Sokak Jargonlu Başkanlar !
Eskişehir’de ki CHP’nin siyasi elitleri, hakaret ve nezaketsizlikte bir birleri ile yarışıyorlar..Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt,Cumhur İttifakı Tepebaşı Belediye Başkan adayı Hamid Yüzügüllü hakkında çok yakışıksız ifadeler kullanıyor.Ahmet abisi Yüzügüllü’yü halledecekmiş,sosis yapacakmış….Kazım Kurt’un nezaket anlayışı ile zerafet yoksunluğunu bilenlerin şaşırdığını zannetmiyorum..
Diyor ki Kurt “Sucukla,cacıkla”Belediyecilik olmaz”diyen Kazım Kurt’un 10 yıllık Başkanlığının arkasından bırakacağı tek kalıcı eser “ Lütfü Yüksel Yaşlı Bakım Merkezi.”Onu da elini yüzüne bulaştırmıştı ki devreye hayırsever iş insanı Lütfü Yüksel girerek;Onun Başkanlığında ki Belediyenin acizliği ve beceriksizliği yüzünden yarım kalan binayı tamamlayarak reklamını yapsın diyerek bunlara teslim etmişti..
Görüyorum, Lütfü Yüksel’in tığı Yaşlı Bakım Merkezini kendileri yapmış gibi,biz yaptık diyerek reklam üniteleri doldurmuşlar.. O eserin gerçek sahibi Lütfü Yüksel’in ismine afişlerde yer vermiyorlar..Kazım Kurt’un vefası ve nezaketi bu kadar..Çok şey beklemeyin.
Hamid Yüzügüllü de,Kazım Kurt gibi kadınlarla karşılıklı göbek atıp,gerdan kırsa hizmet üreten Başkan sınıfına girerdi..Onun kriteri de bu..Ne kadar çok göbek atarsanız o kadar başarılısınız… Yılmaz Hocaya bakıyorsunuz , kendisininde geçmişi olan Osmanlı İmparatorluğu hakkında ipe sapa gelmez ifadeler kullanıyor..Sokak ağzı ile kadını obje olarak lanse ederken;ballandıra ballandıra tarif ettiği kadına da “Karı” diyor..Onun kurduğu çirkin ifadeler çok komikmiş gibi;Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da,yüzüne operasyonla monte edilmiş gibi duran gülümsemesi ile sırıtıyor..Yılmaz Hocanın kadınlar için kullandığı “Karı” ifadesinin,medeni hukukta ki “Karı-koca” tanımı ile hiç bir ilgisi bulunmuyor….Kadın,Yılmaz Hoca için meta,eşyadan ibaret…Kendisinin iki kızı babası olduğunu hatırlatıyorum..
Yılmaz Hocanın ne demek istediğini, anlayacak zekaya sahibiz ve hiç çarpıtmıyoruz. Osmanlı İmparatorluğunun genişleme sebebini “ beyaz tenli,mavi gözlü ‘Karılara’” dayandıran Sayın Hocama acil tıbbı destek tavsiye ediyorum.. 86 yaşında ki bir insan “Beyaz tenli,mavi gözlü kadın ve İmparatorluk arasında” bağlantı kuruyorsa testosteron hormonları kesinlikle çok aktiftir…
Yılmaz Hocamızın bu durumunu çözecek kişi Haydar Dümen’di maalesef onu da erken kaybettik…Ben bilmiyorum varsa yeni Haydar Dümen ona yönlendirelim…Yaşını başını almış adamların bu durumlarını görünce benim de aklıma Şener Şen’in “Züğürt Ağa”filminde ki babası geliyor..Eğer Yılmaz Hoca da elini kulağına götürürse en çok kim gülmüş ise ona gönderirsiniz..
Hiç anlayamadığım,Hocamız her zaman ki üstenci bakışları,herkesi ve her şeyi küçümseyen tavrı ile kadınlar üzerinden kendi geçmişini kötülediği esnada arka fonda duran Chpnin Büyükşehir Adayı Ayşe Ünlüce’nin kıs kıs gülmesi.. Ben Ayşe Hanımın deyimi ile onu yetiştiren Yılmaz Büyükerşen gibi kadınlara karşı hoyrat ve fütursuz değilim.Hanımefendiyi eleştirirken kırmamaya çalışıyorum. Maalesef Ayşe Ünlüce,Yılmaz Hocanın 25 yıldır kurguladığı akraba,eş,dost düzenin devamını sağlamak için;oy hesabı ile vitrine sunulan siyasi portre…Bir adım fazlası yok..
Fakat hanımefendi galiba kendisinin de kadın olduğunu unuttu ki gülüyor…
Ayşe Hanım o sözlere gülünmez ki!!!!
CHP hariç başka bir partinin herhangi bir siyasi temsilcisi “Karı”terimini kullanmış olsaydı; Belediyelerin fonladığı BRAVDA’da ki şeyler ortalığı yıkarlardı…Hiç sesleri çıkmayan gölge kahramanlar 8 Mart dünya kadınlar gününde tekrar ortaya çıkarlar..