Eskişehir Milletvekilleri ve Marslılar
Hasan Polatkan Havalimanına yapılan seferlerin durdurulma ihtimali dahi Eskişehir siyasetini karıştırdı.Tartışmanın zeminini ve taraflarını uzaktan seyrediyorum.Tartışmaların temelinde bana göre de yanlış bir planlama ile Altıntaş’ a Hava Limanı yapılması.Devamında da bu yanlışı kurtarmak için, yine yanlışla Eskişehirde bulunan hava limanının pasifize edilme isteği vardı. Kaderinizi bürokrata teslim ederseniz o da sizin ruhunuza Fatiha okutturur. Hasan Polatkan Havalimanının faaliyetlerin durdurarak, Zafer Hava Limanının işlerlik kazanacağını düşünen kafayı iyi tanıyorum. Bunlar bakanlıklarda lüks deri koltuklarında oturan, lüks makam arabaları olan, burunlarından asla kıl aldırmayan Ankara bürokratlarıdır.Ankarada otururlar, hayatlarında hiç gitmedikleri yerlerin kaderlerini belirlerler.İktidarda ki siyasi erkin Eskişehirde ki temsilcilerinin bir kişisi hariç tam zamanında devreye girdiğini düşünüyorum. Eğer devreye girmemiş olsalardı bu yaranın kapanması mümkün değildi. Siyaseten kendilerinin de ruhuna Fatiha okunurdu.
Bu erk içerisinde ki Eskişehir Milletvekili Nabi Hocayı bu köşede sık sık eleştiririm. Eleştirme nedenim, kendisinin Reis Beyin İstanbul Büyükerşehir Belediye Başkanlığından başlayarak uzun yıllar konuşmalarını yazan, iletişim politikasını belirleyen beş kişilik ekibin içerisinde yer aldığından dolayı Reis Beye ve çevresine yakın güçlü bir siyasi figür olarak ağırlığını koymamasıdır.Nabi Hocayı siyasetçi olarak eleştirebilirim fakat iletişim felsefesi ve sosyolojisinin değerli bir akademisyenine akıl vermek haddimi ve boyumu aşar ancak Nabi Hoca yıllar sonra doğru enformasyonun önemini tekrar hatırladı.Ak Partinin diğer Milletvekili Emine Hanım ve İl Başkanı Zihni Çalışkan ile birlikte yaptığı basın toplantısı ile bir nevi gaz alırken diğer yandan topluma doğru bilgi vererek Eskişehir adına kendisinden siyasi beklentimize cevap verdi.
Ankara bürokrasisinin saçma sapan kararına karşı, Ak Partinin Milletvekilleri Nabi Avcı, Emine Nur Günay ve MHP Milletvekili Nurullah Sazak güçlü bir irade koyarken.Ak Parti MKYK üyesi Burhan Sakallı’nın unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Burhan Sakallının sürecin başından itibaren çabalarının şahidim. Şahid olma nedenim süreç içerisinde Burhan Beyle yaptığımız görüşmede Ankara Bürokratlarının kararlarını uygulama şansları olmadığına dair inancı ve çabalarıydı.
İktidarın Eskişehirde ki erk sahiplerinin Ulaştırma Bakanı ile yaptığı görüşmenin fotoğrafında bir eksik hem vardı hem yoktu…..
Ak Partinin Eskişehir Milletvekili Sayın Harun Karacan Bey toplantıya teşrif etmemişler.Bence kendilerini bir eksik kabul etmemek gerekir.Eskişehirde Hava Limanı tartışmalarından dolayı herkes birbirine girmiş,ortalık toz duman sayın milletvekilinden tık yok.
Kendisini bizi bir kez daha yanıltmadığı için teşekkür ediyorum. Kendileri Eskişehir gerçeklerine Mars gezegeni kadar uzak olduğu için bu konuda da istikrarını korudu.Her zaman olduğu gibi Eskişehir Milletvekili olmasına rağmen, Eskişehirle ilgili herhangi bir konu sayın milletvekilinin umurunda olmadı.Keyfiyet sayın milletvekilinin Mars gezegininden ineceği gün sayılı, az kaldı.İster umurunda olsun isterse olmasın.Eskişehirde ki siyasi hayatının son bir yılına girdi.
Tabii ki Eskişehir toz duman içerisinde olurda bravda ve basın baronu özgürün adamları üzerlerine düşeni yapmamış olsunlar ….Belediyenin özel kalem müdürlerinin rakı masası arkadaşları, Yılmaz Hoca televizyonlarına telefonla bağlandığında kekeleyenler,korkudan koşa koşa tuvalete koşanlar, Chp’li Belediyeler hakkında tek satır yazamayanlar, Cin Alilere, özgüre, özgürlüğünü teslim etmiş modern kölelere cesaret gelmiş. Ak Partinin Milletvekillerini istifaya davet ediyorlar.Gazetecilik açısından doğru yapıyorlar. Fakat Eskişehirde ki basın şeyinin yaptığına gazetecilik denebilirse tabii ki. Bir Belediye Başkanı kaçak bina yaptığında Yılmaz Hocayı istifaya davet edebildiniz mi???
Ahmet Ataç arkadaşınıza düm düz gittiğinde kınayabildiniz mi???? Kazım Kurt’un özel kalem müdürü kadın dövdüğünde görevden al veya at bunu diye yazabildiniz mi???? Yazamazlar onun için Ak Partinin kudretlilerini istifaya davet etmelerinin nedeni, gazetecilik etiği ve kamunun haber alma özgürlüğünden ziyade ideolojik bağnazlıkları ve özgüre bağımlılıklarından kaynaklanıyor. Bağımlıların bağımlı olduğu özgürde Belediyelere bağımlı, Belediyelerin şeyleri de özgüre bağımlı.Çok karışık ilişkiler aynı fıkrada ki gibi anlayacağınız. Anlayamadığım bu bağımlılar Ak Partinin kudretlilerini istifaya davet ederken Harun Karacan ismini unutmuşlar… özgür onu unutun demeden onlar unutamayacağın göre özgüre onu unut diyen kim……..