Zafiyet Yok
Efendim 15 Temmuz darbe girişiminde elhamdülillah millet olarak dik durmuş ve darbe girişiminin önüne vatanseverler olarak geçmiştik.. Ama o gün anlamıştık ki aslında bağıra bağıra gelmişti darbe…
“Ayın 15’inde başbakan olacağım” diyenlere öğretilen bir şey vardı.
Heveslendirilen millete kabus, kendilerine rüyalar gösterilen…
Fakat şu yorumu yapan da çoktu:
“MİT nerede, MİT’in ruhu duymadı mı?”
O yıllarda parka gezmeye çıkan gezici zihniyet, uyduruk bir bahane ile üç ağacı sebep göstererek kaosu tüm ülkeyi gezdirip ve basamak basamak gerginliği tırmandırarak sonra da vaktidir mesajı vererek darbeye zemin hazırlamışlardı.
Bugün yine okullar kapalı olsa da üniversite bahçesine gezmeye gelen ama öğrenci olmayan nifak tohumları aynı amaca hizmet etmektedir.
Vay efendim; rektör seçilerek gelmeliymiş.
Öğrenciyken sana ne ki rektör ne şekilde gelmiş..
Sen dersine gir çık, evladım.
Saçma sapan ve aslında şer olan amacından bile uzak şuursuzca bir araya gelmiş bir güruhun sesini dinliyoruz.
Başaramazlar eyvallah ama bunlar yine saçma bir bahane ile vatanın, milletin kalbini yerinden sökmek ama bu ayak seslerini yine de duymazdan gelmemek lazım. Öyle sessiz sedasız izlememek lazım. Her münferit olayda ilk muhatap polis iken bu kalkanları tutan polisin her manada yanında olmak lazım. Bu tür olaylarda bu ses çıkaran ayakların sesini kesmek için kolluk kuvvetleri tek başına yetmez.
Onlar, oluşturduğu hainlik kokan bu algıların altını çizerken, bizim de 15 Temmuz’dan daha, daha, daha güçlü ve milliyetçi olduğumuzu ve bunu başaramayacaklarını göstermek lazım.
İlla fiiliyat olması gerekmez.
Devletin gücünü güdülen ahmaklar görememişse göstermek lazım!
En önemlisi zaafiyet ile aynı cümlede Milli İstihbarat Teşkilatı’nı anmak zorunda kalmayalım.
Allah vatanın, milletin birliğini dirliğini ve gücünü ele geçirmek ve yok etmek isteyen hiç bir haine fırsat vermesin!