BASIN ŞEYLERİ ÖZGÜRLÜK İSTİYOR !!
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü dolayısı ile Eskişehirde ki “Özgür Basın Susturulamaz” tayfasının paydaşları barış,özgürlük, bağımsızlık ve çağdaşlık mesajları yayınlıyorlar.Allah var çok eğlenceli insanlar. Bağımsız ve özgür gazeteciliği ruhlarının en derin yerinde muhafaza ediyorlar.Hepsi bağımsızlığı vetarafsızlığıiçselleştirmişler………Maşaallahhh, Maşaallahhh, Maşaallahhh…
Mesela Odunpazarı Belediyesinin yarı resmi yayın organı gazetenin yazı işlerini yöneten “Bağımsız ve özgür” gasteciliğin ikonu….. bir hanımefendi var. Belli ki kendini bu asil kavramların içerisine sokuşturmaya çalışmasa gırgır şamatası bol, hayat dolu bir insan. Bağımsız ve özgürüm de özgürüm demeye başladığında eğlencede başlıyor.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a yönelik “Çok küstüm” içerikli özgürlük yazısını okurken çok duygusal anlar yaşadım. Hanımefendinin sosyal medya hesabına koyduğu fotoğrafının arka fonunda Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un duvarda asılı fotoğrafı ile ne kadar bağımsız ve tarafsız ve özgür olduğunu görüyoruz.
Özgür’ün basını başka bir alem.Özgürün, özgür bıraktığı kadar özgür olanların bağımsızlık türküsü söylemesi ayrı bir eğlence.Çok duyar kasan mesajlar yayınlarken zannedersiniz karşınızda ABD’li ünlü kadın gazeteci Lesley Stahl oturuyor. Aralarında tek fark dünyanın tanıdığı kadın gazetecide bu kadar ego yoktur… Bu arkadaşların sosyal medyalarını takip edin inanamazsınız.. Eskişehirden dünya ve ülke siyasetine yön veriyorlar.
Ama dönün bakın özgürden habersiz “A” diyemezler. Çeşitlerimiz arasında Belediyelerden halen maaş alan, geçmişte alanlar ile Belediyelere dergi satanlar var.Kimi zaman kendime kızıyorum….Ne olmuş Belediyeler ile iş yapmaları, maaş almaları, özgür olmalarına engel mi…….. Alt tarafı Belediye Başkanlarını eleştiremezler……
Bir de efendim…. Belediyelerin faaliyetlerini onların sitelerinden kopyala-yapıştırla köşelerine taşıyanlar var efendim…… Onlar Belediyelere helva ve çikolata satıyorlar efendim…. Ama ülke de bağımsız gazetecilik yapamıyorlar efendim…
Ahmet Abi ile Kazım Abicileri unutmamak gerekiyor… En çok hangi abilerini seveceklerine patronları karar veriyor. Hangi patronu hangi Belediyeye fatura doğruyorsa o Belediyenin Başkanı da onların abisi oluyor.Arada Odunpazarı Belediyesinin meşhur Özel Kalem müdürünün sosyal medyasında “Bir öylesin bir böylesin” demesine aldırmadan yarabbi şükür diyerek yaşayıp gidiyorlar.
Eski kulağı kesikleri en sona sakladım.Çoğu mektep görmemiş alaylıdır. Dostlukların içki masasında güçleneceğini düşündüklerinden dolayı Belediyeyi yönetenlerle rakı-balıklı ve bol mezeli rakı masasında oturmaya bayılırlar.Haklarını teslim edeyim çok güzel kadeh tokuştururlar. Belediye Başkanları ile yurt dışı gezilerine, tatillere giderler.
Sonuçta adına ister “Bravda” deyin ister “Özgür Basın Susturulamaz Tayfası” isterse “Basın şeyi” deyin çok eğlenceli ve renkli bir popülasyon.
Roland Barthes “Faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir.”der.
Biz bu ülke ve şehirde yaşamıyor olsak çok eğleneceğiz ama maalesef aynı yerde nefes alıyoruz..
Bana müsaade efendim… Midem yine çok kötü oldu…..