Sık Sık Büyükerşen’i Ziyaret Ediniz Efendim!..

03 Haziran 2021.
Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e nezaket ziyareti gerçekleştirmişti.
Haber başlığı şöyle; “ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’tan, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e ziyaret”!

ADI NEZAKET ZİYARETİ İSE, GERİSİ TEFERRRUATTIR.
Celalettin Kesikbaş’ı makamında ağırlayan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, nazik ziyareti için Kesikbaş’a teşekkür ederek, “Eskişehir, Türk ve dünya sanayisinde önemli bir noktaya hızla ilerliyor. Bu kapsamda yapılan çalışmaları yakından takip ediyorum. İçinde bulunduğumuz pandemi dönemini sanayicilerimizin en az hasarla atlatmasını diliyorum” ifadelerinde bulundu.

Bu laflar hoş geldin, beş geldin laflarıdır.

Mealen “tefsiri” şöyledir; Sayın Büyükerşen.Yardımına ihtiyacım var. Taht önemlidir. Sizin de, “TAHTINIZ” benimde “bahtım” olur!

Şunu da biliyorum ki, bu yol mayınlarla dolu.

Karşına en son 2014 yılında Ticaret Odası başkanlığından ayrılarak TEPEDEN çakma AK Partiden Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Harun Karacan geldi aklıma.

Parası vardı. Turası vardı. Sözde popülerliği vardı. Gençliği vardı. Ama karşısında Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen vardı.

Sonuç hezimet…

Hocam şimdi ben nasıl bir yol izleyeyim?

Artık kimseden saklayamam. Deşifre oldum. Tahtınız benim gönlümde yer almış. O tahta talibim. Tam da benim şehre hizmet edeceğim noktada duruyor!

Biliyorum, bu “tahta” giden yolda politikmayınlarla döşenmiş.                                 Benim öğrenmek istediğim bu mayınlar nasıl döşenmiş? Elimde yüksek çözünürlükte mayın tespit teknolojisi var. Bana yardımcı olun. Bahtım açılsın, paralar saçılsın. Sınırlı yetkili olduğum “oda” başkanlığı artık beni kesmiyor.                    

Esas olan EOSB tarafı. İki başlılık benim önümü kesiyor. Oranında BAŞKANI ben olmalıydım. Olamadım. Bu durum benim çok hoşuma gitmiyor. Organize bölgede yollar asfaltlanıyor, yatırımlar yapılıyor.                Her yerde benim ismim olmalı, ismim dalgalanmalıbu şehrin semalarında.

Kafamın çalıştığına da inanıyorum.

Yılmaz hoca Kesikbaş’ın “Dedeler, torunlarıyla buluşsun’” paylaşımlını unutur mu?

Unutmaz. Yazmıştır bir yere.

HABER DEĞERİ VARDIR..

Yılmaz Hocayı ziyaret kim yaparsa yapsın, her zaman haber değeri vardır. Yılmaz Hoca,Eskişehir mücavir alanları sınırları için de değil, her zaman her gittiği yerde haber olur.

Bozacıya, şıracıya, gitse, Madımaktan dondurma yese , berbere gitse, parklarda dolaşsa, hamam yoluna çıksa, her zaman onun haberi yapılır..

NEZAKET İÇİNDE YAPILAN ZİYARETLER..

Celalettin Kesikbaş, Hocaya nezaket ziyaretinde bulunuyor. Politikada biz “tavaf” etmek diyoruz.

Hoca “özgül ağırlıklı” misafirini kapıda karşılıyor... Gelen koskocaman ESO başkanı. Mesela, bir önceki ESO başkanı olan Savaş Özaydemir Yılmaz Hocanın makamına hiç nezaket ziyaretinde bulunmazdı.                           Hatta aralarının nezaket sınırları için de de olsa limoniydi.

Sadece özel olarak verilen kutlama yemeklerinde veya resepsiyonlardakarşılaşırlardı. Birbirlerini üst perdeden çok “nazik laf” lar söylerlerdi.

Bazen bizde arada kalırdık. Konuştuklarında rüzgâr yapıyorlardı.

Büyükerşen, Celalettin Kesikbaş’ın nezaket ziyaretine gelmesinden çok memnun oluyor. Uzun zamandan beri “pandemi” nedeniyle bir araya gelememişlerdi.

Konuşmalar tabii ki maskeli oluyor!.

EHEMMİ MÜHİMME..

Büyükerşen; “Eskişehir, Türk ve dünya sanayisinde önemli bir noktaya hızla ilerliyor. Bu kapsamda yapılan çalışmaları yakından takip ediyorum. İçinde bulunduğumuz pandemidönemini sanayicilerimizin en az hasarla atlatmasını diliyorum” diyor.

ESO başkanı Celalettin Kesikbaş’ta, bu konuda Belediyelerimizle iş birliği yaparak uyumlu bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Başarılı şehircilik uygulamaları ile Eskişehir başta turizm olmak üzere kentin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunuyor. Biz sanayiciler de üretim çalışmalarımızı sürdürerek ve vatandaşlara yeni iş istihdamı sağlayarak Eskişehir ekonomisine destek oluyoruz ” demiş.

Haber şöyle. Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin KESİKBAŞ, Eskişehir’deki sanayi çalışanlarına yönelik 10 binin üstünde aşılama yapıldığını belirterek, tüm vatandaşlara aşı olma çağrısında bulundu..

Ne alaka diyebilirsiniz. Söz konusu Kesikbaş olunca alaka bulunur!..

Dedik ya, Tek derdi kamuoyunda gündeme gelebilmek…

Çok büyük laflar..Niche bile kıskanır bu laflara..

Nazar değmez inşallah!

Ne diyelim inşallah, maşallah, Elhamdülillah.

KESİKBAŞIN söylediklerini aslında, Nadir KÜPELİ yapıyor. Maalesef SANAYİ ODASININböyle bir icra yetkisi olmadığı gibi, bazı yatırımcıların da gelmesinin engellendiğini söyleyenler de var.

Bunu söyleyen isimler kendi içlerinde.

Post Kavgası. Çoktan başlamış bile.

İSTİKAMET TİCARET ODASI.

Celalettin KESİKBAŞ, şimdi ROTAYI TİCARETOdası başkanlığına çevirmiş durumda. Bir yere gelmek rol almak istiyor. Bunu da doğal karşılamalı lazım. Vedat Yücesan, HarunKaracan somut iki örnek. Sanayicilerden henüz politika da yer alan Zeytinoğlu dan başkası çıkmadı. Ticaret odası kamuoyunda tanınırlık algısı olarak bir tık önde.

Peki, bizde Ticaret odasının fonksiyonel değerlendirmesinde notumuz nerede. Bensöyleyeyim. İnegöl kadar etkili değiliz. Her tarafın oda olsa ne yazar?

O zaman neden? TİCARET ODASI önemli? Çünkü politikada eğer partilerin örgütsel yapısı içinde değilseniz! Partiler üstü numarası ile politik aparat olarak kullanılması..

Yoksa bizim çapta TİCARET odasının çok anlamlı değil. Yerel Politikada Bir sıçrama tahtası olarak kullanılıyor..

Peki, sonuç ne olur?

Pandemide ticaret ve esnaf odaları döküldü. Geldiğimiz noktada varlığı ve yokluğu arasındaki farklar tartışılıyor. Ne işe yarıyor diye sorgulanıyor.

Bana kalsa üyelik zorunlulukları kaldırılmalı. Nasıl olsa bir şey olmuyor. Hiç olmazsa üyelik ödentileri ceplerinde kalsın.

Eğer şimdiden masada kartlar yeniden karıştırılıp dağıtılacaksa buraları deneyimleme yerleri değil. Çok trajik komik sonuçlarla da karşılaşa bilinir. Siz oyun içinde oyun senaryolarını yazarken bir başkası da başka senaryolar yazar.

Ama gerçek olan rejide kim var.

Kara mizah! Daltonların batağına girmeden bu işler çok zor. Nedeni de toplumda itibar kaybeden bir milletvekilinin arka plan görüntüleri ile yola çıkanlar onun gölgesinden kurutulamaz.

Şimdilik pandemi nedeniyle kısıtlı derin analizler bu kadar.

BÜYÜKERŞEN KİMİN ELİNDEN TUTTUYSA “HİÇ BİR ŞEYLER OLMASA BİLE BİR ŞEY OLMUŞTUR”!..

Gülüyorsunuz değil mi?

Bilirim sizleri. Gözünüzün gülmesinden anlarım ben, “leb demeden leblebiyi”.

Hocam;

Bak; sen kimlerin ellerinden tuttun! Elbette tutmadıklarında vardır. Biliyorsun aslında ben sosyal demokratım. EH! Sizin gibi hizmet etme sevdam var.

Her şey Eskişehir için! Olsun diyorum.

Niyet ettim bir kere.

“Son zamanlar benim söylediklerime bakma,Benim aklım başımda değildi Başkanım” Şimdiyavaş, yavaş aklım başıma geldi.

Biz aynı taraftanız.

Beni, UNUTMA.

Şimdi den beni genel merkez düzeyin de ismimiara sıra lanse et.

Ben de seni örnek aldım ve siyaset üstü politika yapıyorum.

Seni dinliyorum gözü kapalı..

Sen bir el atmazsan benim işim olmaz. Bana, olmaz olmaz bu iş olmaz şarkısı lütfen söyleme. Senin bayrağını sallarım. Senin izinden giderim. Adını dağlara, taşlara yazarım.

Yeter ki beni Genel merkez düzeyin destekle, hayır dualarını esirgeme başkanım.

Sen iste! Eskişehir marşını söylerim..

Ben, CHP teşkilatlarını bilmem. Birkaç tanıdıklarımın dışında kimseleri bilemem..

Bir taraftan Ahmet ATAÇ, bir taraftan Kazım KURT var..

Bunların arasında benim aday gösterilme şansım olabilir mi? Olamaz! Onlar Belediye başkanlığının tadını almışlar. Ben de almak istiyorum onlar gibi.. Benim ne eksikliğim var. Bak ESO başkanıyım. Genç sayılırım. Sayın Kazım Kurt hem milletvekilliği hem de Belediye başkanlık koltuğunu oturmuş sayende.

Sen olmasaydın gerek DSP’ de, gerek CHP’ de kim milletvekili, Belediye başkanı. Büyükşehir Meclis üyesi olabilirdi ki.

Nuray AKÇASOY rüyasında bile göremezdi. Hele kent konsey başkanı falan, filan..

Okan CEMAL YÜKSEL unutuldu bile..

Geç bunları.

Jale NUR SÜLLÜ belki Belediye Meclis Üyesi olarak kalırdı. Şimdi mebus..

Bunları biliyorum..

Baktım inceledim, seninle tartışan İsmail Haşim Ateş tarihten silinmiş. Şansını! “DEVA” da arıyor!. Erman Gölet şimdilik ortalarda yok. Belki seçimlere yakın ortaya çıkar. Şehir plancısı akademisyen olan Ali Ulu’ya şans bile verilmedi..Sırada daha niceleri var.

Büyükerşen’in Mustafa Önder’e bile, listelerde şans verme hoş görüsü var.

Azmi Kerman-Sevgi Akmen o şansı hiç bulamayanlardan.

Hele, Sinan ÖZKAR Milletvekili adaylık sıralamasında ancak 4.sırada listede yer bulabildi.

REKTÖR YARDIMCILARI REKTÖR OLDULAR..

Akademi başkanı ve Rektörken yanındaki yardımcıların, Akar Öcal, Engin ATAÇ, Fevzi Sürmeli, Davut aydın Anadolu’da,  kurucu rektör Esat Erenoğlu, Erdoğan Fıratlı, Nejat Akgün, Fazıl Tekin, Hasan Gönen, Osmangazi de rektör oldular. Afyonda, Kütahya Dumlupınar’da başka isimler rektör oldular.

Hasan Gönen’de, 2009 da AKP’ den büyükşehir Belediye başkan adayı olarak karşına çıktı. Nabi AVCI HOCA doktorasını senin elinden aldı sayılır.

Allah var senin karşına çıkmayan tek “NABİ”hoca..

Say say bitmez.

Ne olur? Bir de benim elimden tut.

Benim senden başka şansım yok. Politika yapmayı da seviyorum.

Eh param, pulum da var. Konjonktürel olarak şanslıda sayılırım. Bir daha böyle bir fırsat gelir mi gelmez mi bilmem.

Diyebilirsin ki, AK Parti aday bulamıyor. Git oradan aday ol. Belki öyledir ama orası da çok karışık başkanım. Oranın horozu çok. Öttüklerizaman sabah oldu zannediyorlar. Şimdilik Burhan Sakallı var. AK Parti genel merkez yönetim kurulunda. Siyasi olarak etkili bir yerde. Başarılı sayılabilecek belediyecilik deneyimi de var.

Fakat beklentileri karşılayabilecek mi?

Washington büyükelçisi Murat Mercan var.

Uzanamayacağı hiçbir şey yok.

Orada bana ekmek yok.

Değil mi hocam?

Yeter ki, “uzat elini bana havada kalmasın”!

Yoksa “İYİ” veya Memleket partisinin yolumu gözüküyor!

PANDEMİ yaşamı yavaşlatmıştı. Şimdi biraz kontrollü serbestlik olunca nezaket ziyaretleri daha çok artar..

İlk ziyaretin adresi bellidir

Büyükerşen..

Savaşçı dizisi yapım koordinatörü Ercan Sönmez’ de hocayı ziyaret edenlerden. Neden? Çünkü bu diziye Yılmaz Hoca çok büyük ciddi destek veriyordu. Çok yakından ilgileniyordu.

DÜBLÖR VEKİLLER..

Şimdi bayrama kadar ziyaretler artar.

Siz siz olun HOCA varken, “dublör” aramayın. Eeeeee Büyükşehir Belediye Başkanlık hakkımdiye konuşmayın!..

Seçim bu… Sonra sesiniz bir oktavsaMuhayyer makamında “meee” yi söyletirler adama.

Biz böyle filmleri çok gördük geçmişte..

Bir sakız aldım. Falım çıktı. İlla da bir şey oldiye çıktı. Ne? diyorsunuz Sayın Başkanım!

Yazdıklarım, tamamen politik sinema senaryo çekimleri için “hayal ürünü” olup gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yoktur notunu düşeyim de, yanlış anlaşılmalara meydan vermeyelim değil mi?

Hayallerin birazcık ta olsa gerçek olabilme ihtimalleri vardır, ama sadece filmlerde olur!

Bazıları gerçek zanneder?

Şimdiden tiyatro oyunu başladı bile. Adı “galagula”..

En kalbi sevgilerimle…