AFET RİSKİ OLAN 8 MAHALLE DE YILMAZ HOCA’NIN HİNLİGİ

Bu Yazıyı bundan Üç Yıl 2 Ay önce kaleme almışım.30 Ocak 2020 Elazığ Depremi hemen sonrasında Şehrimizde 8 Mahalleyi ilgilendiren Afet Riski taşıyan 8 Mahalle ile ilgili bir gelişmeleri açık net ve Sarih bir şekilde yazmıştım. Elazığ Depremi olmuş,İzmir Depremi olmuş ve geçen ay Asrın felaketi Kahramanmaraş Depremleri olmuş ve 2013 ten bu yana olduğu gibi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi hiç bir adım atmamış olduğunu maalesef hep birlikte görüyoruz Şimdi 30 Ocak 2020 tarihli yazımı tekrar Yayınlıyoruz

“Eskişehir’de Büyükşehir Belediye Başkanının resmi danışmanı olarak maaş alan bir köşe yazarı meslektaşımız köşesinde yazmış. “Düşünün Eskişehir’de yerel basının sustuğunu” diyor………Elazığ depremi hepimizi sarstı.Depremle beraber, klasik yapılması gerekenler, yapılmayanlar vs vs vs. Yine günü kurtardık yeni bir depreme kadar konuyu kapattık. Arkanıza yaslanın lütfen gerçekleri sadece Eskişehir’de burada okuyacaksınız. Eskişehir’de depreme karşı ne önlemler alınmış, neler yapılıyormuş gibi yapılmış. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Çevre Şehircilik Bakanlığına müracaat ederek aşağıda Bakanlar Kurulu kararında okuyacağınız mahallelerin Riski alan ilan edilmesini taleb ediyor. Bunun üzerine Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın 17 Nisan 2013 tarihinde müracaatı ile Mayıs 2013 tarihinde Bakanlar Kurulu aşağıdaki kararı alıyor”               Eskişehir Tepebaşı İlçesi, Mustafa Kemal Paşa, İhsaniye, Hacıalibey, Yeni, Işıklar ve Mamure mahalleleri ile Odunpazarı İlçesi, Deliklitaş ve Kurtuluş mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın riskli alan ilan edilmesi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 10/4/2013 tarihli ve 1718 sayılı yazısı üzerine, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 17/4/2013 tarihinde kararlaştırılmıştır”.Eskişehir kamuoyuna şu ‘İyiki Susmamış’ basın ile oluşturulan algı var. Efendim Riskli alanı Hükümet ilan etti. Doğru ancak Bektaşi hikayesinde gibi bu bölgelerin Riskli ilan edilmesini isteyen Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, yetki Bakanlıkta, Çevre Şehircilik Bakanlığı burada aracı. Devam edelim. Bakanlar Kurulunun kararından sonra. Çevre Şehircilik Bakanlığı 29 Mayıs 2013 tarinde 2683 sayısı ile Büyükşehir Belediyesine yazı yazıyor. Yazı ile ilan edilen Riskli alanda Eskişehir Büyükşehir yetkilendiriliyor. Sadece onama yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığın da kalıyor. Üstüne de Belediyenin hazırlayacağı plan ve proje için 2.000.000 (İki Milyon) lira hibe veriyor.

Burada size ek bilgi vereyim. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun nedir.Bu kanunla riskli yapılar ile riskli alan ve rezerv yapı alanlarının tespitine, riskli yapıların yıktırılmasına, yapılacak planlamaya, dönüştürmeye tabi tutulacak taşınmazların değerinin tespitine hak sahibi olacaklarla yapılacak anlaşmaya ve yapılacak yardımlara, yeniden yapılacak yapıların şart ve esaslarını belirler. İşin Türkçesi Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin istediği yetkiler ve Belediye’ye yapması gerekenler. Devam edelim bütün bu yetkileri alan Büyükşehir Belediyesi dört yıl sonra 17 Nisan 2017 tarihinde 1/5000 Nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar plan teklifini Çevre ve Şehircilik Bakanlığına teslim ediyor.Büyükşehir Belediyesinin aldığı yetkilerle 4 Yılda neler yaptı… Maket hazırladı, Riskli Alan içerisinde ki hak sahiplerini çağırdı,hak sahiplerine ‘İyiki susmayan’ yerel basın da yer almayan şu teklif yapıldı.”Siz bize yetki verin gerisine karışmayın’ basit ve anlaşılır örnekleyeyim. Cadde üzerinde 3 oda 1 salon 150 metrekare eviniz var. Büyükşehir Belediyesine yetki vereceksiniz dönüşüm sonrası sizin yeni dairenizin Riskli Alan içerisinde nerede olacağı, kaç metrekare olacağını bilemeyeceksiniz.Riskli Alan ilan edilen bölgede insanlar Dernek kurdular hatırlarsanız.Hak sahipleri bunlarla uğraşırken Sayın Hocamız “iyi susmayan’yazılı ve görsel Medya da Riskli alan içerisinde ki insanları düşündükçe uykusunun kaçtığını anlatıyor, karşısında ki meslektaşlarımız da Hocamızın dertlenmesinden, dertleniyorlardı. Riski alanla ilgili Plan ve projeler hazırlanırken hiç bir ilgili kurumların bilgisine ve görüşüne başvurulmuyor. Eskişehir’de bulunan Osmangazi ve Anadolu Üniversitesi bypass ediliyor.

Eskişehir’de ki ilgili meslek odaların görüşünün alınmıyor ilginçtir onlar da buna itiraz etmiyor. Dört Yıllık süreç böyle yaşanırken Riskli Alan projesi ile alakalı çekincesi olanların sesini duyurmaları mümkün olmuyor.

İnanmayan Riski Alan Mağdurlarının Dernek Başkanı ile görüşebilir fakat biliyorsunuz bizim ‘İyiki susmayan yerel basınımız var‘ Süreç devam ederken Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Plan ve Proje hak sahiplerini haliyle tedirgin ediyor.

Çünkü Yılmaz Hoca’nın 20 Yıllık bizim alıştığımız tavrı net yapacağı herhangi bir icraatla ilgili herşeye sadece kendisi karar. Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin talebi ve teklifi ile Riskli alan ilan edilen Bakanlar Kurulu kararırın iptali için dava açılıyor. Davaya Danıştay ondördüncü dairesi bakıyor. Davada hasım olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı hasım olarak görüldüğü için cevabları bu kurumlar vermek zorunda kalırken, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi davaya müdahil bile olmuyor.Düşünün bölgenin Riskli Alan ilan edilmesi için Bakanlığa müracaat eden, yetkiyi alan, projeyi hazırlayan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi aradan çekiliveriyor. Kendi hazırlattığı projeye sahip çıkmıyor. Bizce nedeni herzaman ki gibi algı.

Devam edelim Danıştay 14.Dairesinin karşı itiraz hakkı olmadan yürütmeyi durdurma kararı sonrası, Danıştay 6.Dairesi 9 Mayıs 2019 tarihinde 2019/3972 Sayılı kararla Riskli Alan ilan edilen Bakanlar Kurulu kararını iptal ediyor.İptal için gerekçeli kararda neler yazıyor. Lütfen dikkat buyurun ‘İyiki susmamış’ basında okuyamayacaksınız.

Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan riskli alan teklif dosyasında yer alan teknik raporun, dava konusu alanın zemin yapısı veya üzerinde yapılaşma sebebi ile can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak nitelikte olmadığı, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için 6306 Sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik raporla oluşturulmadığı gerekçesi ile riskli alanın ilan edildiği Bakanlar Kurulu kararı iptal ediliyor.

İşin Hukuk ve Teknik dil olmadan anlaşılır Türk’çesi. Riski Alan bölgesi için yapılan saha çalışması yetersiz. Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin Riskli alan dediği bölge için hazırladığı raporun içi boş.Peki niye boş? O zaman o bölge niye riskli alan ilan edilmesi için zorlanıyor???

Enteresan Büyükşehir Belediyesi 6306 Sayılı Kanunla hak sahipleri ile uzlaşması gerekirken, uzlaşmayı 4 Yıl boyunca sağlayamıyor.Tamamen Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlatılan Porsuk 1 ve Porsuk 2 projelerini teknik adam olmadığımız için, Teknik adamlara danıştık.

Aldığımız cevabı sizlerin takdirine sunalım “Bizce Porsuk 1 ve 2 projeleri Porsuk Çayı kıyısında ki düşük yoğunluk ve kısıtlı alanı düzenlemek için planlanmış, yetkisi olmasına rağmen riskli alan içerisinde kalan yapılaşma yoğun olduğu yerler gözardı edilmiş’bu eğer iddia edildiği gibiyse fecaat.

Riski Alan Mağdurlarının kurmuş olduğu Dernek ve mağdurların 4 Yıl boyunca niye bağırdığı ama ‘İyiki susmamış’ basında sesini niye duyuramadığını şimdi daha iyi anlıyoruz.

Depremle mücadele adına Riski Alan ilan edilen bölge ile alakalı Eskişehir’ e anlatılanlarla gerçekler farklıymış.

Yıllarca Yılmaz Hoca’nın engelleniyorum tezinin de çöktüğü anlıyoruz.Aklımıza gelen deli sorular var.Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Riskli alanla ilgili Eskişehir’de oluşturduğu algı şöyleydi. “Riskli alan kararını AKP Hükümeti aldı biz kucağımıza da bulduk” öğreniyoruz ki Bölgenin Riskli Alan ilan edilmesi teklif ve talebini Çevre ve Şehircilik Bakanlığından isteyen Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ymiş.

Engellendiğini iddia eden Yılmaz Hoca’ya karşı AK Parti’de al demiş istediğin kararı, istediğin plan ve projeyi uygula. Sana proje için 2.000.000 TL. Sonuç tamamen Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Plan uygulamaları ve projelerden sonra mağdurların hak arayışı sonrası açtığı davada, mağduriyetin nedeni olan Büyükşehir Belediyesi kendisini inkar ederek, projesine dahi sahip çıkmayarak müdahil dahi olmuyor.

Peki Poje hazırlanması için Bakanlık tarafından Büyükşehir Belediyesine hibe edilen 2.000.000 TL çöpemi gitti?Herhalde Sayıştay peşine düşer diye düşünüyorum.Riskli alan ilan edilen 2013 tarihinden sonra anlıyoruz ki bize enforme edilen her şey algıymış. Ak Partililer susmuş,niye sustunuz diyoruz. Diyorlar ki biz susmadık, bir bölgenin Riski Alan olarak ilan edilmesi için Bakanlar Kurulu kararı lazım. İtiraz etsek Yılmaz Hoca depreme karşı insan canı ile oynuyorlar beni engelliyorlar diyecek. Bizde Büyükşehir Belediyesinin Riskli alanla ilgi teklif ve talebinin onaylanması sağladık. Yılmaz Hocanın Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı plan ve projeye de müdahil olma yetkimiz yoktu. Velevki dedikleri doğru Ak Partililere o zaman şu soruyu sorduk’Yılmaz Hoca Afet Riskli Alan kararını Ankara aldı’dedikçe siz “Kararı Kanunen Ankara almak zorunda fakat bu kararın alınması Büyükşehir Belediyesi istiyor” demediniz deyince cevabları. Söyledik çok söyledik yazan, duyan olmadı dediler. Büyükşehir Belediyesinden maaş alan Köşe yazarının söylediği “İyiki susmayan yerel” basın Eskişehir’de Belediyeleri ve Başkanlarını eleştiremez, onların aleyhinde hiç birşey ya-za-maz.

Eskişehir’de Belediyeleri eleştiren kimse onun gereğini yaparlar. Afet Riskli Alana Eskişehir’de belgeleri ile Afet Riskli Alanı isteyenin Büyükşehir Belediyesi olduğunu ilk kez ifade eden ve mağdurların hakkını savunan tek Medya kuruluşu Haber Ötesi’dir.”İyiki susmamış yerel basın varmış.

Anlayın hiçbirşey ya-za-maz-lar.Eskişehir’de 2 Üniversitesi Bypass edilen, Afet Riskli Alanla alakalı tek bir çalıştay yapılmadan, hak ve yapı sahiplerinin çoğu ile anlaşılmadan, İstanbul’a hazırlatılan Plan ve Proje ile iddia edilen “Porsuk 1 ve 2 projeleri Porsuk Çayı kıyısında ki düşük yoğunluk ve kısıtlı alanı düzenlemek için planlanmış, yetkisi olmasına rağmen riskli alan içerisinde kalan yapılaşma yoğun olduğu yerler gözardı edilmiş’ görüşüne bir cevap alabiliriz diye umuyorum. Şeklinde Üç Yıl 2 Ay önce yazmışım

6 Şubat Depreminin hemen sonrasında sanırım 9 yada 10 Şubat tarihinde Eskişehir’deki Üç CHP’li Belediye bir protokole imza atıp bizi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı engelliyor mealinde bir açıklama yaparak yine ve hala bir Hinlik düşünüyor.Bu  açıklamalara karşılık;

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik, Eskişehir’deki binaların iyileştirilmesi ve kentsel dönüşümleri ile ilgili yetkinin Büyükşehir Belediyesinde olduğunu ifade ederek, “İzmir depremi sonrasında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi binalarda inceleme yapmadı” diyerek Adeta Tokat gibi bir cevap veriyor.

Bu arada  Afet- Der Başkanı Gürsel Ünlükal ve O Derneğin Başkan Yardımcısi CHP li Zafer Yılmaz Mavi Radyo’da 2018 Yılında katıldıkları programda Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’den Üç yıldır Randevu alamadıklarını ifade etmiştiler