Site Rengi

DOLAR 34,4861
EURO 36,2614
ALTIN 2.957,64
BIST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 18°C
Parçalı Bulutlu
Eskişehir
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 17°C
Cts 0°C
Paz 2°C
Pts 3°C

Nereden Nereye !

02.04.2024
A+
A-

Siyaset Denizinde dinmesi zor bir fırtına var.  AK Parti 14 Ağustos 2001 de kurulduğu günden beri,  Necmettin Erbakan sonrası, Muhafazakar kesimin siyaseten bir çizgide birleştiği kaydadeğer bir çizgi oldu.

Tayyip Erdoğan’ın 1994 de ki Yerel seçimlerde %25,19 luk elde ettiği başarı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönem Türkiye’nin Siyasi akıbetinin belirleyicisi oldu. 1997de Siirt’te düzenlenen bir açık hava toplantısında okuduğu Asker Duası adlı şiiri vatandaşlar ile birlikte okudu. Tam da bu noktada Tayyip Erdoğan’a güya halkı Din, Dil, ırk ayrışmasına sürükleyerek,

Düşmanlığa sürüklediği iddiası ile bir algı oluşturulmaya başlandı ve Dava açıldı.  Yargılama sonrası 10 ay hapis cezası verilerek 26 Mart 1999 da cezaevine girdi.

Dört ay on gün kaldığı cezaevinden 24 Temmuz 1999 da tahliye oldu.Bu önemli tutsaklık aslında muazzam bir yürek tahliyesiydi.

Bu mahkumiyet gibi gösterilen bir süreliğine esaret müthiş bir sıçrayışın sembolüydü.

Siyaset yasağı Meclis Genelgesi ile kaldırılan Erdoğan. 14 Ağustos 2001 Erdoğan önderliginde kukurulan AK Parti tam bir yıl sonra gerçekleştirilen 2002 Genel seçimlerinde 365 milletvekili çıkartarak tek başına iktidar oldu.

Yani Erdoğan 2003 de Siirt Milletvekili olarak geri döndü.

Öncekinden daha dik, daha inanarak daha sert basarak ilerliyordu.

14 Mart 2003 de dönemin Başbakanı Abdullah Gül istifa etti ve Tayyip Erdoğan Başbakan oldu.

Ve sonrasında Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı dönemi. (2007-2014)

O yıllarda kemik gibi sağlam görünüyordu Sayın Gül ve Erdoğan..

2013 de organize edilen Gezi Parkı olayları belki de Türkiye siyasetinin o günden sonraki önemli belirleyici hadisesiydi.

Gel gelelim Tayyip Erdoğan’ın 10 Ağustos 2014 de % 61.79 oy alıp Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası sesiz bir kopuşma başladı.

Adeta bir ihtiras fırtınası iyiden iyiye kendini hissettiriyordu.Öyle böyle derken geldi o fırtına..

Abdullah Gül de Ali Babacan da artık Tayyip Erdoğan’ın yanında değil karşısındalardı.

Tuhaf belki ama Tayyip Erdoğan’ın dizleri bile titremedi.Belki de bu ayrılığın güç kaybetmek değil bilakis güç kazanmak olduğunun farkındaydı.Farkında olmanın verdiği güç demek belki de daha doğru.

Ama gelinen noktada Depremler, Orman Yangınları, gibi birçok elim ve vahim durumlar illa ki yıpratıcı oldu.

Ama 15 Temmuz 2016 da Fetö Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen ve halkın yıkılmaz iradesi karşısında başarısız olan bu kalkışma sonrası,

Milliyetçi Hareket Partisi ve AK parti birlikte olarak bir Cumhur İtiifakı kararı aldılar.

Türkiye Geneli yani İl ve ilçelerde tüm siyasi çalışmalarını birlikte yürütme kararı alan Cumhur ittifakı belirgin hiçbir ihtilaf yaşamadı.

Ama 2020 de başlayan ve iki yıl süren pandemi süreci sadece Türkiye de değil tüm dünyada ciddi etkiler yarattı

Eğitim, Ekonomi ve Turizm anlamında sekteye uğrayan her sektör adeta ciddi bir silkelenme yaşadı.

Özellikle ekonomik dalgalanma ciddi bunalımlara sebep oldu ve 2023 Genel seçimlerinde hissedilir bir fırtına daha geldi.

Mecliste sandalye sayısı 264’e düşen AK parti kopuşma yaşıyordu.

Ak parti Genel merkezi il ve ilçelerden gelen tüm şikayet ya da serzenişlere kulaklarını tıkamıştı sanki.

Teşkilatlarda duygusal bağlar ile, ticarı inkisaplar ile, ailevi bağlar ile ya da manevi evlat bağı ile oluşturulan yerleştirmeler 31 Mart Yerel seçiminin kanseri oldu.

Sayın Cumhurbaşkanına ve eşleri hanımefendiye yakın olan vekiller,

Ve vekillerin duygusal zaafları ile manevi kardeşi veya evladı olan teşkilatçılar başarısızdı ama görmezden geldiler.

Üç değil belki onüç maymunu oynadılar.

İnsanlar hakkındaki kanaatleri etraflarına yuvalanmış maksatlı hesaplı şer odakları tarafından oluştu.

Eğip bükemedikleri, güçlü gördükleri kimseyi siyaset yapamaz kanaati ile değerlendirdiler.

Hesabı beklentisi olmayan hiç kimse seiyaset yapamaz hale geldi.

AK Parti teşkilatları eş ve iş bulma kurumuna döndürüldü.

Ticari bağlarini kuvvetlendirmek isteyen ama AK Parti şuurundan zerre kadar nasiplenmemişler teşkilatın çoğunluğu oldu.

Vekillerin kendi aralarında yaşadıkları ihtilaflar teşkilatın dışında gereğinden fazla yankınlandı.

Siyasi hesabın elzem olmasının önüne ticari hesapların geçmis olması erozyonun ve intibanın kararmasına neden oldu.

Öyle ticarete döndü ki hatta,

Teşkilatta şuur değil cüzdanlar konuşur oldu.

Aday Adayı olmanın tarifesi, Aday olmanın tarifesi, meclis üyesi olmanın tarifesi hatta günlük saha çalışmasının bile belirlenmiş bir yevmiyesi oldu.

Birçok şey oldu..

Ama görünen çok güzel Devlet hizmetlerini gölgeleyen,

Yerelde güzelin önüne geçen çok fazla kötü şeyler oldu.

Uhdeler ve Ukdeler anlamını yitirdi.

Şimdi mi?

Kime sorsan bilmiyor.

Gelinen noktada kimsenin bir şey bilmemesi de iyi bir şey değil bu da çok acı oldu.

Hayrolsun diyelim de hayrolsun..

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.