundu mu????

Odunpazarı Belediyesini AK Parti’li veya MHP’li bir Başkan yönetiyor olsa ve bu raporda yazılanların yüzde de biri kamuoyuna yansısa ortalığı yıkarlardı…

Siyaset hem ayranım dökülmesin hem yoğurdum ekşimesin yeri değildir.Siyaset Cuma mesajı,düğün dernek,eş dost ziyareti ile değil cesaret ve vizyon ile yapılır.

AK Parti bu şekilde seçime girecekse ise ben sonucu şimdiden söyleyeyim..

Meclis üyesi bir dostumuzla vesayet denetim mekanizmasının nasıl işlediği ile ilgili konuşuyoruz.Enterasan iddialarda bulundu ….Aynen aktarıyorum “Denetleyen ile denetlenenin ikili ilişkiler geliştirmesi,sempatik kanalı açık tutmaları denetim mekanizmasının bağımsızlığına gölge düşürür.Muhalefet mensubu bir meclis üyesinin zor zar temin edebildiği belgeler üzerinden tespit ettiği gayrı kanunu işlemleri her dediği emir kabulü gören vesayet denetçilerinin aynı işlemi tespit etmemesi mümkün mü…..

İstenirse her şey bulunur.Mesela Odunpazarı Belediyesi’nin periyodik Sayıştay denetiminde, denetçiler büyük bir işlem aykırılığı tespit ettiler!!!!!!!!!Memur yediği yemeğin KDV’sini bilmem kaç kuruş eksik ödemiş…Varsa onu da tespit etsin de denetim işi gariban memurun yemeğine kaldıysa vay halimize”

Onun için bana bir daha kimse sakın Sayıştay denetimi falan demesin……. Sayıştay gibi denetleyecekse hiç bir anlamı olmamasına rağmen 5 Yıldır Belediyeyi denetlemeyen İçişleri Bakanlığına da hayret ediyorum.

Hakları vermek lazım Eskişehir de ki CHP’li Belediyeler de “AKP bize baskı kuruyor”diye çok güzel ağlayarak iyi tiyatro sergiliyorlar.