Hürriyet Gazetesinden İsmail Sarı, Boğaziçi Üniversitesi Su Yönetimi Uzmanı Dr. Akgün İlhan ve Çukurova Üniversitesin de plastik kirliliği ve etkileri üzerine de çalışmaları olan Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ile Pet Şişe, damacana ve Cam şişe üzerine “Güvenli su ” başlığı taşıyan roportaj yapmış.
Herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Roportaj da can alıcı cümle “Temiz su çekmenin, onu temiz bir ortamda doldurmanın ve tüketiciye ulaşana kadar temiz tutmanın bir maliyeti var. Firmalar bu maliyeti yükseltmemek için almaları gereken tedbirlere yeterli önemi vermiyorlar”.
DAMACANA !
Eskişehir’de Kalabak su kullanan bizler de Büyükşehir Belediyesine bağlı Kalabak Su dolum Tesislerinde dolumlanan damacanların “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliğe” aykırı olarak kullanımı sonucu bilmediğimiz tehlikelerle karşı karşıya geldik.
Yönetmelik damacana kullanım süresini 5 yıl ile sınırlamışken 14 Yıllık damacanların kullanıldığı geçen yıl ortaya çıkmıştı.
Bu rezalet direk “Halk Sağlığı” ile ilgili olmasına rağmen olay kapatıldı.
Bravda da kalabak suyumuza sahip çıkalım lakırtısı eşliğinde Damacanaların kullanıldığı tesislerin bağlı olduğu ESKİ Genel Müdürü istifa ettirildi.
Kanunla bu tesisleri 1.dereceden denetlemekle yükümlü ve sorumlu Sağlık Müdürlüğüne bağlı Halk Sağlığı Başkanlığında ne oldu???
Hiç bir şey….
Bu ağır ihmalle ilgili daire başkanı, şube müdürü bir iç soruşturmaya tabi tutuldumu….
Hayır.. koskoca hayır
HALK SAĞLIĞI VE ULAŞILAMAYAN TELEFON!
Sıradan garib bir memur olsaydı anasını ağlatırlardı.Ananın adı, babanın adı…..
Bu sorumlular hakkın da bırakın tahkikatı ödül olarak sözleşmeleri tazelenerek, görevlerine ballı maaşlara devam ediyorlar. Arkalarında sendika ağaları mı, yoksa muktedir.
AK Parti milletvekilleri mi var kim varsa tebrik ediyorum.Büyük iş yaptınız.Tebrik ediyorum.
Eskişehir de ki içme suyumuzun denetlemekle yükümlü Sağlık Müdürlüğüne bağlı Halk Sağlığı eline yüzüne bulaştırdığı bu iş yetmemiş.
Malum Ülkemiz bela bir salgınla mücade ederken insanlar tedirgin ve kaygılı.
Bu zamanlarda doğru bilgi akışının önemi herkesin malumu.
Bilgi akışını organize etmesi gereken kurumda Sağlık Müdürlüğü.
Müdürlük adına bu operasyonları da yöneten de Halk Sağlığı Başkanlığı.Salgın hastalığa yakalananlara bir yazı ile 1 tane iletişim numarası vermişler.
Cumhurbaşkanına ulaşırsınız Halk Sağlığına bağlı
2308025 numaralı telefona ölseniz, bitseniz ulaşamazsınız.
İnsanlarla dalga mı geçiyorsunuz.
Bu nasıl bir lakaytlık ve sorumsuzluk.
Kamu yönetimin de seçilmişler, strateji ve planlamayı yapar.
Atanmışlar da bunları uygulamakla yükümlüdür.
7Damacana rezaleti ve daha doğru dürüst iletişim kanallarını işletemeyenlerin yani yükümlülüklerini yerine getirmeyen bürokratın faturasını da siyaset yani AK Parti mutlaka ödeyecektir.Bir yere not edin.
Ak Parti adına işin dahi vahimi. Bu durumun, devleti yöneten partinin Eskişehir’de ki en üst düzey temsilcileri olan Milletvekillerinin umrunda olmaması.
Reis Bey ve ona destek veren MHP ve Devlet beyin siyasi rakipleri ne CHP, ne İyi Parti , ne Hdp.
Bence Eskişehir de ki siyasi rakipleri AK Partinin Eskişehir milletvekilleri.
Bir Sayın Milletvekili Eskişehire Mars uzaklığında.Biz de ona güneş uzaklığındayız.
Gölge etmesin, uzak dursun yeter. Diğer Sayın Milletvekilleri hangi gezegendeler bilmiyorum. Bildiğim bizim dünyamızda olmadıkları. Bazen yerel basına piar için gülerek poz veriyorlar.Neden ve neye güldüklerini bilmiyorum.
. Ak Partinin kudretlileri Mars’ta ve başka gezegenler de hayat yaşarken, Sazak Beyin Eskişehir de gitmediği ilçe kalmışmıdır acaba…Veya kendisine ulaşmakta zorluk çeken.
Sazak Bey gibi kibirsiz, mütevazi Milletvekillerini gördükçe aklıma Milletvekili maaşını ve İstiklal Marşı için verilen para ödülünü reddeden rahmetli Mehmet Akif gelir.
Mehmet Akif’in günümüzün Türkçesine çevrilen nefis bir şiirinin ruhumuza iyi geleceğini düşünüyorum.
Yüzünden utanma duygusu sıyrılıp inmiş. Öyle yüzsüzlük ki her yerde…
Ne çirkin yüzler örtermiş meğer bir incecik perde!