Üç yıldır Eskişehirde ki Siyasetçi-Bürokrat-Medya Baronları üçgeninde yaşanan kirli ilişkiler yumağını açık açık yazıyoruz.
Eskişehirde yapılan gazetecilik şeyi akademik ve meslek etik kuramlarının tamamen dışarısında dır.
Siyasetçi-Bürokrat-Medya Baronları arasında kirli, geçişken ilişkinin temel dinamiği siyasi rant ve para,araçları görsel ve dijital medya dır.
Kapitalist devletler ve tröstler ülkelere”Borçlandırarak” sahip olurlar. Bu yöntem her yerde geçerlidir. Basınının da sahibi para verenler yani fonlayanlardır.
Eskişehirde basını Belediyeler besler, bakar büyütür, rakı sofrasında ağırlar, Antalya’ya götürür beş yıldızlı otelde yedirir, içirir, reklam verir, bilboard kiralar, televizyonlarına para aktarır, orada burada yazanların birinci derece yakınlarına iş verir,vs vs vs….
Bu Eskişehirde adına basın denilen şeyin adı Bravda’dır. Açılımı “Belediye Resmi Ajansı”. Bravda’nın ana omurgasını 16 şirketli özgürün basını oluşturur. Bravda’nın diğer paydaşları yaşayacak ve nefes alacak kadar fonlanır.
Fakat özgürün basını ve Belediyeler özellikle Odunpazarı Belediyesi arasında ki ilişki iletken ve geçişken olduğu için hokus-pokusa açıktır. Peki hokus-pokus nedir. Kısaca al gülüm-ver gülümdür.
Siyasetçi-Bürokrat-Medya Baronu arasında ki ilişkinin izini takip etmek aslında çok kolaydır. Paranın izini takip ederseniz kolay bulunur.
Bu saç ayağında her kim hukuki anlamda hayatın olağan akışına uygun olmayan şekilde sebebsiz zenginleşmiş ise ayağınızı, bıraktıkları iz üzerinden kaldırmanız gerekir.
Çünkü tam üstündesinizdir. Bunları yazarken aklıma Bravda’da bir köşe yazanının iddia ettiği “Ben bir şey almadım, satmadım. Şenol Durur’un patronlarımla arasında bi şey olduysa onu da bilemem!” diyerek açıklayın yoksa ben açıklarım yazısı ve bizim yazdığımız boya-badana kalfalığından 7 Yıl içerisinde lüks araçlara ve Messi Villasına sahip olan halkçı ve solcu Başkan Kazım Kurt un “Özel Yoldaşı” Ş.D gelir.Bu iddialar cevaba muhtaçtır.
Eskişehirde ki en büyük palavralardan bir tanesi Bravda ve ana omurgasını oluşturan özgürün basınının objektif olduğudur.
Bu şeyin özgürlüğünün sınırlarını özgürün keyfi ve menfaatleri belirler.Kimse tarafsız değildir. İnsanlar adaletli veya adaletsiz olurlar.Ben tarafım fakat partizan değilim.
Reis Bey hakkında düşüncelerim aynen Devlet Bey gibi, Tayyip Bey düşerse Türkiye düşer.Fakat bu fikir beni adaletsiz ve kör yapmamalı ve yapamaz. Eskişehirde AK Partinin muktedirlerini, Reis Beyin atadığı rektörleri, bürokrasi elitlerini eleştirebilmemiz adalet duygumuzun en büyük delilidir.Bizi CHP li Belediyelere övgüler düzen Bravda ve özgürün basını ile lütfen karıştırmayın. AK Partinin ne milletvekilleri ne, Belediye Başkanlarını ne de İl Başkanını tanırım.Hiç birinden, hiç bir beklentim olmadığını da not düşeyim.
Yaşadıklarımızdan sonra anlıyorum ki Reis Bey’in en büyük muhalifleri içeride. Bunlar AK Parti içerisinde ki AKP’li fırıldaklar, ihaleciler, kaydıraklar ve Reis Beyin makam verdiği kibir abideleri.
ADARGA üzerinden hokus-pokusa karşı olduğumuz kadar AKÇE’li işlere ve AKÇE’li işlerle iş tutanlarada karşıyız.AKP’li fırıldaklara açık ilan edelim.
Bu ilanın devamında Teknik Üniversite ve Anadolu Üniversitesinde ki klan ve klik hakkında yazdıklarımın arkasındayım.
Bilinsin ki İsa’ya ve Musa’ya yaranmak için yazmıyorum.Özellikle AKP’li fırıldaklar makam sahibi olsun, makamları yükselsin diye hiç yazmıyorum.
Bu fırıldaklar olduğu müddetçe bu klan ve klik devam eder.AK Parti içerisinde ki AKP’li fırıldaklarda o makam olmaz başka bir makama çöker. Olanda klanın adamı ve fırıldak olmadığı için harcanan adamlara olur.
Beşiktaş’ta dostlarından ihaneti yaşayan Süleyman Seba söylemişti. “Dostlarım, dostlarım ama ben en çok dostlarımdan korkarım”
Dostlarım, dostlarım. Yüce kitabımız Kur’anı Kerim in Hucurat Suresininin 6.Ayetinin meali aynen şöyledir.” Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın.” Dostluğun yükü çok ağırdır dostlarım. Tabii ki dost iseniz.
Allah herkesi dostlarından korusun.
Dostlarım, namuslu, haysiyetli, vatanperver herkesi savunmak arkasında durmak insanlık borcumuzdur. Namussuz, hırsız, yalancı, işe yaramaz,utanmaz vatansız kim olursa olsun karşısında durmakta vatan borcudur.
Her daim dostlarımızın arkasındayız çünkü dostlarımız namuslu, dürüst ve vatanperverdir.