MAHSA ( Ay Kadar Güzel Kadın)

Kulaklarında bir isyanın birbirine dolanmış boğuk boğuk yankılanan sesi,Zemberekten boşalan bir insan selinin elinde buruşturulmuş ve üzerine basılmış bir kağıt parçası gibi .”Mahsa”

Gecenin avizesinin gündüz gökyüzündeki silinmişliği gibi..Bir kadını yüz’lerce yüz’süz ün ayağının altında ezen katle muktedir bir iktidarın zulmü.”Mahsa”

Dert edindiği bile merhamet iken, maruz kaldığı ne büyük merhametsizlik.

Bir kadını hicapsızlık ile suclayıp yerde paramparça ederken onu çırılçıplak bırakan yüz’süz’lerce hicapsız.

Aslında belki de hiç göstermek istemediği bedeni kan giymiş ve çıplak.

O şekilde yerden kaldırılıyor.

Yüzlerce kadın çığlık çığlığa..

Topluca derdest edilip bir dağ başına atılıyorlar.Sinsinler diye .

Kulaklarda kalan,

Güya imanlı bir erk Mahsa’yı ve onun gibileri yuhalatıyor.

Oysa düşününce meramın anlatılamadığı bir mecrada “hak, hukuk ve insanlık” ne kadar savunulur ki.

“Mahsa” bir şehiri gezmek görmek için gelip son adımlarını atan ve gözleri yumulan ay yüzlü kadın..

Ne çok yaşanmışlığı tahayyül ettirdi bizlere..

Ölmenin isbatı mıdır kan..

Çok uzak olmayan hali hazırda yakın geçmiş diyebildiğimiz bir zulüm vardı ülkem dediğimiz ötekileştirildiğimiz bu topraklarda.

Üniversite kapılarında yüz’ler binler olduğumuz, acımızı belki her dilde her lisansa anlatmaya çalışsak da meramımızı anlatamadığımız..

Bugün geri’cilik gibi gösterilen Mahsa’ nın şehid edildiği topraklardaki zulmün neredeyse aynısı olan, biri soymak biri giydirmek üzerine kurulu muamelenin içinde ziyan edilmiş bedenler.

Kayıtsız kalmama’nın isyana dönüştüğü hatta savaşa dönüştüğü bir “lâ diyebilme” gayreti.

Bugün siyasi muhalefetin hala mesele gibi gösterdiği başörtüsü meselesinin düzenleme mahiyetini paylaşmadığı çünkü aslında düzenlemeden kastı’nın yine iman’a, özgürlüğe ve insanlığa kast olduğu bir rüzgara kapılıyoruz belki de..

Dünyada zihn’iyet in insanı olmadığı bir yerde her kadın Mahsa aslında..

Farkın olmadığının fark’ında olmak lazım

Mevzu ileri’cilik veya geri’cilik değil.

Mevzu sadece kadın ve sadece insan bedeni..

Mevzu ileride geride değil ayân olmuş ortada.

Selam ve dua ile.