Haşim Ateş Deva mı?
Geçen yazımızın başlığını “Deva Kimde” diye atmıştık. Eskişehir’in devası İsmail Haşim Ateş’teymiş. Zira, Ali Babacan liderliğindeki Deva Partisi’nin Eskişehir İl Başkanlığı için uygun gördüğü isim, 1999 yılında DSP’den Odunpazarı Belediye Başkanı seçilen, sonrasında CHP’ye geçen ve bir ara da Ak Parti’den belediye başkan aday adayı olan İsmail Haşim Ateş oldu. Sıra Eskişehir’e gelene kadar atanan 41 il başkanının çok büyük bir kısmı 80 sonrası doğumlular ve siyasette daha önce deneyimi olmayanlar iken Eskişehir’de böyle bir atamanın yapılmış olmasının herhalde bir anlamı olmalı diye düşündüm önce… Ancak Haşim Ateş’ten önce üzerinde ısrarla durulan ismin de nisbeten genç ve siyaseten sıfır kilometre biri olduğunu düşündüğümde, Ateş isminin çok da stratejik bir karar olmadığı kanaatine vardım. Bu kararı yermek falan değil derdim. Sadece anlamaya çalışıyorum meseleyi. Çok talip vardı da aralarından Haşim Ateş mi seçildi, yoksa razı edebildikleri tek isim Haşim Ateş miydi bilemem. Bu hususu Haşim Ateş özelinde değil, Deva Partisi’nin Eskişehir’deki durumunu anlamak açısından değerlendirmek gerekiyor. Bu mevzuya geri dönmek üzere şimdilik bir virgül koyup, Deva Partisi’nin genel durumu üzerine düşüncelerimi ifade etmek isterim.
Son dönemde yapılan anketlere bakıldığında partinin oyu yaklaşık yüzde 2-2,5 bandında görünüyor. Ben bu rakamın buralarda kalacağını asla düşünmüyorum, önce onu söyleyeyim. Ancak bu noktada Genel Başkan Babacan’ın performansı kadar teşkilatların ortaya koyacağı performans belirleyici olacaktır. Çünkü diğer muhalefet liderleri gibi Babacan da vatandaşa kendisini anlatabilecek mecra bulmakta zorlanıyor. Bugüne kadar ancak internet ve sosyal medyayı kullanabilen muhalefet için sosyal medyada da çeşitli kısıtlama ve baskıların geleceğini görmek için kahin olmak gerekmiyor. İşte bu noktada yeni kurulmuş bir parti olarak Deva teşkilatlarına hepsinden çok daha büyük görev düşüyor.
Teşkilatlar bir taraftan kendilerini halka tanıtmak, bir taraftan rakiplerinden öne çıkmak, diğer taraftan iktidar ve uzantıları ile mücadele etmek zorunda. Hele hele baskın ya da erken seçim ihtimalinin gölgesinde… O nedenle diğer illerde genç ve tecrübesiz isimler arasından yapılan il başkanları atamalarının böyle çetin bir dönemde Deva Partisi açısından istenen sonucu verip vermeyeceği noktasında derin endişelerim var. Siyasette yeni ve genç isimlerin aktif rol alması elbette hepimizi memnun eder. Ancak konjonktür belli avantajlar sağlasa da genel manzara itibariyle genç ve tecrübesiz isimlerin karşısına dağ gibi setler çekebilir.
Bu noktada Eskişehir il başkanlığına tecrübeli bir ismin atanması daha makul bir yaklaşım gibi görünüyor. İsmail Haşim Ateş doğru isim midir, değil midir bilemem; onu zaman gösterecek. Bunu anlamak için çok da beklemek gerekmiyor; kuracağı teşkilatın vitrinine bakmak yeterli olacak. Eskişehir gibi siyasetin çok farklı dengeler ve değişkenler üzerine kurulu olduğu bir ilde vitrine koyacağınız isimler de, siyaset yapma biçiminiz de, jargonunuz da son derece önemli… Sorunlara hakimiyetiniz, vatandaşa yaklaşım biçiminiz, şehrin hassasiyetlerine ve beklentilerine ilişkin politikalarınız, sergleyeceğiniz kimlik ve kişilik belirleyici faktörler. Haşim Ateş’in bu noktada nasıl bir performans izleyeceğini görüp, asıl değerlendirmeleri sonraya bırakmak gerekiyor. Yoksa geçmişte şöyleydi, böyleydi diyerek düne bakıp bugün için ahkam kesmek haksızlık olur. Bildiğimiz tek şey işinin çok kolay olmadığı. Nihayetinde Eskişehir’i yakından tanıyan, belli bir yaş kuşağı için Eskişehirliler’in de kısmen tanıdığı bir isim. Bazıları için yeni bir rövanş sürecini de başlatabilir Haşim Ateş ismi. Geçmişten sürükleyip getirdiği bir takım sorunlar bugün bir handikap olarak karşısına dikilebilir de.
Bunlar bir yana, gençlik üzerine strateji kuran ve bir vizyon partisi olarak marka yaratmaya çalışan bir partinin il başkanı olarak kendisi için en büyük handikaplardan biri sosyal medyadaki zayıflığı olacaktır. Zira Twiiter hesabında sadece 15 takipçi var, Facebook’daki en son paylaşımını da 2015 yılında doğum gününü kutlayanlara teşekkür için yapmış Haşim Ateş. Youtube, Instagram gibi artık sadece gençler için değil, tüm dünyadaki internet ve sosyal medya kullanıcıları için vazgeçilmez hale gelen mecralarda Haşim Ateş hiç yok. Son aday adaylığı sürecinden bugüne kendini unutturan, sosyal mecralarda bile yer almayan bir siyasetçi için aradaki açığı kapatmak hiç de kolay olmayacaktır. Evet il başkanı tek başına her şey demek değildir, ama il bazında partinin en üst düzeydeki temsilcisi olması hasebiyle bir bakıma her şeydir. Şİmdi teşkilat kurmak gibi çok zorlu bir süreç bekliyor kendisini. Genel Merkez’in zamansız ve sert hamlelerle iktidarın şimşeklerini üzerine çekmemek adına sessiz ve derinden yürüdüğü bir dönemde aynı lüks Haşim Ateş için geçerli olmayacak. Çünkü malum sebeplerle Deva Partisi’nin ve Ali Babacan’ın başını kaldırabilmesi için bir an önce tüm teşkilatların kurulması ve seçime girme yeterliliğinin sağlanması gerekiyor. Yani Haşim Ateş’in Eskişehir ve ilçelerinde teşkilatları oluşturmak için çok hızlı hareket etmesi gerekiyor. İktidar partisinin kendisinden Deva’ya olası kaymaları engellemek adına il kongrelerini ağırdan alması, Deva ile adı anılanları yakın takipte tutması ve etkin olabilecek isimler üzerinde de baskı oluşturması teşkilatların kurulması adına büyük handikaplar. Tabii Babacan’ın anketlerde henüz 2-2,5 seviyelerinde görünmesi de insanların ikna edilmesi açısından zorlayıcı bir faktör. Haaa sen, ben, bizim oğlan der teşkilatları kurar, ilk kongrede değiştiririm diyebilirsiniz. Ama görücüye çıktığınız ilk kadro sizin için verilecek notu belirler.
Başlangıçta zaman kazanmak adına görmezden geliverdiğiniz negatif algı sizi il başkanlığından düşürmeden de kolay kolay temizlenmez. Böyle bir ortamda Haşim Ateş’in hiç aklından çıkarmaması gereken şey, hiç de azımsanmayacak bir erken, hatta baskın seçim ihtimali. Genel Merkez de doğal olarak il başkanlarının performanslarını bu şekilde değerlendirecek.
Hülasa, bugünden daha fazla şey söylemenin alemi yok. Şehir bizim şehrimiz, ülke bizim ülkemiz. Bu şehre ve bu ülkeye değer katacak herkes bizim başımızın tacı. İş ki umutlarımızı ve beklentilerimizi boşa çıkarmasınlar. Bize düşen kendi adımıza yarın keşke dememek için bugünden bildiklerimizi, gördüklerimizi ve düşündüklerimizi açıkça paylaşmak. Kabul görür görmez; ancak herkes vicdanından sorumludur. Herkes işini akıl ve vicdan çerçevesinde yaparsa kavga gürültü olmaz, Türkiye bambaşka bir ülke olur. Bizim derdimiz bu. Siyaset bir yana, derdi bu olan herkesi de el üstünde taşırız.
Bu çerçevede Deva Partisi Türkiye’nin dertlerine derman olur mu olmaz mı, Haşim Ateş ve kadrosu Eskişehirliler’i ikna eder mi etmez mi göreceğiz.
Görüşlerimizi de paylaştıktan sonra bugün bize düşen kendisine başarılar dilemek.