Biz Bizim Cepheye ‘Adam’ Dikiyoruz ‘Heykel’ Değil
Kim ne görüyor, ne görmek istiyor, nasıl görürse memnun olur; bilemeyiz.
Ama herkes her manzarada farklı resimler görebilir.
AK Parti bir umutsuzluk, bir yeis manzarası değildir.
Ne Eskişehir de ne başka illerde…
Ama Eskişehir bazında değerlendirirsek, mevcut il ve ilçe yönetimlerimiz ve bayrağı yeni devralan yol arkadaşlarımız hiç de öyle yılgın ve bıkkın değiller. Hele hele belediyelerin beslemesi olan ve kadın muhtarı döven özel kalem müdürünü savunacak kadar aciz olan hemi de kadın bir köşe yazarının iddia ettiği gibi hiç değildir! Onlar beslendikleri kaynağa yağdanlık yapmaya devam etsin!
Dava bilinci mayalı bir duygudur.
Kimsenin birkaç adım geriye çıktığını falan da görmüyoruz.
Bundan birkaç yıl önce görev alıp sonrasında görevini diğer kardeşlerine devredenler bile aynı heyecan ve aşkla yine yönetimde…
Lakin şu iki mefhumu ayırt edebilmek lazım.
Siyaset, belediyeden ibaret değildir.
Siyaset, yerel yönetimden ibaret değildir.
Bir de siyaset yerel yönetimin her adımını ciddiye alıp çığırtkanlık yapmak da değildir.
Bilakis bu siyasetin ciddiyetini aşağıya çeker.
AK Parti’de siyaset CHP’de olduğu gibi birinin adımlarını takip etmek demek değildir.
Hep birlikte, milyonlarca ayak izi bırakarak ilerlemektir.
Ve bunu yaparken de iyi koordine olabilmektir.
Çok şükür Eskişehir’de İl Başkanı Sn. Zihni Çalışkan, Odunpazarı İlçe Başkanlığı, Tepebaşı İlçe Başkanlığı ve kendi aralarında da teşkilat içerisindeki ekipleri ile de ihtilaf yaşamadan en önemlisi kaliteyi düşürmeden siyaset yapıyorlar. Hele İl Gençlik kolları başkanımız Musab Tayyib Altınkaynak söz konusu olunca tüm ümidimiz bir kez daha mayalanıyor. Yürekleniyoruz.
İl kadın kollarını da bu duruşun beyni olarak görüyor ve hiç de azımsamıyorum.
Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerimiz Murat Özcan ve Mustafa Birsen asla sıradan insanlar değiller. Yani biz cepheye heykel dikmiyoruz! Siyasetin sanatı kayda değer olmalı…
Hülasa öyle karamsar, bitik bir resim de görmüyorum. Gerektiğinde kimse sadece pozisyonu olarak değil vatandaş olarak da doğruyu yüksek sesle söylemekten ve savunmaktan aciz değildir.
Ama hani dedik ya; çığırtkanlığı başka bir şey…
Çok şükür Eskişehir teşkilatında kimse üç günlük siyasetçi değil.
Marifet her gün eline mikrofonu alıp basının karşısına geçip “tüüü” demek değildir
Böyle bir siyaset anlayışına Reis kendi muhalif olur zaten.
AK Parti bu makama gelmişken ‘vatandaşın gönlünü yapayım’ diyenlerin yeri değildir.
Gönül yapmak için ülkemiz vatandaşımız için ‘buradayız’ diyenlerin dava bilincini yüreğine şiar edinenlerin olduğu bir er meydanıdır.
Ve bu bir ütopya değil realitedir..
Seçim sonucu ne olur bilinmez.
Kader, gayrete aşıktır.
Ve bu gayret yukarıdan aşağıya hangi pozisyon olursa olsun elhamdülillah tüm teşkilat mensuplarında ve seçmende vardır.
Ben de bakınca bunu görüyorum mesela…
Rahmetli bir büyüğüm derdi ki:
“Kızım parayı harcamak isteyen cüzdanına, saklamak isteyen cepkeninin iç cebine, yüreğine yakına koyar”
AK Parti ve Reis’in iradesiyle seçilmiş bütün başkanlarımız ve teşkilat üyelerimiz, her zamankinden daha fazla inançlı ve azimli görevi başındadır.
Kimsenin dilinde kaleminde cüzdanında harcanacak bozuk para değildir.
He canı harcamak isteyenler oluyor.
Bu da siyasetin başka bir silahı…
Ama o kurusıkı silahların hedefinde olacak kadar ayağa düşmedi elhamdülillah.
İnanç, gayret ve doğru insanlarla koşmaya devam.
‘Yenildi’ deseler de ‘yıldı çekildi’ diyemezler.
Herkes görevinin başında aynı şuur ile çalışmaya devam ediyor.
Kimin gözü neyi ne kadar görür bilemeyiz ama gönlümüz kızılötesi.
Zihni Çalışkan da, Ali Acar da, Hakan Çizmelioğlu da ve tüm teşkilatımız da dimdik sahada..
Var mı ötesi?!