Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir °C
Eskişehir
°C
°C
°C
°C
°C

Belediyelerde Nepotizm ve Batılaşma kriterleri üzerine

31.01.2025
A+
A-

Batılı düşünce sistemi emperyalizm ve acımasız kapitalizmi içeriyor mu??? Kesinlikle evet. Fakat şu an yaşadığımız çağda en iyi yaşam koşulunu sağlayan sistem onlarda ki; daha iyi yaşam koşulları için Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkelerinde yaşayan yüz binlerce, belki de milyonlarca insan Avrupa’ya; aynı şekilde Güney Amerika’da yaşayan insanlar da canları pahasına ABD’ye ulaşmaya çalışıyor.

Bugün, insana en iyi yaşama koşullarının sağlandığı Avrupa’da “yerel yönetimler”, Türkiye’nin de birçok Avrupa ülkesi gibi bazı maddelerine çekince koyarak kabul ettiği ve ülkelerin kendi koşullarına göre dizayn ettiği Avrupa Yerel Yönetimler Şartnamesi’ne göre yönetiliyor.Bütün Avrupa Konseyi üye ülkelerinin ortak imzaladığı ve şerh koymadığı giriş paragrafı şöyle başlıyor:

“Yerel yönetimleri” her türlü demokratik rejimin temellerinden biri olarak görerek, vatandaşların kamu işlerinin sevk ve idaresine katılma hakkını demokratik ilkelerden biri olarak kabul ediyor.

“Gerçek yetkilerle donatılmış yerel mekanların varlığının hem etkili hem de vatandaşlara yakın bir yönetimi sağlamasına bağlı olduğu vurgulanmaktadır.” diyor.

Bu tanıma katılmamak mümkün mü?? Hayır.

Şartnamenin bazı maddelerine şerh koyarak kabul eden Türkiye Cumhuriyeti, 1991 yılından bugüne, en çok da AK Parti iktidarı döneminde yerel yönetimlerin yetki ve finans kaynaklarını genişletti.

Bugün CHP’li belediye başkanlarının kaynaklarının kesildiği yönündeki serzenişleri büyük bir algı ve yalandır.

Hangi parti yönetirse yönetsin, belediyelerin genel bütçeden alacakları pay, kanunla nüfus ve gelişmişlik oranlarına göre belirlenir. Genel bütçe paylarının yanında, topladığı vergileri de bütçesinde kullanır.

Geniş mali kaynaklara kavuşan belediyelerin, kolaylaştırılan harcama kalemlerine baktığımızda; konser, eğlence, özel ağırlama giderlerine ve özellikle reklama büyük paralar harcadıkları dikkat çekiyor.

Hangi kent, ilçe, hatta kasabaya gitseniz, girişten itibaren her köşe başında, duvarda, derede, tepede karşınıza samimiyetsiz bir gülüşle sizi karşılayan belediye başkanlarının resimlerini ve reklamlarını görürsünüz.

Suriye iç savaşı öncesi gittiğim Halep’in sokaklarında, diktatör Beşar Esad’ın bile bizim belediye başkanları kadar resmi yoktu. Senfoni ve oda müziği orkestrası kurarak Batılı ve çağdaş olunmaz. Ağızlarında çağdaşlık, ilericilik fakat kafaları tam Ortadoğulu…

Dağa, taşa, kamyona isim yazdırmanın, resim astırmanın tamamen gösterişe dayalı görgüsüzlük olduğuna inanıyorum.

Tekrar Avrupa Yerel Yönetimler Şartnamesi’ne dönelim:

Makamların merkezi veya bölgesel bir makam tarafından yetkilendirildiği durumlarda, bu yetkilerin yerel koşullarla uyumlu olarak kullanılabilmesinde yerel makamlara olanaklar ölçüsünde takdir hakkı tanınacaktır.”

Diyor ki; belediye başkanlarına atama yetkisi tanınacaktır.

Paragraf devam ediyor: “Yerel yönetimlerde görevlilerin çalışma koşulları, liyakat ve yeteneğe göre yüksek nitelikte eleman istihdamına imkan verecek ölçüde olmalıdır; bu amaçla yeterli eğitim olanaklarıyla ücret ve mesleki ilerleme olanakları sağlanmalıdır.”

CHP’li siyasetçiler yıllarca AK Parti iktidarını “liyakat, ehliyet” diye eleştirdiler. Belediyelerin çoğunun yönetimine geçen CHP’li yeni başkanların ve özgüvenleri artan CHP’li eski başkanların akraba, çoluk-çocuk, hemşeri atamalarına bakınca “Bunlar Allah’tan nepotizm ve torpil karşıtıymış.” diye düşünüyorum.

Öyle olmasalarmış, doğmamış torunlarını bile başkan yardımcısı olarak atarlarmış.

Biz, 25 yıldır Eskişehir’i yöneten CHP’li Büyükşehir, ve Odunpazarı belediye başkanlarının kayın, baldız, bacanak, gelin, görümce, dayı-hala çocuğu atamalarına alışkındık, fakat Türkiye yeni görüyor ve şaşırıyor. Hakkını teslim edelim; çok şaşırtıcı olabilir ancak, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın çoluk-çocuk ve akraba-i taallukattan kimseyi istihdam ettiğini duymadık.

Ne yazık ki artık bir belediye başkanının yetkilerini suistimal etmemesi şaşırtıcı geliyor…

 

Eskiden bu makamlara gelen insanlar ve onların makam verdikleri, yetkilerini kendi çoluğuna, çocuğuna, akrabasına kullanmaktan ar ederlerdi. Şimdi utanmayı bırakın, üstüne büyük bir pişkinlikle hâlâ “liyakat, ehliyet” dersi veriyorlar.

Biz, yerel yönetimler yolu ile demokrasiyi tabana yaymayı; akrabaya, partiliye, eşe-dosta doğru yayılmak olarak anlayan bir topluluk olduk.

Hiçbir kanunda “çoluğunu-çocuğunu, akrabanı, eşini, dostunu kayırmayacaksın” yazmaz. Bu, yöneticinin ahlak, vicdan ve adalet duygusuna bırakılır. Çünkü “Her yasal hakkın helal olmadığını” bilmeyen bir insanın yönetici olamayacağı kabul edilir.

Anlaşılıyor ki, vicdan, ahlak ve adalet duygularının örselendiği toplumlarda hiçbir şeyi insana bırakmamak gerekiyor.

Belediyeler maalesef kanayan bir yara hâline geldi. Sistemin böyle devam etmesi mümkün mü bilmiyorum.

Hangi partiden olduğu önemli değil; belediye başkanlarına tanınan geniş yetkilerin ve harcama çılgınlığının muhakkak kontrol altına alınması gerektiği tartışmaya kapalı bir konu hâline geldi. Bu sistemin böyle devam etmesi mümkün değil.

Sistemi ya revize edeceğiz ya da başka bir sistem deneyeceğiz. Bu kadar çok belediye, bu milletin ve devletin üstünde büyük bir yük.

Elinizi vicdanınıza koyun. Hangi kent ve hangi partiden olduğu hiç önemli değil.

Her yerde bunların fotoğraflarını görmekten, “Onu yaptık, bunu yaptık, şu gününüz, bu gününüz kutlu olsun.” temalı reklamlarını görmekten size de bıkkınlık gelmedi mi???????

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.