Ortaçağ Avrupasındaki inanca göre Kral, Tanrının iktidarını, Tanrı adına yürütür.
Thomas Hobbes 15.Yüzyılın sonunda Leviathan isimli kitabı ile Tanrının iktidarını yeryüzüne indirir.
Hobbes kuramını” Devletsiz bir toplumda “kaos” olmaksızın “düzen” içinde yaşamak mümkün olabilir mi? sorusunun üzerine kurar.Ona göre devlet, en başta insanların mal ve can varlıklarını korunması için gereklidir.
Bireyler de sözleşme ile hakları ve güçlerini, hak ve özgürlüklerini korumak için oluşturulan devlete devreder. Siyasal liberalizm ve toplum sözleşmesinin temelini Thomas Hobbes “Leviathan” ile atar.
16 Devlet kuran Türk tarihinde “Devlet”ögesini önemini anlamak için Orhun Anıtlarında Tonyukuk’a, Orhan Beye, Fatih Sultan Mehmed’e, ve son Türk Devletinin kurucusu Mustafa Kemal’e bakarak görebilirsiniz.
Devlet yönetimi içerisinde yer alan Odunpazarı Belediyesi’nin Başkanı Kazım Kurt’un Cumartesi günü sergilediği tiyatro Kemal Sunal’ın oynadığı “Zübük” filmi kadar damağımızda tat bırakmış olsada hala şaşkın ve kızgınım.
Şaşkınlığım Kazım Kurt’un topladıkları emekçilerin yüzlerine “Cumartesi tam gün çalışmayı size ceza olarak verdim, şimdi kaldırıyorum” diye zırvalamasına.
Zırvalarken yanında bulunan İşci Sendikası temsilcisinin bu lafa sırıtması.
Bir işveren ben kızdım, işciye ceza verdim diyor, İşcinin haklarını korumakla yükümlü sendikacıda bu lafa karşı mahcubiyet ve utanma hissini terk ederek sırıtıyor.
Kızgınlığım ise AK Partillere İl Başkanı, Odunpazarı İlçe Başkanı, Yerel Yönetimlerden sorumlu yöneticisi, Gençlik Kolları Başkanı “Hukukçu” olan Ak Partiden bu zırvalara tek ses çıkmaması.
Diğer bir şaşkınlığım “Öz Yönetim” ilanı gibi kendini kanun koyucu yerine koyarak emekçilere ceza veren Kazım Kurt’u vesayet denetimi ile yükümlü İçişleri Bakanlığına bağlı Vali ve Kaymakamının sessizliği.
Süleyman Soylu her gün Belediye Başkanları ne zırvaladı, kim kendi kendine özerklik ilan etti diye kontrol edecek değil.
Devletin kanun koyma ve ceza verme gücüne ortak olanları İçişleri Bakanlığına ben mi rapor edeceğim.
Kontrol etmeyeceksek, Devletin gücüne herkesi ortak edeceksek her Belediye Başkanına kanun koyma ve ceza verme yetkisi verelim olsun bitsin.
Devlet yönetimininde zafiyetin ne gibi sonuçlara gebe olacağını en iyi 15 devlet yıkıldığı için 16.devleti kuran Türkler bilir..
Muhalefet edemeyenler ve yönetemeyenler yerine ben sorayım.
Siz kimsiniz de hiç bir kanuni dayanak olmadan emekçiler çalışma cezası ve gözdağı veriyorsunuz. Siz efendi de çalışanlarınız köle mi…..
Çakma solcu Kazım Kurt’un “Size ceza verdim, şimdi de kaldırdım” sözü ile Odunpazarı Belediyesinde çalışan insanlara gözdağı vermektedir.Bu açık tehdittir.
Hangi sıvıyı tüketiyorsanız dikkatli tüketmek gerekiyor..Önünüze gelen her sıvıyı içmeyin.Yaz sıcağında bol sıvı tüketmek gerekir anlıyorum. Ama sadece su, başka bir sıvı ile karıştırılmamış sek su için .
Bu zırvalıkların nedeni sıvı tüketiminden kaynaklanmıyorsa sorun daha büyük.
O zaman 10 bin liralık Burberry gömlek giyen çakma solcu Kazım Kurt ve sonradan zenginleşmiş sosyalist yoldaşları kendilerini Halkların Demokratik Kongresinin kararlarına fazla kaptırmışlar.
Çakma Yoldaşlar… Odunpazarı Belediyesinde “Öz Yönetim” mi, özerklik mi ilan ettiniz.
Belediye sizin çalışma kampı mı ki emekçilere çalışma cezası veriyorsunuz. 2015 Yılında Halkların Demokratik Kongresinin bileşenleri Güney Doğuda öz yönetim ilan etmişti.Onlarda Odunpazarı Belediyesini yöneten yoldaşlar gibi ceza veriyorlardı.Bir işci, Belediye Başkanından özeleştiri alıyordu.Sürecin sonunda Türk Devleti Öz Yönetim kuran soytarıları kazdıkları hendeklere gömerken, Odunpazarını yöneten yoldaşlar, yüzlerini parti cephesinin çaputlarını ile kapatırken, kahırlarından da twetler atıyorlardı”Lice’de direniş var, Kobene’de katliam var” diye.Oldu olacak halk mahkemeleri ve öz yönetim kolluk kuvveti de kurun.Meydan nasıl olsa boş.Herkes güzellik uykusunda.
Bunlar Türkiye hukuk devleti değil diye naralar atıyorlar. Baksan hukuk devletinde hiç bir Belediye Başkanı kanun koyamaz, ceza veremez, çalışanlarını dolaylı tehdit edemez. Odunpazarı Belediyesinde çalışan herkesin hak ve özgürlükleri hukukun ve devletin güvencesi altında olması gerekir.Çalışanların güvencelerini sağlamakla sorumlu devlet yönetimi ve hukuk adına rol alan aktörleri göreve davet ediyorum.
Türkiye muz cumhuriyeti olmadığı gibi, Eskişehirde Kazım Kurt ile yoldaşlarının değneksiz gezdikleri köyü değil.