Komedi

Birçok haber kuruluşunun aksine biz bir ödeme duvarı kurmadık.

Gazeteciliğimizi olabildiğince açık tutmak istiyoruz. The Guardian’ın bağımsız, araştırmacı gazeteciliğinin üretilmesi çok fazla zaman, para ve emeğe mal oluyor.

Buna karşın ilanlardan elde ettiğimiz gelirler düşüyor. Bu yüzden siz okurlarımızın bizi fonlamasına giderek daha çok ihtiyaç duyuyoruz.

Eğer haberlerimizi okuyan ve beğenen herkes bizi fonlasaydı, geleceğimiz çok daha güvende olurdu.

1 pound gibi küçük bir miktara bile The Guardian’ı destekleyebilirsiniz.”

İngiliz The Guardian’ın İnternet sitesin de, aboneliği davet için yukarıda ki metini görürsünüz.

Metinin içeriğinin daha  açık anlatımı, bağımsız haber yaptığımız da reklam alamıyoruz,reklam alamadığımız da masraflarımızı karşılayamıyoruz.

Okurların bizi fonlaması   editöryal bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüz güvencesidir diyor.

Kısaca basının özgürlüğü ve bağımsızlığını sadece okuyucular koruyabilir. Maalesef  dünyada istisnalar hariç, Türkiye’de de basının bütünün de özgürlük ve bağımsızlık en büyük palavradır.

Eskişehir’de de  özgür basın  susturulamaz tayfası  ve özgürün basınını da kim fonlarsa editöryal kontrol ondadır.

Bu sorunun cevabı için parametrelere ihtiyaç var mıdır???   Örneğin Uganda da bir kenti yöneten Belediye Başkanının kaçak bina yapması  haber değeri taşır mı, bence kesinlikle taşır.

Ruanda da kadına karşı şiddet ülkenin bir numaralı sorunu olsa, hukukçu olan bir  Belediye Başkanı da bunun üstünden doya doya siyaset yapsa.

 Buna mukabil  en özel adamı da bir kadın dövdüğü için ceza alsa haber değeri taşımaz mı…..

Yine o Belediye de topu topu 10 metrekare de çay, kahve gazoz satan çay ocağının 1 milyon 650 bin Liralık fatura kesmesi haber değeri taşımaz mı…

Sadece bir kaç örnek  dahi bütün parametreleri karşılar.Bunların  Uganda ve Ruanda da haber değeri taşıma olasılığı olabilir  fakat yukarıdaki yaşanmışlar  Eskişehir de haber değeri taşımadığı için bunların üstü karartılır.

Bu yaşanmışlar niye haber değeri taşımaz biliyormusunuz.

Kadın dövmekten ceza alan o kişi fonlanan yerin başındadır….

Onlar da fonu ulufe gibi dağıtırlar.  Bu ulufeler neredemidir??

Yıllık reklam harcamaları, ağırlama giderleri ve televizyona kesilen faturaların içerisinde gömülüdür. Arayan kolayca bulur. Yazık bu milletin parasına…

Bu yüzden, özgürlük ve bağımsızlık palavrasının arkasına sığınanan özgür basın susturulamaz tayfası,Belediyecilerin akşam sofralarında misafir olan akşamcılar, eski halkın kurtuluşcuları ve özgürün basının büyük büyük üstatlarının googledan oradan buradan buldukları sözler üzerinden ahlak, erdem, özgürlük kasmalarına bayılıyorum..

Sovyet Rusya da Pravda ne kadar özgürse Eskişehir’de de  Bravda(Belediye Resmi Ajansı)  o kadar özgürdür.

Size spesifik bir örnek vereyim. Sokağa çıkma yasağının olduğu günlere denk gelen 1 Mayıs ve anneler günün de Odunpazarı Belediyesi bilboardları reklama boğmuştu.

Sokaklar da insan olmadığı halde her yere görsel reklamların niye verildiğini nedenini  bizden daha iyi bilen bir siyasetçi de  “Hayırdır” ne yapıyorsunuz diye Odunpazarı Belediyesine sorduğu soruya cevabı,  asıl işi sucuk, salam, sosis olan bir gazete patronu “Üç beş bilboard üzerinden ucuz siyaset” yapma diye cevap vermişti.

 Beyefendi karşılığını almış Tepebaşı ve Büyükşehir Belediyesi yarım sayfa ilan verirken Odunpazarı Belediyesi tam sayfa ilan vermiş.Tebrik ediyorum  Orta Anadolunun en başarılı Belediye Başkanı yap reklamı kap…..

Bazı gazeteler  sınıfta kalmış ki  Odunpazarı Belediyesi yarım sayfa ilan vermiş….

İnternet haber sitelerini söylememe gerek yok. Sokak da kimsenin olmadığı günlerde Odunpazarını reklama boğan Belediye ne hikmetse sokağa çıkma yasağının bittiği her yerin insan kaynadığı 19 Mayıs da bilboardlara reklam vermemiş hayırdır…..

 Ne oldu  Eskişehir’in Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğu derin muhabbet ve sevgiyi sömürmek için 19 Mayıs gibi  bir günü nasıl atladınız….

2015 senesinde PKK Türk Devletine karşı kalkışmayı denemiş, karşılığı da da hendeklere gömülmüştü.

 O zamanlar mayın eşeği pkklılar kadın kılığında fistan giyerek kaçarlardı.Ağzını yüzünü saklayan, fistan giyen adamlardan o gündür  bu gündür midem bulanır.

Korkaklıklarını fistanların ve bezlerin kapatacağını  zanneden mayın eşekleri. Eskişehir’de de Belediyen de, ağzını yüzünü anamın yer bezine benzeyen kızıl  bezlerle kapatan adamları baş tacı et, bu tarafa dön ben Atatürk’ü çok severim diye ilan ver……

Öyle basına, böyle politikacı çok mu………

Siz siz olun kamu kaynaklarının saçıldığı reklamlara bakarken onları reklam olarak görmeyin. Onlar aslında  sizin haber alma özgürlüğünüzün katilleridir..

Fonlama yolu olan gördüğünüz o  reklamın hangi olguyu, hangi saklanmak istenen gerçeği örttüğünü bilemezsiniz.