İçimizde Dolaşan FETÖ İmamları
Esnaf Sarayı’ndan çıkmış aheste aheste Taşbaşı’na dogru ilerlerken tanıdık ama hemen çıkaramadığım bir sima tebessümle selam verdi. Birkaç saniyelik bakış sonrası aynı tebessüm ifadesi ile başımla selam verdim ve yürümeye devam ettim. Bir iki adım attıktan sonra aklıma geldi ve kendi kendime söylendim: “Yahu bu meşhur avukat” dedim. “Yahu” dedim “Fetöcü terörist suçlamasıyla aranan kişiye bir de selam çaktın Eyyy Süha” diye hayıflanırken hafızamı yokladım. Hani şu henüz darbe teşebbüsü olmadan vergi denetmeni müfettişlerinin FEM dersanesine olağan teftişe gittiğinde olayı kameraya alıp: “Zaten sizin geleceginizi Fuat Avni Twitter’da yazmıştı” şeklinde olaya komplo süsü vermeye çalışan bir avukat vardı ya hatırlarsınız… Sanki kendileri çok masum oldukları birçok esnafa tüccara maliye, savcı, polis vs ellerindeki güçlerle kumpas kurmamışlar gibi masumiyet karinasına gizlenen yapının yılmaz savunucusu… Tabii o zaman henüz maske düşmediği için sesi pek gür çıkan, adeta devletin memurunu sorgulayan, hesap soran bir şekilde azametli bir şekilde selametle saldıran şahıs. Youtube’a girin “Dersaneye baskına geldiler, dumura uğrayıp gittiler” başlıgıyla her şeyi görebilirsiniz.
Bu zât, 740 gün cezaevinde kaldığını ve içeride suçsuz (!) yere yatan kardeşlerine dua ettiğini Twitter hesabından ballandıra ballandıra yazıyor, paylaşıyor. Maalesef FETO ile mücadelede devletin gücü askere, polise, öğretmene yetiyor ama yıllardır milletin evlatlarından “himmet” diyerek “ögrenciye burs” diyerek ”kurban“ diyerek ya da “gazeteye, mecmuaya abonelik” diyerek makbuzsuz para toplayan, serbest meslek sahibi gerçek Fetöcüler hala içimizde, biliyor musunuz? Ve gidin herhangi biriyle konuşun, “darbeyi cemaat yapmadı, cemaâtin suçu yok” derler. Hatta size türlü türlü edebiyat düzüp “Zindandaki Yusuflara selam olsun” derler. Çarşıda az-çok etrafı olan herkes bilir, isim isim sayılır… Kunduracı ,muhallebici, kuruyemişci, sarraf… Uzar gider. Hepsi işinin başında… Sadece kısıtlı dönem cezaevlerinde misafir edilmiş, sonra denetimli serbestlik yasasına sıgınarak eve giderken karakola uğrayıp bi imza çakıp güllük-gülistanlık hayatlarına devam ediyorlar.
Hatta Ankara’da bu işin borsasının kuruldugu 20-30 bin dolarlardan başlayan meblağlara bu terör örgütünün azametli mensuplarının pir-i pak olarak aklandıkları dilden dile dolaşıyor ve hatta bu işin simsarlarının dosyalara bakıp -zaten adamın malvarlıgını görüyor- o kişiyi -Fetöcü- tanyabilecekleri araya koyarak: “Senin dosyanı şu kadara aklarım” diye haber saldıkları da ayan beyan ortalığa saçılmış durumda. Ama eğer bu adamların eline fırsat geçerse -ki Tayyip Erdoğan’ın olmadığı gün bu adamların cirit attığı gün olacaktır- evvela bu para simsarlarından intikamlarını alacakları yadsınamaz bir gerçektir.
FETO ile mücadelede maalesef çok yanlışlar yapılmakta, masum memurları -gerçek suçlular bu kastın dışındadır- ihraç ederek bu işi çözdüğünü düşünen zevat çok ama çok büyük gaflettedir. Kimse şunu unutmasın: FETÖ’nün en büyük para kaynağı “Esnaf Ayağı” idi. Yani dar gelirliden, tüccardan, memurdan, işciden yani Anadolu’nun faziletli hayırsever, kadirşinas kanaatkâr insanı, neredeyse kendi rızkından kesip bunlara ‘himmet’ adı altında makbuz bile istemeden yardımlarda bulundu. Kimisi ziynet eşyasını arabasını, arsasını, tarlasını bağışladı. Gücü neye yetiyorsa, Mogolistan’dan Türkî Cumhuriyetlere, Uganda’dan Tanzanya’ya kadar Türk Okulları’nda ‘bir tuğlam olsun’ diye çabaladı. Hatta bir zaman oldu ki devlet erkânı da teşvik ederek önünü açtı. İşte sülük gibi yapışan himmet erbabları (!) hala aramızda imiş. Emniyetimiz gerekli hassasiyeti gösteriyordur. Bizim bilmediğimiz metodlarla bu yapının dışarıda dolanan mensuplarını izliyordur. Daha geçen gün bir esnaf abimiz, eski bir Fetöcü esnafı: “Sen hala bu adamlarla mı takılıyorsun?” diye uyardığında: “..….. Bey, ben 35 yaşında adamım. Kiminle görüşeceğimi sana soracak değilim!” diye kendisini hakladığını anlatıyordu.
Eski mülkiyeli tanıdığımız ise: “FETÖ’nün 2013 17/25 Aralık süreciyle beraber Türkiye’den götürdüğü canlı para tamı tamına 70-80 milyar dolardır” demişti evet yanlış duymadınız, 70-80 milyar doların TL karşılığını varın siz hesaplayın. Daha geçen ay Katar’dan gelmesi planlanan 15 milyar dolara sevinmiştik. Şu an firari olarak aranan her bir FETÖ abisi en az 50-70 milyon ile kaçtığını hayatlarının sonuna karar kendilerine yetecek kadar parayı amma resmi -darbe öncesi malvarlığına el konulmayanlar- amma gayri resmi yurtdışına kaçırdığı gün gibi aşikardır.
Ve yazımı sonlandırayım, derken bizim patron aracılığıyla gelen Whatsapp’ mesajını aynen okuyorum: “Kasım 2013‘te bu Tayyip’i yılın sonuna kalmaz, tutuklarlar. Cemaâtin elinde her türlü dosya mevcut” diyen, yarı STK yarı bürokrat zât, İçişleri Bakanı’na plaket veriyor. Bizim birçok eşrafımızdan insanımız da bu Twitter paylaşımına likeliyor”
Buyurun pirincin içindeki taşları sizler ayıklayın.
Benden bu kadar..!