Site Rengi

DOLAR 34,4808
EURO 36,2213
ALTIN 2.960,51
BIST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 18°C
Parçalı Bulutlu
Eskişehir
18°C
Parçalı Bulutlu
Cum 17°C
Cts 0°C
Paz 2°C
Pts 3°C

Kalemimizin üslubu muhatabın habisliği ile doğru orantılı

25.04.2023
A+
A-

“Arif olan ders alır, cahil olan tavır” Aynı bünyede birkaç iş yapmanın yorgunluğu ama bir o kadar da hayreti içinde gayret ile devam etmeye çalışıyoruz. Kalem benim için hep yüksek sesim oldu aslında.Hele ki söz konusu gazete ise :)Ama sizi temin ederim,Hani bir söz var ya,

“Yaşanmışlığa dair gerçekler, yüzümüzde çizgi gibi görünse de, asıl görünmeyenlerdi ruhumuzda saklı olan”   Ve aslında o okuduğunuz birkaç satırdan ziyade yazmaktan imtina edip elimizle, yüreğimiz ile ötelediğimiz, yutkunduğumuz sizin bilmediğiniz neler var..  Bazı şeyler karşıdan hatta dışarıdan daha net görünüyor.

Şimdi diyecekler ki,”Ama Asalet hanım şimdi seçim dönemi, yazmayın, şimdi sırası değil”İnanın hićir zaman doğru bir zaman olmadı. Yazdırmamanın ya da yazmamızı eleştirmenin hep bir bahanesi vardı.

Ben sosyal hayatımda da eleştirilerimi bizzat yaparım.

Dolaylandırmam.

Ama bu şehirde gazetecilik adeta kaleminiz ile düşman kazanmak. İstediğimiz kadar doğruyu ifade edelim bizden kötüsü yok 🙂

Gıyabımızda yürütülen “aman yazdıklarını sosyal medyada beğenmeyin, hatta sosyal medya hesabınızda ekli olmasınlar, yolda gorseniz selam vermeyin” gibi..

Diğerleri neyse de yolda görüp selam vermeyi bırakin,”Teeee dağın başında piknik yaparken arabasını durdurup koşa koşa gelip selam verenler, çarşıda AVM de karşılaşıp sarılanlar, markette kasada denk gelip adeta mahcup olup,

“Asalet hanım aslında hep doğruları yazıyorsunuz ama biz hep sizi kısık sesle tenhada takdir edebiliyoruz, çünkü yukarısı bunu alenen yapmamıza izin vermiyor” ifadelerinde bulunan o adeta esaretin mağgdurlarını sadece tebessüm ederek dinliyorum.

Tuhaf da bir hastalık anladığım kadarı ile siyaset.Figürler hiç değişmiyor.

Geçmişten bugüne siyaseti tamamen bırakan beş parmağı geçmez.

Herkes başkalaşıp tekrar sahneye çıkıyor.

Hani o yeni yüzler, yeni insanlar deniyor ya, teşkilat içerisinde de yok.

Ama lütfen, heepsi siyaset erbabı 🙂

En hassas oldukları konu ise asla eleştirilmeyecekler,

Bizi bizzat karşı karşıya eleştirebilirsiniz ama yazmayın beklentileri var

Haksız bir beklenti diyemem.

Lakin zannediyorlar ki biz tek bir duyum ile, bir ihtiras anında, ya da birisinin gazı ile paldır küldür yazıyoruz.

Sayın siyaset erbabı büyüklerimiz,

Bizim duyduğumuz o kadar çok şeyi siz çoğu zaman bir hafta on gün sonra duyuyorsunuz.

Hatta siz belki iki kişiden dinliyorsunuz biz yirmi kişidren bilgi notları fotoğraflar hatta gözyaşları ile şikayetler aliyoruz.

Bizi ciddiye alacağinizi ya da aldığınız düşünsek yüzyüze görüşmekten imtina eden kim ?

Ama atlanmaması gereken bir gerçek var,

Hiçbir gazeteci hiçbir irade ile muhatap olmak zorunda değil,

Siyasetçi olan sizlersiniz ve sizler gazeteciler ile.muhatap olmak zorundasınız.

Hem siz muhatap almayacaksınız, hem teşkilat üyelerini tehdit edip uyarı üzerine uyarılarda bulunacaksınız biz de yağmur gibi şikayetleri şiir gibi Edebiyat parçalayarak methiyeler mi dizeleyeceğiz.

Pardon..Üzgünüm..

Kimse de bize neyi neden nasıl yazdığımızın hesabını soramaz.

Aylardır imtina ediyorum.

Yahu ben aynı zamanda Edebiyatçıyım,

Kalemimin seviyesi düşmemeli diyorum ama,

Bu kadar tepkiden etkilenmemek, şahsımıza ve dostlarımıza karşı oluşturulan o menfi algıya kayıtsız kalmak mümkün değil.

Kalemimizin üslubu da muhatabın habisliği ile inanın doğrudan orantılı

Yani kimse yanlış anlamasın ama kaktüsü de lale bahçesi gibi anlatamam.

Öyle bir zeminde kalemin kelamını konuşturmaya çalışıyoruz ki,

Kılık değiştirmiş hisler çağında insan, ne emin oluyor, ne de memnun kalıyor.

Bazen sadece kısacık ama ağır notlar yazıyorum sosyal.medyada.

İlgililere ayar vermek adına.

Ama hani dedim ya kullandiğim ifadeler muhatabın kalitesinde diye, şahsen insan kendinden utanıyor.

Adrese teslim gerçeklestikten hemen sonra da evimi temizler gibi siliyorum.

O temizliği kendi bünyesinde yapamayan ilgili olması gereken ama ilgizlik idoller de otursun kendi derdine yansın

Keza adeta ellerinde adeta saatli bomba taşıyorlar.

Bakın kıymetli siyaset erbabı temsilcilerimiz ( ki buna hepsini dahil edemem Allah sorar, kimi kastettiğim bilir kendini)

Zeytin ezilmeden zeytinyağı olmaz,

Tohumlar karanlıkta büyür,

Pırlanta baskı altında oluşur,

Kendinizi ezilmiş gibi hissettiğinizde, baskı altında hizzettiğinizde, karanlıkta kalmış hissine kapıldiğınızda sakın korkmayın,

Aslında harika bir yerde harika bir noktaya gelmenizin telaşı var.

Kimsenin derdi de sizi öteleyip çekilin kenara biz oturacağız değil.:):)

Kalemin üslubuna şekil verem tamamen sizin tavrinizla orantılı.

Şunun teşkilatın içindeki veya dışındaki herkesin farkında olması gerekir,

O gıyabımızda herkesi tek tek düşman etmek istediğiniz ama özelinde takdir aldığımız güzel yürekli insanlar da olmak üzere dinleyiniz,

Bizler,

Başka bir davanın neferleri değiliz.

Hatayı yapandır zararı veren,

Hatayı görmezden gelendir zararı veren,

Hata yapanı bile zarar vereni bile inatla kucaklayandır asıl zarar veren,

Hakkaniyet ten uzak kalandır zarar veren,

Dilinde dava da dava dese de aslında şahsi beklentisi için orada olandır zarar veren.

 

O zararı yazan ben değilim zarar veren.

Şahsen kimseden hiçbir beklentim yok

Hiçbir istikbal,.makam hesabım yok.

Bizim ne iş yaptığımızı bilen zaten bize bir şey diyemeyen :)))

Neyse uzun uzun yazdım yine ama,

Bir cümle yeter sözden anlayana,

Destan yazsan farketmez laftan anlamayana ..

Yine hiçbir şey farketmeyecek.

Şunu unutmayın,

Bizler bu davanın kelam cephesinin neferleri,

15 Mayıs Zaferinin en az sizler kadar gayretinde olan hafife alacağınız insanlar değiliz.

Hakkı yazmak şiarımız,

Yanlış olanı bizdense de yazarız.

Ne siz yılın ne biz,

Yılmayalım ki,

Sıcaktan bunalana gölgemiz, suda boğulana elimiz yetişsin.

Gazamız mübarek olsun.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.