Sinaptik Bağlantılar ve Koltuk Hırsı
Türkiye de kamu idaresinde görev alan seçilmiş ve seçkin atanmışlar ilk iş olarak kendilerine konfor alanı oluşturarak kamu parası ile ayrıcalıklar peşine düşüyorlar.Sonrasında Devletin parası ile konfora ve ayrıcalıklara o kadar çok alışıyorlar ki koltuğu kaptırmamak için her türlü canbazlığa başvuruyorlar.CHP’ de değişim isteyen Ekrem İmamoğlu’nun değişimi gerçekleştireceği kişilere bir bakın.Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yıllardır CHP’yi yöneten ne kadar başarısız kişi varsa orada..
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun partisinde seçilen milletvekillerinin çoğu önceki dönemlerde milletvekilliği yapmış,sonradan deport edilerek AK Parti’nin listesine almadığı kişiler.Batı demokrasilerin de insanlar yoruldum diyerek Başbakanlığı bırakıyorken, bizde gurur kırıcı şekilde Başbakanlıktan uzaklaştırılan Ahmet Davutoğlu tadı damağımda kaldı diye ağlıyor.Yıllardır bir orada bir burada koltuk kapan Abdüllatif Şener milletvekili listesine alınmadığı için mızıkcılık yapıyor.
Yerel siyasetçilerimizin de maşallahları var.Yılmaz Hoca 87 yaşında 12 yıl rektörlük yapmış 25 seneye karşılık gelen beş dönemdir Belediye Başkanı,şimdi de 6.döneme talip.
Ahmet Ataç’ın Belediye Başkanlığında bir dönem ara hariç 20.yılı, 77 yaşında ki Ataç’ın genç ve zinde kalmak için yaptığı spor az kalsın canına mal. oluyordu…Hala bir dönem daha diyor.
Türkiye’de erkeklerin ortalama ömür yaşı 75.4.Her ikisi de ortalama ömrü geçmiş durumdalar.
Ataç ve Yılmaz Hocanın siyasi ihtiraslarını görünce;onların insan ve ölümlü olduklarını unuttuklarını hatta kendilerini ölümsüz gördüklerine inanıyorum.Çünkü bu yaşta bu ihtirasın başka anlamı yok.
Osmangazi Tıp Dergisinin 2016;38 (Özel 1) sayısında yayınlanan ” Yaşlanma ve Yaşlılıkla İlgili Nörolojik Hastalıklar”konulu makaleden başlıklar sunayım.”Her türün ortalama ve maksimum yaşam süresi belirlidir. Yaşlanma, canlının olgunlaşma süreci tamamlandıktan sonra fizyolojik yedek kapasitelerinin giderek azaldığı, gittikçe yıprandığı ve buna bağlı olarak yaşam fonksiyonlarının aksadığı bir süreci ifade eder. Yaşlanma otuzlu yaşlardanbaşlayarak hayat boyu devam eden bir süreçtir.
Beyin hacminde azalmanın meydana geldiği bu süreçte beyin hücrelerinde ve hacmindeki azalma yeni sinaptik bağlantılar kullanılarak kompanse edilmeye çalışılır Beyin hacmindeki bu azalma 60’lı yaşlardan itibarenhızlanmaktadır.(Beyinde ki hücre ölümleri S.M) Yaşlanma ile ilişkili normal kognitif( Kişinin sahip olduğu zihinsel fonksiyonlardır.Bunlar dikkat, dil, hafıza, algı, akıl yürütme, problem çözme, zeka, yaratıcılık gibi zihinsel işlevlerdir S.M)değişiklikler; özellikle hafızada, plan yapmada ve işlem hızında ılımlı azalma ile karakterizedir. Öğrenme performansında da azalma gözlenir.
Akıl ve bilimi önceleyenler sizi önden alayım.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt kendi yazdığı öz geçmişine göre 36 sene önce politikaya atılmış.30 yıl önce CHP’de Merkez İlçe Başkanlığı,meclis üyeliği,milletvekilliği yapmış.İki dönemdir Odunpazarı Belediyesini yönetiyor ve 3.döneme talip.Beyefendi 36 senedir Shp-Chp’de hep bir şeyler olmuş ama CHP’de değişim istiyor.Şaka gibi……..
Beyefendi haklı daha 66 yaşında…..36 senedir o koltuğa oturmuş,bu koltuğa oturmuş fakat doyamamış……..
Kazım Kurt Bey ve onun gibilerin”Partim ne görev verirse yaparım”demelerine de bayılıyorum….
Ne büyük yücelik Tanrım…
Gidin artık….Yeter…… Koca CHP de sizden başka insan yok mu….. Torun sevin,tatil yapın……Şurada 75,4’e ne kaldı.
Siyaset böylede bürokrasi çok mu farklı.Her şeyi eğitime bağlarız.Sıradan bir okul müdürünün odasının şatafatını Norveç de ki Eğitim Bakanında göremezsiniz.
Rektörlerin makamını bırakın,katları bile ayrıdır.Ankara’da ki Bakanlıklarda bürokratların konforlu ve lüks yaşamının tek rakibi Ali Koç’dur.
Bir memur Dubai’de Burj Al Arab’da nasıl tatil yapabilir.Bakanlıkların taşra teşkilatları da farklı değildir.
Şatafat ve gösteri kanseri her yere metaztaz yapmıştır.Devletlerin itibarı,devleti yöneten seçilmiş ve atanmış seçkinlerin bindiği otomobil ve odalarının şatafatı ile orantılı değildir.Mercedes ve Audi’ye binerek anca Alman Devletinin itibarını arttırırsınız.
Hiç kimsenin koltuğu ile nikah kıymaması için Türk Kamu idaresinde görev alan seçilmiş ve seçkin atanmışların her türlü konfor,ayrıcalık ve kamu gücünü kullanmalarının mutlaka sınırlanması gerektiğini düşünüyorum.
Altlarından lüks otomobilleri alın,makam odalarını sadeleştirin,kişisel harcamaların ödenmesini kaldırın,maaşlara eklenen makam tazminatı saçmalığına son verin.Paranın harcandıktan sonra denetlemesini bırakarak, para harcama kurallarına sert bir kurallar koyarak uygulayın.Kamu gücünü kullanmalarına acımasız kurallar koyun.Seçilmişler için 2 dönem kuralının anayasanın değiştirilemez maddeleri arasına alın. Neler olur neler.
Devletime,milletime hizmet ediyorum hikayesini sunan herkes kaçar.Geriye devlet ve milletin gerçek hizmetkarları kalır.
Söylediklerim ütopya olabilir fakat tek çıkış noktamız…….Çürümüşlüğün başka tedavisi maalesef kalmadı…..