“Embedded” Türkçe’deki yaygın kullanımıyla “İliştirilmiş gazetecilik” ABD’nin Irak’ı işgal politikasını kamuoyunda medyayı kullanarak kendi politikaları doğrultusunda daha etkin bir şekilde yönlendirme amacıyla geliştirilmiş bir iletişim stratejisidir.
Yine Amerikan
İngilizcesinde ‘embedded’ kelimesi gömülü anlamına geldiğinden ‘Enbedded journalist’ ‘ordu ile aynı yataktaki gazeteci’ tanımı da yapılmaktadır..
Bunu her egemene uyarlayabilirsiniz.Mesela “Hükümet ile yatakta”, “Belediye ile yatakta” “Reklam verenle yatakta” gibi… Sonuçta egemen güç bilgiyi kontrol etmek, bilgiyi yönlendirmek, bilgiyi mümkün olduğunca kontrol altına alma çabası içerisindedir.
Eskişehir’de de egemen güç Chp Belediyeleri ve Belediye Başkanlarıdır.
Belediyeler ellerinde ki güçle fonlaladıkları Eskişehir basınının editöryal hakimidir.
Eskişehir basınında bizim site gibi “Akepeli ve Mehapeli”gerici bir kaç dijital medya hariç tamamı fonlanır.
Biz gericiler hariç tamamı Belediye ve Chp’nin Embedded” gazetecilerdir. Bunlar köşelerin de, sayfaların da Chp’li Belediyeleri yöneten elitler hakkında tek kelime dahi edemezler.
Bravda’nın özgürün izin verdiği ölçüde ki
” Özgür Basın Susturulamaz Tayfası” ve” Özgürün Basını” Muharrem İnce’nin Memleket Hareketi’nin İl Başkanı üzerinden tarafsızlık ve özgürlük çığlıkları atıyorlar.
İl Başkanı Ahmet Çetin “Tarafsız Basın Mensupları” demiş, gruba almamış vs vs vs vs..
İletişim Fakültelerin de
eleştirmenin, en temel özgürlük olduğu öğretilir. Gazetecilerin kafalarının özgür olmasının anlamı, gazetecilerin mesleği icra ederken “etik” kuralları dışında kendilerine hiçbir engel koymamalarını gerektiğidir. İdeolojik oto sansür ve fonlanmanın ağır sansürü altında ki insanlar nasıl tarafsız ve eleştirel olabilir.
Sayın Memleket Partisi İl Başkanının tarafsız demesine niye bu kadar alınıyorlar ki…. Zannedersiniz ki hepsi Pulitzer Ödüllü gazeteci.
Yaygaranın büyüğü Eskişehir de Chp’nin Büyük Konge delegeliğini yapan tarafsız gazetecinin!!!! yönettiği gazete ile Chp’de yöneticilik yapanların,aşırı sol partilerle haşır neşir olanlarla, eski halkın kurtuluşcularının yönetiminde ki özgürün basınından geliyor.
Biraz da değerli bir İl Başkanının “Çakma Ahmet Hakan” diye tanımladığı kısımdan.Hınçla saldırıyorlar.
Ak Parti ve MHP ‘den kopanların kurduğu partilerin bu kadar komplike bir saldırıya uğradığına şahit olamazsınız çünkü mümkün değildir.Diğer taraftan Chp’den ayrıldığı için Muharrem İnce’nin partisine saldırmak serbest bırakılmış ki hınçla yaygara koparıyorlar.Yarın tamam derler herkes köşesine çekilir. Saldırmalarının nedeni İl Başkanı üzerinden Memleket Hareketini itibarsızlaştırmak.
Aslında bu yaygaraya ve yapanlara büyük anlamlar yüklememek lazım.Eleştiri hakkınızın savunuyorsanız, Chp’li Belediyeleri ve dokunulmaz elitlerini niye eleştiremiyorsunuz. Yoksa onlar haşa yarı-Tanrı’mı… Tek kelime edemezsiniz, ettirmezler. Aklımızla dalga geçiyorlar….
Muharrem İnce bunları ne kadar ürkütmüş…..
Yılmaz Hoca’nın yönetim ve siyaset tarzı ile kesişen hiç bir ortak noktamız yok. İsteyen de Yılmaz Hocaya “Buda Heykeli” muamelesi yapabilir.
Fakat Yılmaz Hoca’nın Bravda mensuplarına hakettikleri saygı ve davranışı gösterdiği için takdir ediyorum.
Bravda’nın büyük düşünürlerinden bir tanesi ne demişti”Kendini gazeteci olarak tanıtan”…Büyük düşünür ve gazetecinin tanımına bizde ek olarak “tanıtana” diyelim.