Site Rengi

DOLAR 34,5829
EURO 36,4176
ALTIN 2.961,22
BIST 9.691,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 2°C
Çok Bulutlu
Eskişehir
2°C
Çok Bulutlu
Sal 3°C
Çar 6°C
Per 6°C
Cum 8°C

Gönlü Kırık bir Muallim’in Öğretmenler Günü Hatırası

25.11.2024
A+
A-

Herkesin kırık bir hikayesi vardır.Kimi, kalplerde sürgün yaşar,kimi de kendisini sürgüne mahkum eder.Ben,kendisini sürgüne mahkum eden kırık bir hikayenin sahibiyim.O kırık hikayenin tarumar ettiği fırtına sonrası bir 24 Kasım günü sürgüne mahkum oldum.Ne ben kendimi affedebildim, ne de o kendime verdiğim cezayı sonlandırabildi.

Her 24 Kasıma denk gelen öğretmenler günümde,şu an uzaklarda ki kendime verdiğim sürgün cezasının sahibi olan kırık yanımın,kırık hatıraları ile yüzleşiyorum.

Benim için hüzün gününe dönüşen 24 Kasımda,pkk katillerinin canına kıydığı gencecik Aybüke Öğretmenin ağıt söyler gibi seslendirdiği “Beni öldürende yoktur din iman” sözlerini dinlerken ağlamamak mümkün değil.Zannedersiniz ki,yavrumuz kimlerin canına kıyacağını biliyordur.

Katil sürüsü pkknın 23 yaşında şehit ettiği Necmettin Yılmaz öğretmenin hikayesi de en az Aybüke kızımız kadar yakıcı.Katiller,Tunceli’de kaçırdıkları Necmettin’in cansız bedenini Pülümür Çayına atarlar.

Şehit Necmettin Yılmaz’ı anma gününde,onun gibi eğitimci olan arkadaşının anlattığı “Necmettin,çok güzel şiirler yazardı.Şiirlerini sordum ‘Hepsini yaktım.Hep beşeri aşk.İçerisinde hiç Allah yoktu.”hatıralarını duyunca Necmettin öğretmen için canım daha çok yandı.

Aşk,takıntı ve hastalıklı olmadığı sürece yaradanın kalbe verdiği en muhteşem hediyedir.O hediyeye kavuşan insanın kalbine sevgi ve merhamet ekilir.Yaradanın verdiği muhteşem hediyeden,yaradana karşı mahçubiyet duyan 23 yaşındaki gencecik bir fidana kıyan katillere lanet olsun.

Aşka düşen,kendini aşka düşüren “Yaradan”a daha büyük aşkla bağlı üstat Sezai Karakoç’un

 

Mona Roza.Siyah güller, ak güller.

Geyve’nin gülleri ve beyaz yatak.

Kanadı kırık kuş merhamet ister.

Ah senin yüzünden kana batacak.

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

 

Dizeleri ile başlayan “Mona Roza”şiiri

bir insan (Beşer) için yazılan en güzel aşk şiiridir.Büyük üstadın,üniversite yıllarında umutsuz ve çaresiz bir aşkla bağlı olduğu,genç kadının palto cebine koyduğu “Mona Roza”nın sahibi ve kime yazıldığı yıllar sonra ortaya çıkmıştır.Aynı kadına büyük şair Cemal Süreyya da aşıktır ve o da Karakoç gibi karşılık bulamadığı aşka karşı umutsuz ve çaresizdir.

 

Karakoç “Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine”. bilinen adı ile “Ey sevgili”şiiri hakkında ki sorulara

” Bu şiirler sevgi, hasret şiiridir. Aşk şiiridir. Şiirde af dileniyor. Peygamberden af dilenmez, af Allah’tan dilenir. Özülke” “Dar’ül İslam”ın karşılığıdır. Yani bütün İslam Ülkeleri. Başkentler başkenti ise “İstanbul”dur. Şiiri İstanbul’a yazdığını söyler.

Acaba öylemidir????

 

Bütün şiirlerde söylediğim sensin/

Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin.

 

Ölüm düsüncesinin beni sardığı şu anda/

Verilmemiş hesapların korkusuyla

Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim/

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da/

 

Derken İstanbul kast derken “Mona Roza”yı da kast ediyor olabilir mi?

 

Belki de rahmetli Sezai Karakoç,hiç evlenmeyerek kendisine sürgün cezası vermiştir.

 

Yaradana

 

Sevgili/

En sevgili/

Ey sevgili

Uzatma dünya sürgünümü benim.

 

Diye yalvarırken daha büyük aşkla bağlandığı yaradana kavuşmayı dilerken,beşeri aşkın sürgününün de bitmesini istiyormudur ki???? Mona Roza’yı yazan kalbin taşıdığı hüzünle nasıl yaşanabilir……

 

Aşk ateşinin yaktığı başka bir öğretmen de Yahya Kemal’(Beyatlı)dır. Yahya Kemal, Bahriye Mektebinde ders verirken,öğrencisi Nazım Hikmet’in annesi Celile Hanıma;kendi anlatımı ile deli divane aşık olur.Bu aşk onu paranoyaya kadar götürür.

O ruhla aşağıda ki dizeleri kağıda döker.

 

Kirpikleri süzgün o ihanet dolu gözler / Rikkatle bakarken bile bir fırsatı gözler”

Aldanma ki sen bir susamış ruh, o bir aç;/

Sen bir susamış ruh, o bütün ten ve biraz saç./

Ummana çıkar burda bugün beklediğin yol,/

At kalbini girdâba, açıl engine, rûh ol!

 

Oğul Nazım Hikmet “Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz “ diye not bıraktığı Yahya Kemal;Nazım Hikmet’in sınıf arkadaşı olan Necip Fazıl’a göre intihara bile teşebbüs eder.

 

Celile Hanımın kalbinde sürgün hayatı yaşayan Yahya Kemal’in; bir çok şiirinin kaynağının bu aşk karşısında duyduğu çaresizlik ve umutsuzluk olduğu söylenir.

 

Öğretmenler gününden “Aşk”a götüren benim kırık hikayenin sonu da Sezai Karakoç ve Yahya Kemal gibi yalnızlıkla sonlanacak.O Uzaklarda ve yalnız değil.Popüler kültürün figürü Demet Akalın”ın şarkı sözlerinde ki gibi.

“Evli,çocuklu ve mutlu.”

 

Her akademik seviyede ki eğitimcilerin “Öğretmenler Günü” kutlu olsun.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.