Site Rengi

DOLAR 33,9926
EURO 37,8491
ALTIN 2.821,19
BIST 9.577,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 25°C
Parçalı Bulutlu
Eskişehir
25°C
Parçalı Bulutlu
Sal 24°C
Çar 23°C
Per 23°C
Cum 23°C

Korku İmparatorluğuna İsyan

07.09.2024
A+
A-

Türk televizyon tarihine iz vuran “Kurtlar Vadisi’nin” yayınlandığı akşamlarda sokaklar boşalırdı.Kült dizi,çoğu kişiye göre diziden fazlasıydı hatta her şey gerçekti.Ölen dizi karakteri Süleyman Çakır için cenaze namazı bile kılınmıştı.Sanat eleştirmeni olmamakla beraber “Kurtlar Vadisi”ni insanların gözünde gerçekçi kılan en önemli özellik;dizi karakterlerine hayat veren aktörlerin,kendilerinin büyük karakterler ve güçlü oyuncu olmalarıydı.Ne zaman ki büyük aktörler diziden ayrıldı, o zaman dizi sıradanlaştı cazibesini kaybetti.Mesela dizide “Medya Baronu Davut Tataroğlu” karakterini canlandıran ve yakın zamanda hayatını kaybeden Can Gürzap çok klas ve beyefendi bir adamdı.

Eskişehir Kent Tiyatrosunun kurulmasında katkıları ve emeği olan,bizim konservatuarda ders veren,Kent Tiyatrosunun kurucusu değerli aktör ve aktrislerin çoğunun da hocası olan Gürzap gibi klas ve beyefendi karakterli adam;her şeye hükmetmeye çalışan elindeki medyayı,gazeteleri ve gazetecileri kullanarak basın terörü uygulayan “Medya Baronu” gibi son derece sevimsiz,nobran,çıkarcı bir karaktere olağanüstü hayat veriyordu.

Eskişehirde de sahibi olduğu gazete ve televizyonu tehdit unsuru gibi kullanarak korku imparatorluğu kuran.İstemediği,sevmediği,menfaatine dokunan herkese her şeyi yapabileceği özgüveni ile “Ali Kıran baş kesen” kesildiği iddia edilen;gazeteleri,televizyonu,onlarca reklam şirketi,yüzlerce bilboard,CLP,büyük reklam tabelaları olan bir “Medya İmparatoru” var.

Ticari işlerinde ve medyada ki rakiplerine karşı veya herhangi bir kişinin her hangi bir nedenle “Medya İmparatoru”tarafından sevilmemesi,istenmemesi nedeni ile o kişilerin ve kurumların aleyhinde “İddia ediliyor”diye manşet atarak itibar suikasti yaptırdığı.Bunun mağduriyete uğrayan kişi ve kurumlar kadar kendisinin lehine davranmayacak siyasetçilere,etkili konumda ki karar verici kamu görevlilerine ve rakip kuruluşlarına karşı bir çeşit gözdağı kabul edilebileceği.Böylece kişilerin “Benim başıma gelirse ne yaparım” endişesinin sağlanmaya çalışıldığı iddia ediliyor.İftiraya uğrayan kişilerin,kendilerini aklamasının yılları alıyor olması da bu endişelere katkı sağladığını eklemek gerekiyor.Yıllar geçtikten sonra aklansanız ne olur aklanmasanız ne olur….Atılan çamur insanların üzerinde kalıyor..

Biz bu imparatorun Belediyelerle iş ilişkilerini onlarca kez yazdık.Dayanağımızda “İddia ediliyor” değil;Odunpazarı Belediyesinin Meclis üyelerinin denetim komisyonunun resmi belgeler üzerinden raporladığı bilgilerdi.Odunpazarı Belediye Meclisinde, Belediyenin reklam harcamalarını gündeme getiren AK Parti’nin is üyeleri Yüksel Yoldaş,Murat Özcan ve Yeşim Arslantaş hakkında medya İmparatorunun gazetelerinde “İddia ediliyor” diye ya iftira atıldı ya da sosyal medyada organize şekilde linç edildiler.Onlar bir çeşit santaja ve gösterilen sopaya asla boyun eğmediler.Yiğitçe bu imparator ile mücadele ettiler.

Odunpazarı Belediyesi’ne ait reklam ünitelerinin Sayıştay raporlarında geçtiği gibi usulsüz şekilde Eskişehirspor Eğitim vakfına,vakfında İstanbul da kurulan, hiç bir iş tecrübesi olmayan ADARGA isimli bir firmaya kiralandığının izini sürerken karşımıza aynı zamanda Eskişehirspor Eğitim Vakfının genel sekreteri olan medya imparatorunun şirketleri çıktı.

ADARGA’nın bütün işlerini onun şirketleri yapıyordu.Bir süre sonrada ADARGA isimli firmanın merkezi medya patronunun şirketlerinin adresine taşınıyordu.

Bunu da defalarca yazdık.Aynı Medya imparatoru bu kez de ortaya çıkardığımız üçlü korelasyonu;Odunpazarı Belediyesinde çalışan Aydın Zorlu Başaran yazıyor histerisi ile ona akıl almaz bir operasyona girişti.

Eskişehir tarihinde böyle bir haysiyet cellatlığı görülmemiştir.Türk Ordusuna kurulan kumpasın basın tetikçisi Taraf paçavrasından tek fark olarak sahte belge üretemediler…

Basın,hikayede kalan basın ilke,ahlak kuralları ile hukuk kurallarına tabidir.Her şeyi geçin adamın ismini açık açık yazıp,açık kaynaklarda olmayan resmini bulup gazetelerine bastılar.En aşağılık yüz kızartıcı suç işleyenlerin dahi,suçları ispat edilmeden resmini basamaz ismini yayınlayamazsınız…

Medya imparatorunun yaptığı operasyona karşı hukuk savaşı başlatan Aydın Zorlu Başaranı’ın sosyal medyasını takip ederseniz ayrıntıları kendisinden öğrenebilirsiniz.

Bizi ilgilendiren medya imparatorunun, hayatın olağan akışına,akıl ve mantığa sığmayan kurgusu.Ona göre yazıları Aydın Zorlu Başaran yazıyor,o da “Onu mahvedeceğim” diyerek Aydın Zorlu Başaran’dan gazetelerini kullanarak operasyonla intikamını alıyor.Haberötesi de onun iş ilişkileri hakkında yazıları sonlandırıyor. Akıl,mantık ve kafa uçmuş.

Orada,burada,ona,buna,şuna Odunpazarı Belediyesi+Eskişehir Spor Eğitim Vakfı+ADARGA arasında ki üçlü korelasyonu Aydın Zorlu Başaran’ın yazdığına dair bizim ses kaydımız olduğunu söylüyor.Senin televizyonunda yüzleşelim.

Birincisi sana iftira atmış isek koyarsın belgelerini, hukuka gider anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirirsin.Bizi de rezil,pespaye iftiracılar olarak istediğin gibi ifşa edersin.

Daha önemlisi bu sitenin sahibi,yöneticisi Aydın Zorlu Başaran mı ki neyin yazılıp yazılmayacağına karar veriyor da senin operasyonun sonucunda biz susuyoruz.

Burhan Sakallı döneminde sen de bizde iş yaptık.Aydın Zorlu Başaran’ı biz de,sen de iyi tanıyoruz.

Televizyonunda program yapan 30 yıldan fazla Eskişehirde gazetecilik yapan Murat Taşkın ile gazetende yazan Ayhan Aydıner de iyi tanıyor.”O Belediyenin en dürüst adamıdır” diye yazan Esat Demirtaş da tanıyor.Bunlarda mı onu tanıyor diye suçlu……..Köşelerini Aydın Zorlu Başaran mı yazıyor…..

Eskişehir de devletin parasını çalmayacak,çaldırmayacak,devletin hiç bir imkanını kendi menfaatine kullanmayacak beş adam say deseler onu tanıyan,bilen herkes gibi birinci sıraya Aydın Zorlu Başaran yazarız.Adama selam versen rüşvet diye almaz.

Ama sen ve senin gibiler,Aydın Zorlu Başaran gibi para,mülk,kadın,makam karşılığı satın alınamayacak,namuslu ve şerefli insanları sevmezler.

Çünkü böyle adamlar ne yanlış iş yapar ne de yanlış işe göz yumarlar.Maalesef göz yummadıkları için bu memlekette namuslu ve şerefli insanların başına gelmedik kalmaz.

Şener Şen’in filminde dedikleri gibi “Namusluymuş,namussuz” derler..

Burhan Sakallı döneminde senin hesabına göre bugünün milyonlarca lirasına karşılık gelen faturalar kestin..İhaleler aldın…Gazetelerinde milyonları,milyon dolarları “Aşırmış”yazıldı.Mutlaka ki senin talimatınla.Bırak milyonları “Aydın Zorlu Başaran benden bir bardak su içti” de,gazetelerinde ona attırdığın bütün iftiralar,iftira değilmiş diye bu sitede 40 gün 40 gece yayınlayalım.

 

Aydın Zorlu Başaran’a karşı duyduğun histeri ve paranoya bizi ilgilendirmiyor. Bizim üzerimizden insanların haysiyeti ve şerefi ile oynama…… Seni buna neyin, kimin motive ettiğini ve sebeblerini ,onun Avukatı Çoşkun Yurtseven’in Medya Midas’a yaptığı açıklama ile aklı başında herkesi aydınlattı.

Avukat Bey “Kamuoyunun aklına şu soru gelecektir. Neden müvekkile iftira atılıyor? Bu sorunun üç farklı cevabı ve nedeni olduğunu düşünülebilir. Müvekkil 31 Mart 2016 yılında belediyede üst düzey bir yetkili ile tartışmış ertesi gün 1 Nisan 2016 tarihinde 10 yıl çalıştığı birimden başka birime gönderilmiştir. Daha sonra bu tartışma sebebiyle müvekkil hakkında belediye tarafından birçok haksız idari işlem ve cezayi işlem tesis edilmiştir. Belediyenin bütün haksız idari ve cezai işlemleri İdari Yargı tarafından haksız bulunarak kaldırılmıştır. İkinci neden  ise haberleri yapan medya patronu hakkında yakın zamanda çıkan bazı haberler ile reklam bilboardları ile ilgili yolsuzluk iddiaları ortaya çıkmıştır. Medya  patronunun bu haberleri yapan kişiyi uzunca bir süre araştırdığı fakat net sonuç alamadığı bilinmektedir. İddialarını müvekkilim gibi adli ve idari yönden araştırılmasını değil de; haberi sızdıranı araştırıp bulmaya çalışan medya patronu bir hafta kadar önce çevresine bu haberleri müvekkil Aydın Zorlu Başaran’ın yaptırmış olduğunu tahmin ettiğini söylemiştir. Müvekkilim,bu tahmin nedenli oluşan öfke sebebiyle ve intikam almak maksadıyla yalan haber yaparak çamur at izi kalsın yaklaşımı olduğunu düşünmektedir. Üçüncü neden ise çok daha vahimdir. Canbaza bak hikayesi herkesin malumudur. Arka perdede belediye ile usulsüz işlemler yapanlar hedef şaşırtmaya yönelik haberler ile kamuyu meşgul etmeye çalışıyor olabilir.

 

Yettin artık….Senden korktuğumuz için senin iş ilişkilerini yazmadığımızın aksini sana nasıl gösterebiliriz… Seni nasıl tatmin edebiliriz…..Ne yapalım 365 gün 24 saat senin yaptıklarını mı yazalım.Akşam yatıp,sabah kalkıp Medya İmparatoru için bugün ne yazalım diye düşündüğümüzü mü zannediyorsun.Acaba kendini fazlamı önemsiyorsun….

Diğer taraftan Eskişehirsporun 15 yıllık geleceği dört Milyon karşılığında ADARGA’ya teslim edildiğini yazdıkta ne oldu.Ne değişti…

Eskişehirspor’un kongresinde Kazım Kurt’un “Taraftar elini cebine atsın” sözü alkış aldı.Sen Eskişehirsporun kurtarma toplantılarında baş konuk oldun.Ne büyük trajedi ve çelişki Allahım….

Hiç kimse de;”Taraftar ellerini cebine atsın diyen Kazım Kurt ile bedelsiz verilen reklam elamanlarını 15 yıllığına ADARGA’ya 4 Milyon liraya kiralayan Vakfın genel sekreteri olarak sana “Şu işi bir anlatın” diye sormadı.

Soran biz,bozuk plak olduk.Herkes ne hali varsa görsün….

Eğer seni tatmin ederse iş yaptığın, fatura kestiğin Belediyelerin meclislerinde denetim raporları çıksın.Reklam harcaması adı altında kim ne harcamış belgeler gelsin memnuniyetle yazacağız…

 

Bu arada Sivrihisar Belediyesinin konser ve reklam harcamalarını yazan gazeteciler Cihan Yıldırım ve Soner Yüksel’e dikkatli olmalarını tavsiye ediyorum.Mayınlı tarlaya girdiler..

Mazilere gitmişken birazda bilinmeyenleri,bilmeyenlere anlatalım.

Eskişehirde herkes, mavi Palio’su ile gittiği okullarda yaptığı fotoğrafçılıktan,gazete ve televizyon sahipliğine yükselen medya patronunun çıkışını ve yükselişini Yılmaz Büyükerşen’e bağlar.Külli yanlıştır…Sezar’ın hakkı Sezara Yılmaz Hocanın medya patronuna hiç bir zaman ihtiyacı olmamıştır.İhtiyacı olmadığı için de onu fonlamamıştır..Fonlayanlar başkaları…

Biz onlara göre “AKP” yandaşıyız.BRAVDA tarafsız ve bağımsız!!!! Öyle mi….Biz yandaş olduğumuz için,yandaşlık yaptıklarımızı da,yandaşlık yaptıklarımıza kimlerin de yandaşlık yaptıklarını biliyoruz……Bu patron ilk gazetesini ve televizyonunu ne zaman ve nasıl aldı.Kimler önünü açtı araştırın lütfen…

Bu konuları Odunpazarı Belediyesini AK Parti’nin yönettiği dönem Başkandan sonra gelen bürokrat olan,hali hazırda CHP’den meclis üyesi olan kişinin bilme olasılığının çok yüksek olduğunu düşünüyorum.Mesela ona “Hamamyolu Elektrik” direklerinin reklam ünitesi olarak kullanılması konusunu ve safahatı da sorabilirsiniz….

Ama Kazım Kurt’un hakkını yiyemeyiz…Medya imparatorunun kuruluş ve yükseliş dönemi Burhan Sakallı’ya, uçuş ve İmparatorluk dönemini de Kazım Kurt’a ait olduğu iddia ediliyor…

Medya İmparatoru kendisi ile uğraştığımızı düşünerek kendisine fazla anlam yüklüyor…Tam tersine kendisi bizimle uğraşıyor.Yaptığımız her işi engellemek için elinden geleni yapıyor.Elinde olsa fırından ekmek verdirmeyecek,aldığımız oksijeni yasaklayacak…

Korku kentine çevirdiğin Eskişehir’de herkes senin şerrinden,sahibi olduğun gazeteleri ve televizyonu itibar suikasti silahı olarak kullanmandan korkabilir fakat biz ne senden ne de şerrinden asla korkmuyoruz.Yeter artık vallahi yeter billahi yeter…Haşa Tanrımısın, hayat verip,hayat mı söndürüyorsun.30 canımız yok topu topu bir tane canımız var..O da gitse ne olur,gitmese ne olur…

Bundan sonra ekmeğimizle,işimizle,aşımızla,rızkımızla oynadığında.Hakkımızda yukarıdan,yukarıdan mantıksız,tutarsız nutuklar attığında,sana senin tarzınla cevap vereceğiz.

Haber Ötesi“n de yazan hiç kimseyi arayarak parmak sallayamazsın, tehditler savuramazsın.Bizim halimizi hatırımızı sormak için misafir gönderemezsin!!!!!!!!!!!!!!!!

İşine bak.Kazandığın paralarını say mutlu ol…Kurduğun korku imparatorluğunun keyfini çıkar.

Biz kaybedersek en fazla site kapanır köyümüze döner halay çekeriz.Ama sen kaybedersen Palio’ya ya binip fotoğrafta çekemezsin…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.