“Zabıta”nın İşi Almanya’dan İyi”
“Zabıta”nın işi Almanya’dan iyi”
Efendim çocuklarınıza büyüyünce öğretmen ol avukat ol demeyin valla hepsi Zabıta olsun.
Bir rahatlar, bir rahatlar anlatamam.Üstelik üniformanın verdiği hava da cabası.
Şirintepe de kurulan pazartesi günleri savaş meydanından bahsedeyim size.
İstisssnnnaasız her sabah ama her pazartesi sabahı kıyamet kopar.
Biz her pazartesi birbirlerini yiyen hatta yumruk yumruğa giren pazar esnafının kavgasına uyanırız.
Ama önce keyifle başlar.
Sabah yedi buçuk Kamyonlarından son ses Serdar ortaç..Sonra keyifleri kaçıyor nedense haydaaaa kavgaya..
Balkonlardan gözümüz zabıtayı arıyor. Ama yoklar.
Ya gelmemişler daha ki vakit o derece erken mesai başlamamış oluyor
Hoş gelseler de pazarın başında iki zabıta yan yana gelene geçene bakıyor.
Bir günden bir güne ne pazarcı pazarcı ile dövüşürken ne de pazarcı müşterisi ile bağırışırken zabıtayı sahnede göremedik.
Hadi şimdi gelelim temizlik işlerinin kıslandıran keyfine.Valla ne yalan söyleyeyim hayranım ve ciddi kıskanıyorum.
Pazar bitmiş yer gök lahana yaprakları meyveler ve onları ayıklayan garipler.
Saat gece iki olmuş temizlik görevlisi abilerimiz evinde son ses müzik açıp süpürge yapan ablalar gibi birileri hastadır uyuyordur sabah okula işe gideceklerdir kaygısı taşımadan yine şarkılar söyleyerek süpürüyorlar.
Ama ertesi sabah bizim sokaktan mecbur değilseniz geçmeyin.
Öyle pis kokuyor ki anlatamam.
Yani süpürmek yetmiyor aslında.
Bir film repliği vardı ya hani,
2019 un Güngörenindeeee diye başlayan.
Efendim 2021 in Eskisehir’inde zabıta olmak kadar keyifli bir meslek yok.
Şahsen ya bu pazarcı esnafına ve temizlik görevlisi arkadaşlara toplu pazar alanında olmadıklarını burada yaşayan kendilerinden başka da birilerinin olduğunu hatta o birilerine eziyet değil hizmet etmek ticaret yapmak için orada olduklarını hatırlatmak lazım.
Ya da bu pazarı Perşembe günü kurulan Tepebaşı daki kapalı pazar alanına taşımak lazım.
Neden haftada sadece bir kez hizmet vermek zorunda olsun ki orası.
Adı üstünde kapalı pazar alanı.
Ya da bir zahmet aynısından bir tane de Zincirlikuyu tarafına yapsın belediye.
Hizmetse mevzu heykelden sanattan daha önemli işlerimiz var hep birlikte..
Pazarın kapımızın önüne kurulmasını geldiğimiz noktada nimetten sayamıyorsak hizmet falan alamıyoruz demektir.
Zira bizim için iki kilo domates de nimet huzur da..
Selametle..