Anadolu Üniversitesi’de Kayıt Kütüklerini açsın
Ekrem Imamoğlu’nun diploması üzerinden yaşanan tartışmalar, ahhh 90’lar nostaljisi yaşayanları umarım kendine getirmiştir. ilginç olan ahhh 90’lar diyenlerin çoğunun o yılları yaşamayanlar ve ya o yılları hatırlamayacak kadar yaşları çok küçük olanlar.
Özlenen 90’’ların ilk yarısı,şimdi ki Tayyip Erdoğan düşmanlığı gibi Özal düşmanlığı üzerine kurulan DYP-SHP koalisyonu ile başladı.Koalisyon ortaklarının genel başkanları değişti;o değişti bu değişti bir türlü istikrar sağlanamadı.Örneğin bugün “AKP yargısı”diyen CHP (SHP)’lilerin Adalet Bakanı Mehmet Moğultay’ın açık açık “Yargıya tabiiki teşkilatın adamlarını alacağız,kadrolaşacağız. MHP’lileri alacak halimiz yok”dediği hükümetin yönettiği günlerdi.

Uğur Mumcu,Bahriye Üçok,Çetin Emeç,Mehmet Ali Kışlalı gibi aydınlar;siyasi cinayetlerin kurbanı oldular. Çok acıdır,yapılan provokasyon sonucu Madımak Otelinde onlarca kişi yanarak hayatını kaybetti.Başbağlar Katliamında sivilleri Köy ortasına toplayıp katliam yaptılar.Amaç toplumun fay hatlarına dinamit yerleştirmekti.
Domuz bağı ile insan öldüren Hizbullah ortaya çıktı.Sokaklarda aczimendiler türedi.Fadime Şahin,Ali Kalkancı,Müslüm Gündüz gibi tipler ile mütedeyyin insanlar eşitlenmeye çalışıldı.Siyasi kinler,anlaşmazlıklar,kamplaşmalar ve 28 Şubat post modern darbesi….
Tekrar kaos…….
28 Şubat dönemini anlatan TRT’in Dijital kanalı “Tabii” de yayınlanan “Yankı Görünmez El” dizisini seyretmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Diğer yandan görünmez el 90’ların başında aparatı katil sürüsü pkk ile ülkeyi iç savaşa sürüklemek için elinden geleni her şeyi yaptı.Terör ateşine odun atmak için kullandıkları katil sürüsü PKK; yeni doğmuş kürt çocuklarını bile öldürmekten çekinmiyordu.
Pkk 1992-93 ve 94’te otonom ilan etmek için güney doğuda ki kentlerde isyanlar çıkardı.Laf olsun diye değil bildiğim için yazıyorum.Güvenlik kuvvetleri çok büyük kahramanlıklar gösterdi.ABD’nin mayın eşekleri ile boğaz boğaza savaştılar.1992 de Şırnak baskınında istisnasız her evden ateş açıldı.Güvenlik kuvvetleri bir adım geri gitmedi.Tamburalı Paşanın ve o gün Şehid olan kardeşlerimizin ruhu şad olsun.O gün bir miladdır.
İsteyen varsa binsin zaman makinesine,buyursun dönsün 90’lara.
Ekrem İmamoğlunun diploması üzerinden yaşanan tartışmaların cevabı net ve açık.90’lar da KKTC’de ki bazı üniversiteler;eğitim hayatında başarılı olamayan veya kafası çalışmayan ama üniversite okumak isteyen zengin çocuklarının atlama tahtasıydı.
Parası çokta olsa hiç kimse Türkiye tarafından tanınmayan,hiç bir işe yaramayacak üniversite diplomasına neden para ödesin ki???
Ekrem İmamoğlu KKTC’de Türkiye tarafından denkliği kabul edilmeyen Girne Amerikan Üniversitene kayıt oluyor.Ama İstanbul Üniversitesi kayıt kütüğüne başvururken Türkiye tarafından denkliği kabul edilen ama hiç gitmediği Dağu Akdeniz Üniversitesini yazıyor.
90’larda Türkiye’de akademik başarısız olmuş zengin çocuklarının yaptığı gibi denkliği olmayan yani üniversite kabul edilmeyen Girne Amerikan Üniversitesinden alengirli yollarla İstanbul üniversitene geçiş yapıyor.Tamamen usulsüz ve kanunsuz.Kim bilir bu yolla kaç kişi hangi üniversiteler geçiş yaptı.Türkçesi herkes salaktı,bir bu zengin çocukları akıllıydı.
Anadolu Üniversitesinin kayıt kütüklerinin de açılmasını öneriyorum ve tavsiye ediyorum.Alengirli iş var mı……..
O zamanın genç insanlarının hakkı yenmiş mi????
Keşke YÖK bütün üniversitelerde araştırma başlatsa ve lağım patlasa.
Bugün,yıllardır Reis Bey’in diploması yok diye tepinenlerden tık yok.Sahte yollar ile diploma edindiği iddia edilen Ekrem İmamoğlu karşı suspuslar.
Her üniversite sınavı öncesi gençlerin moralini bozmak amacı ile yalan haber uyduranlarda onlardı.
90’lar da gençlerin hakkını yiyen İmamoğlu gibi kişilere karşı ölü taklidi yapıyorlar.Tabii ki Reis Beyin karşısında “Tuvalet terliği”koysalar da önemli değil hep destek tam destek.
Eskişehir’de Ekrem İmamoğlunun ile en büyük destekçisi Kazım Kurt Bey birbirlerine çok yakışıyorlar.
İmamoğlu ağzından liyakat,ehliyet düşürmezdi adamım her şeyi sahte çıkıyor.
Bizde de Kazım Kurt hak,hukuk,adaleti ağzından düşürmezdi.KPSS öncesi ve sonrası twitler atar,gençlere yol gösterirdi.
Öğreniyorsunu ki il dışından gelen gelinini sınavsız,KPSS’siz Büyükşehir Belediyesinde memur yapmış.Ona göre sorun yok gelini liyakatli.KPSS sınavına girenler liyakatsiz oldukları için mi sınava tabi tutuluyorlar….
“Her şey çok güzel olacak”diyorlardı galiba.Haklarını yemeyelim “Her şey çok güzel olmuş” ama kendileri ve çocukları için çok güzel olmuş.
Nasıl olsa halk,hak,hukuk,guguk deyince işler tıkır tıkır yürüyor.Herkese afiyet olsun……