AK Parti ilçe Kongresinde Yaşanan ilkler ve Dikkat çeken Çıkışlar
Determinizm neden- sonuç ilişkisine odaklanır.AK Parti’nin 22 senelik iktidar yıpranmışlığı,22 seneye sığan yanlışları ve politik aktörleri geçmişe dönerek değiştirme imkanı olmadığından;neden olarak kalmaya devam ettiği için sonuçta değişmiyor. Maalesef geçmiş,geçmişte kalmıyor..
AK Parti kongrelerinde içerisinde ilkelerin yaşanması bakımından, Odunpazarı İlçe Kongresi çok farklı gerçekleşti. Fark İl Başkanı Gürhan Albayrak,Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu ve MKYK üyesi Ali Demirel’in konuşmalarının içeriğinden kaynaklanıyordu.
Tepebaşı İlçe kongresinin arkasından “AK Partinin nimetinden faydalan,AK Parti sayesinde makam,koltuk,şan,şöhret ve itibar sahibi olan herkesin;AK Parti’nin siyasi organizasyonlarına katılması,destek vermesi vefanın,inancın ve insanlığın gereğidir demiştik.
AK Parti’nin ilçe kongresinde şimdiye kadar makam sahibi olan,aday yapılan,o olan,bu olan kısaca bir şey olan herkesin katılması beklenirdi,ama gelmemişlerdi. Bu ülkede maalesef kişiliğe ve karaktere itibar gösterilmez. Bütün itibar ve saygı;koltuğuna,makama ve güce gösterilir.Çok acı fakat gerçek budur.
Yarın AK Parti iktidardan giderse herkesin iktidar sayesinde sahip olduğu itibarda gider.” Demiştik.
Yukarıda ki sözlerin içeriği ile paralel bir özeleştiriyi;AK Parti’li bir siyasi elitten ilk defa bu kongrede duyduk.
MKYK üyesi Ali Demirel “Hiç kimse partiden üstün değildir, AK Parti birçok insana mevki, makam, şeref ve itibar kazandırdı. Birçok insanımızı çeşitli kıymetli mevkilerde görev yaptırdı. Onları da şu güzel topluluğun içinde görmek isterdim.Parti varsa bi varız,parti yoksa bizde yokuz.” derken çok haklıydı.
22 senede kaç farklı meclis üyesi,kaç aday,aday adayı.Kaç başkan geldi geçti.Yönetim kurullarında görev almış insanların yarısı orada olsa salon almazdı.
Reis Bey kongreye gelmiş olsaydı; geçmiş dönemlerde görev yapan bütün milletvekillerinin en ön sırada yer alacaklarının şüphe götürmeyeceğini kimse iddia edemez.
Tekirdağ,İzmir,Edirne,Aydın gibi çok uzun süredir CHP tarafından yöneltilen kentlerin AK Parti Milletvekilleri de,Eskişehir Milletvekilleri gibi yerel iktidar sahibi CHP’li Belediyelere eleştiri yapmamak üzere sessizlik yemini edip etmediklerini bilemediğimizden; bu durumun Eskişehir’e bir has özellik olarak kabul ediyorduk.
Geçmiş dönemlerden Salih Koca’yı ve Murat Mercan’ı çıkartıyorum;özelikle son 10 yılda Milletvekilliği yapan hiç kimsenin ağzından CHP’li Belediyeler hakkında tek kelime çıkmamıştır.Türk Parlamento sistemi “Türkiye Milletvekilliği” üzerine kurulu değildir.Öyle olsa kent ayrımı olmadan partiler aldıkları oya göre Milletvekilliği dağılımı yapılırdı.
Öyle olmadığı için her kent kendi temsilcisini seçer Milletvekili aynı zamanda yerel temsilcidir.
Bu dönem Fatih Bey ve Ayşen Hocayı geçmiş dönemlerde aynı kefeye koymamakla beraber onlarında yerel siyasete uzak kaldığı düşünülüyor.
Sayın Milletvekillerine bir şeyler yanlış aktarılırken aynı zamanda yanıltılmaya çalışılıyor.
CHP’li Belediyelerin fonladığı CHP yandaşı,yoldaşı BRAVDA’dan hiç bir AK Parti’li siyasetçiye hayır gelmemiştir.Sayın Milletvekillerine “O” kişiyi kendilerine refere eden kişilere karşı dikkatli olmalarını tavsiye ediyorum.Ne “O” nede onun dostundan dost olmaz.
Fakat Sayın Nebi Hatipoğlu ilk defa açıktan “Kral Çıplak” dedi.
Kime mi????
Siyasi rakip CHP’nin Eskişehirde öne çıkarılan en önemli figürü olan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a..
Kurt;çok az görülen bir başarısızlık hikayesi yazmış bir kişi.İki kez milletvekili adayı,bir kez Baroya Başkan adayı olmuş kaybetmiş.Partisinden ihraç edilmiş.
Siyaset mezarlığında kendi halinde avukatlık yaparken;kader yüzüne gülmüş;Yılmaz Hocanın elinden tutması sayesinde milletvekili ve Belediye Başkanı olmuş.
Ancak etrafına topladığı eğitimsiz tiplerlerle yönetimi altında ki Belediye de yaşanmayan rezalet kalmamış.Kimi define aramış,kimi belediyenin koridorların da müdür kovalamış.
Özel Kalem müdürü gözünün önünde kadın dövmüş.Belediye ile iş yapan müteahhit,Odunpazarı Başkan yardımcısı E.O ile kent dışında kendilerinden başka hiç kimsenin olmadığı bir mekanda vurulmuş.
Özel Kalem müdürü ve aynı zamanda Başkan Yardımcısı olan Ş.D de vuranları azmettirme suçlaması ile yargılanmaya başlamış.
Özetle Kazım Kurt yönetiminde ki Belediyenin neresini tutsanız elinizde kalır.
Kazım Kurt gibi bir siyasetçi profili rakip için bulunmaz madendir.Kazdıkça maden fışkırır.Basın içinde bulunmaz malzemedir.
Yıllarca AK Parti kanadından Murat Özcan ve bir kaç arkadaşı hariç hiç kimse Başkan Kurt madenini kullanmadı.O da meydanı boş buldu;bütün defoları ile 10 yıldır AK Partililere ve hükümete demediğini bırakmıyor.
Bir AK Parti Milletvekili,AK Parti’nin bir organizasyonunda ilk defa;Eskişehirde pek çok kanun dışı işlerin döndüğü iddia edilen,kriminal ve mafyatik tiplerin kol gezdiği Odunpazarı Belediyesini yöneten Kazım Kurt’un defolarını yüzüne vurdu.
Vururken de “Sadece 24,1,2,3,4 …..24” gibi. sloganlaşan siyasi mesajlar vermeye de devam ediyor.
Sayın Nebi Hatipoğlu “Kazım Kurt,televizyon televizyon gezip TOKİ suçluyor ama kendisi TOKİ’de oturuyor.”dediğinde çoğu kişi Kazım Kurt”un ağlanacak haline gülüyordu…
Kongreye katılan Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz’ün “Ben Kürdüm misakı milli den yanayım.AK Parti de siyaset yapıyorum.Kürtlerin yeri burasıdır.” Açıklaması,içinde bulunduğumuz konjonktürü düşündüğümüzde ülke birliği açısından çok önemli ve anlamlı açıklamalardı.
Geçmişin,geçmişte kalması için yeni bir şeyler yapmak gerekiyor.Yeni bir şeyler yapacak kişi olan İl Başkanı Gürhan Albayrak”a çok iş düşüyor.
Prof Dr.Ayşen Gürcan Hocamızdan da “Teşkilatların”önemine yönelik söylemini eyleme dökmesi diğer temennimiz.