Ölmek İçin Yaşlı Savaşmak İçin Genciz!

6-7 Ekim 2014 senesinde 46 kişinin yaşamını yitirdiği ‘Kobani olayları’ çabuk unutuldu. Kobani olaylarında ateşin fitilini yakan, PKK’nın legal örgütü HDP ve onun lideri Selahattin Demirtaş’tı.

Ulusal basında bir yazar, 6-7 Ekim olaylarının yıl dönümde Demirtaş’ın eşini FOX TV’ye çıkaran şahsa yönelik nefis bir yazı yazmış. Yazının girişi rahmetli Ozan Arif’in şiiri ile başlıyor:

”Süt süze;

Yok ki süzgeç süt süze.

Çiftlik oldu memleket

Üç beş tane sütsüze!”

Ozan Arif sanki Eskişehir’in fotoğrafını çekmiş.

Süt süze;

Üç beş tane sütsüze!”

Odunpazarı Belediyesi’nin 2020 yılında reklam harcamalarını ve hokus-pokusu yazdık.

Bravdanın tröstü ‘Özgürün basını’nda bu hokus-pokus ortaya çıkaran, rapora imza atan AK Parti’nin meclis üyesini hedef tahtasına yerleştirerek itibarına saldırmaya başladılar. Aynı yazıda belediyeleri eleştiren AK Parti’nin yerel yönetimler sorumlusu hanımefendiye de alttan vuruşlar yapmış yazan…

Eskişehir’in en büyük yalanı olan ‘Kazım Kurt 100 Milyon tasarruf etmiş, fakat acımasızca eleştiriliyormuş!’

Bunları yazana bir şey demiyorum. Ekmek parası. ‘Yaz’ derler ‘yazan’ olurlar. Onun için asla ‘yazar olamazlar!’ Yazdıran kesinlikle haklı. Kazım Kurt asla eleştirilemez çünkü yazdıranın velinimeti Kazım Kurt!

Yazan, bol bol Burhan Sakallı dönemine atıf yapmış. Yazan keşke yazdırana sorsaydı o dönemi en iyi yazdıran bilir diye düşünüyorum. Yazdıran unutmuş olabilir fakat unutmayanlar mutlaka vardır.

Elbet bir gün konuşurlar, o hiç konuşmayanlar… Konuşmaya karar verdikleri gün de köşe kendilerinindir. Yazdırana sıfır puan, otursun yerine ticaretini adam gibi yapsın…

Ne AK Parti meclis üyesinin ne de avukat olan AK Partili hanımefendinin avukatıyız, kendi başlarının çaresine bakarlar. Bu işin bizi ilgilendiren tarafı Eskişehir’de anormal bir oluşum olması..

Yalnız bu satırlarda yazılanlara kayıtsız kalıp belediye meclis oturumunda soramayan, meclis oturumlarına bile katılmayan ya da 3 yıla yakın tek bir kelam etmeyen AK Partili meclis üyeleri sıra size de geliyor.

Sizin de ticari hasarlarınızı biliyoruz.

Ve ey Odunpazarı ilçe idarecileri! Sizi şimdilik merak etmeye davet ediyorum…

Odunpazarı Belediyesi’nin reklam ve ağırlama giderleri ne zaman meclise ve kamuoyunun önüne gelse, bu oluşum makine nizamı ile çalışmaya başlıyor. Konuyu kamuoyu önüne ve meclise  taşıyan, hemen saldırıya uğruyor. İlk olarak  bunların ipliğini pazara çıkaran Demokrat Parti’nin İl Başkanı Hüseyin Özcan’a itibar suikasti yapmaya kalktılar. Akşam beraber içtiler, sabah yazdılar. Ölmüş ata kırbaç atıyor dediler. Karikatür üzerinden Cin Ali’lik yaptılar.

AK Parti’nin meclis üyesi bir hanımefendi mecliste  ve köşesinde reklam ve ağırlama giderlerini yazdı. Ceza olarak genç bir kadın hakkında iftira atmaya kalktılar. Özgürün basınında yazarken ‘en büyük Kazım Abi’ diyen yazan, oradan ayrıldıktan sonra Kazım Abi modundan çıkanı, Odunpazarı Belediyesi’nin ağırlama ve basın giderlerinin imzacısı olan, kadına şiddet uygulamaktan ceza almış amiri bana göre yazanın haysiyeti ile oynadı,  Ak Parti’nin yerel yönetimler sorumlusu hanımefendi de bunları eleştirdiği için ağır saldırı altında…

 En son hokus-pokusu rapora döken meclis üyesine buradan yazamayacağım isnatlarda bulundular.

Net ve açık bunların hepsi içeriden ve dışarıdan organize yıldırma ve itibarsızlaştırma işidir. Reklam paralarının hesabı sorulduğunda nasırlarına basılanların hiçbir ahlaki fren mekanizmaları yok.

Kadın erkek bunlar için değişmiyor. Fatura kesen tarafta Cem Uzan’ın basın taktiği, karşındakine iftira at, yıldır ve sustur. Fatura kesilen tarafta kadına sokak ortasına şiddet uygulayan, ceza alan bir amir ve onun hamisi, koruyucusu bir belediye başkanı.

Meclis üyeleri, yöneticileri itibar suikasti altındayken ‘bana dokunmayan yılan mantığı’ güden  AK Parti’nin milletvekilleri, teşkilatları; bir gün o yılan sizi de sokacak. Bunlar da kadının dokunulmazlığı yok da sizde de mi yok? Partinizde siyaset yapanların şerefi ve haysiyeti Ak Parti’nin kurumsal yapısına emanettir. Korktuğunuz üç beş kişi. Partinizdeki kadınlar kadar cesur olun! Bravda ile aramı iyi tutayım, derseniz özgürlüğünüzü Özgür’e bırakırsınız ve birer köleye dönüşürsünüz.

Bize gelince, milletin parası ve kadın dokunulmazdır. İstanbul’da Rus’larla savaşan Çeçenlerle tanışmıştık,çok sağlam adam olan Çeçen dostlarımızın komutanları Dudayev’in dediği gibiyiz”Ölmek için yaşlı, savaşmak için genciz”.

          Anlayanlara…..