Zihni Ne Kadar Çalışkan?

Siyasette vefa çok önemli bir özne… Önceki dönemlerde görev almış insanların hatırlanılması, hasbihal edilmesi, tecrübelerinden istifade edilmesi ve geçmiş hizmetlerinden dolayı teşekkür edilmesi hakikaten değerli bir tavır ve duruştur, diye düşünüyorum. Son günlerde AK Parti’nin mevcut il başkanının da bu tür çabalarını görüyor ve takip ediyorum. Kendi tabanından nasıl ilgi görüyor bilmiyorum ama geniş bir perspektiften bakınca şık duruyor. Ayhan Arslan, Şadi Doğruyol gibi parti kurucularını, Fahri Keskin, Salih Koca, Ülker Can gibi şehrimizde hayatını sürdüren önceki dönem milletvekillerini, Ercan Kelleci, Ahmet Sivri, İbrahim Yılmaz Kaynarca gibi önceki dönem ilçe başkanlarını, Serhat Tunç, Ali Demirel, Yetkin Tetik gibi milletvekili adaylığı yapmış isimleri, 31 Mart Yerel Seçimlerinde belediye başkan adayları Hasan Tuç ve Burhan Sakallı’yı ziyaret etmesi, benim nazarımda olumlu izlenim uyandırıyor. Haaa buna ‘şov’ diyenler de olabilir ama bu hassas dönemde toparlayıcı bir çaba haline girmesi bence buradan bakınca güzel duruyor.

Gençlik Kolları önceki dönem başkanları daha torpilli sanırım, onlara iki de bir yemek söylüyor sayın başkan ama aynı toplantıları kadın kolları başkanları ile yapıldığını görmüş değiliz. Bu yazıyı kaleme alırken önceki dönem il ve  ilçe başkanlarıyla kahvaltı da olduğunu da tevafûken öğrenmiş olduk. Peki bunları neden yapıyor ya da yazının başlığında olduğu gibi Zihni, ne kadar Çalışkan ve neden çalışıyor? Elbette yaklaşan il kongresi etken olabilir ama bir misyonu üstelenen ve omuzlarında bu sorumluluğu hisseden bir çaba ve telaş olduğunu da görmemek olmaz. Tabii daha önce AK Parti içerisinde bulunmuş Davutoğlu ve Babacan’ın parti kurma çalışmaları karşısında tabanı diri tutmak için genel merkezin talimatı var mıdır yok mudur bilemem ama AK Parti’nin Bilecik, Afyon, Bursa ve Kütahya il başkanlarının sosyal medya sayfalarını incelediğimizde böyle bir çabayı göremiyoruz. Ama Bursa il başkanı tüm milletvekillerini ip gibi dizmesi ile mahir olduğunu da belirteyim. Tekrar konumuza dönecek olursak AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan’ın bu vefa ziyaretleri tabanı da heyecanlandırıyor kanısındayım. En son 2014-2018 arası Dündar Ünlü yönetiminin il başkan yardımcıları Bünyamin Fidan, Hasan Küpeli, Serhan Arıman, Pınar Turhanoğlu gibi isimlerle istişareleri de dikkat çekiyor. Yani deyim yerindeyse kalesinde gol görebileceği tüm köşeleri kapatmaya çalışıyor. Teşkilatını, tabanını diri tutabilecek tüm atraksiyonları gerçekleştiriyor. Bunun yanında sivil toplum örgütlerini de es geçmiyor, tüm bunlar ciddi bir mesai teşkil ediyor elbette… Tabii yaranamadıkları da oluyor. Kim onlar? Facebook’tan Twitter’a, oradan Instagram’a oradan da Whatsapp gruplarında seyr-i âlem yapan bir takım güruha yaranamayabilir. Ben izleyebildiğim kadarıyla gayet samimi ve canhıraş bir şekilde koşturduğunu görüyorum

O kahvaltıda İbrahim Poyraz neden yoktu?
Yukarıda da yazdığım gibi; bu satırları ilk kaleme almaya başladığımda bir duyum almıştım. Geçmişten günümüze AK Parti’de başkanlık makamında bulunmuş isimler bir kahvaltıda buluştu. Peki kimlerdi bu isimler? Fikret Dönmez, Murat Canözer, Süleyman Reyhan, Dündar Ünlü, Salih Koca, Hasan Tuç, İbrahim Yılmaz Kaynarca, Coşkun Şengül, Ercan Kelleci, Ahmet Akçay, Ahmet Sivri, Ertuğrul Dindar tabii davet sahibi Zihni Çalışkan ile mevcut ilçe başkanları Ali Acar ve Hakan Çizmelioğlu… Olmayan kimlerdi? Osman Yüksel, İbrahim Poyraz ve Volkan Doğan… Kurucu İl Başkanı Osman Yüksel’in parti değiştirmesinden dolayı etik olarak davet edilemezdi. Volkan Doğan da sosyal medya hesaplarında görüldüğü üzere yurt dışında olduğu biliniyordu. Lakin 2005-2006 arası merkez ilçe başkanlığı yapmış olan İbrahim Poyraz’ın gelmemesi ve sırf il başkanı ile olan husumetinden dolayı o davete icabet etmemesi kabul edilebilir değil, diye düşünüyorum.

Kimin kaşı kimin gözüne değdi; o yazara bi’ sormak lâzım!
Bir de Cihan Yıldırım’ın kahvaltıyla ilgili ertesi günü yazdığı köşe yazısını da okuyunca birkaç kelam etmeden kendimi alamadım. Aslında diğer gazetelerdeki yazarlarla herhangi bir polemiğe girmemem noktasında uyarılmış olsam da…

Kaş yapayım derken, göz çıkarmak deyiminin bu kadar yersiz kullanıldığı bir başka bir obje olamaz diye düşünüyorum. Aslında kendisini anlıyorum; Salih Koca ile bir hesabın var ama senin gazeteci olmanı sağlayan, AA etiketini de o masada oturan bir ya da birkaç kişiye borçlu değil misin be arkadaş! Bu kadar çala-kalem ve fütursuz tespit yan yana olunca yazı sırıtıyor. Kendini yerine koymak istediği yaygın basındaki yazar bile bu kadar insaf acziyetinde değil inan!

AK Parti İl Başkanı’nın önceki dönem başkanları bir araya getirmesinin nesi beyhude, nesi panik ve kaos? İnsanın sorun bile yaşadığı kişilerle kendi nefsini hiçe sayarak inandığı mefkûre ve değerler için bir araya gelmesinin neresi beyhude, neresi plansız hareketler? Gazetecilik illa ‘vur abalıya’ diyerek yapılamıyor maalesef. Vaktinde şehrin “KARTEL MEDYASI”nda anchormancılık oynadığın ve Yılmaz Hoca’nın aforozuna uğrayıp kapı önüne konulunca, yerel seçimlerde babasının partisini hatırlaması dikkatlerden kaçmamıştır.

Velhasıl; siyaset şehrimizde yazıldığı gibi okunmadığı gibi, çaba ve gayretlerin karşılığı her zaman hanenize pozitif olarak yansımayabiliyor.