Goygoycular !
Bir süredir Eskişehir’in sıcağından,sıkıcı gündeminden ve teknolojiden uzak eşsiz Doğu Karadeniz deyim.Benim gibi kafası az çalışan,beynine oksijen gerekli herkese oksijeni bol Karadeniz dağlarını ve yaylalarını tavsiye ederim. Hatta oralardan buralara “Oksijen boru hattı” yapılmış olsa ne kadar iyi olurdu.Beyni oksijensiz kaldığı için saçmalayanlara direk oksijen takviyesi yapılırdı.
Eskişehir kaldığımız yerden devam ediyor.1 Milyona yakın insanın yaşadığı kentin dağ gibi biriken sorunlarının en büyük sebebinin 25 yıldır Büyükşehir’i yöneten Yılmaz Hoca ve bürokratları ve 20 senedir Tepebaşı’nı yöneten Ahmet Ataç ile 10 Yıldır Odunpazarı Belediyesini yöneten Kazım Kurt değilde benim gibi ne kadar yıpranmış,yorulmuş,yaşlanmış adam varsa umut olarak önümüze koyuyorlar.
Aydınlanma ve pozitivizmi yaz desem yazamayacak insanlar -a- desek bilim -b- desek akıldan bahsederler.Akıl ve bilim belli bir yaş sonrası karar alma ve doğru düşünme mekanizmalarının sağlayan hücreler ölmeye başlıyor diyor ki uygulamalar bunu ispatlıyor.
Günümüzde Mareşal yok fakat görevde olsa 68 yaşında,Orgeneral 65 yaşında zorunlu emekli ediliyor.Memur statüsünde kabul edilen en üst düzey kamu çalışanından en alta kadar hepsi 65 yaşında emekli olmak zorunda.Türkiye de sadece akademik personel 75 yaşına kadar çalışabiliyor o da şartlı olarak.
88 yaşında ki Yılmaz Hoca ve 77 yaşında ki Ahmet Ataç ile 67 yaşında ki Kazım Kurt yaş sınırından dolayı mesleklerini kamu da icra edemezler.Ama “Kamu İdarecisi”olarak kaderimize etki edebilirler.
Bir Mareşalin,akademisyenin,Tıp Doktorunun,Hakim ve Savcının çalışmamasını gerektiren şartlar demek ki siyasetçiler için geçerli değil………Ya diğerleri ya da siyasetçiler normal değil.
Türkiye de nüfusun %22’si 0-14 yaş, %68,1’i 15-64 yaş ve %9,9’u da 65 yaş ve üzeri bireylerden oluşturuyor.Lafa gelince Atatürk Cumhuriyeti gençlere ve çocuklara emenet etti diyorsunuz.Fakat koltukların üstüne oturmuş mızıkçılık yapıyorsunuz……
Eskişehir de bu sesler yüksek tonda konuşulmaya başlayınca BRAVDA’da ki şeyler hemen ters manipülasyona başladılar.Neymiş “Efendim yaş üzerinden siyaset ayıp oluyormuş”.Karşı mahallede bu manipülasyona balıklama atladı ve sustular.
Bu garib bir durum AK Parti teşkilatları içinde geçerli.Chp li Belediye Belediye Başkanlarına getirecekleri eleştirilerin Başkanları mağdur duruma düşüreceklerini düşünüyorlar…..İlginç..
Örneğin AK Parti’nin Odunpazarı Meclis üyesi,Belediyenin harcamalarında tespit ettiği usulsüzlükleri raporluyor.Biz kamuoyuna duyuruyoruz AK Parti’nin Odunpazarı İlçe Başkanından hala ses yok…..Bravo tebrik ediyorum….
Örneğin BRAVDA’da bir köşe yazanı manifesto niteliğinde bir yazıyı kaleme almış!!!!!!!Eskişehir’de AK Parti’nin Belediye Başkan Adayı “Hem alkollü ortama hem de Camiye giren biri olmalıymış.Yoksa insanlar yaşam özgürlüklerine müdahale olarak algılarlarmış…..Vizyon şahane!!!!
Bir insan içki içerek çağdaş,vizyon ve ahlak sahibi olamayacağı gibi,sadece camiye giderek de iman ve ahlak sahibi olmaz……
AK Parti’nin kimi siyasi elitleri yukarıda ki gibi yazanların,Belediyelerden fonlananların,lokum satanların,Belediyeyi yönetenlerle rakı masasında kadeh tokuşturanların,Belediyecilerle tatil yapanların kayıklarına binmeyi çok seviyorlar.
Allah’tan Milletvekilleri Fatih Dönmez Bey ve Ayşen Hoca Ahmet Abi,Kazım Abici şeyler ile “Dün Yılmaz Hocamla beraberdik”goygoycularına uzak ve mesafeliler…
Ancak sayın milletvekillerini yanlarında kümelenen bir gruba dikkat etmeleri hususunda uyarıyorum..
Eskişehir de adına basın denilen şey CHP’li Belediyelerin kontrolündedir…O şeyin bir ucunda İP diğer ucunda TİP vardır.Ortalarında halkın kurtuluşcusu,TKP”li,EMEP’li,
Yeşil Sol partili,TSİP’li vs vs vs vs vs ile Selahattin Demirtaş hayranları vardır….Tayyip Erdoğan ve Devlet Bey’den ölesiye nefret ederler…
Bunların en üstünde de patron Özgür Fethi Demirtaş….
Milletvekillerinin yanında kümelenen o grup birilerine yaranma derdi ile BRAVDA’yı Sayın Milletvekillerine empoze etmeye çalışıyorlar…..