Aktif Kullanılanlar

Yazıma sosyal medyadan dikkatimi çeken bir alıntıyla  başlamak istiyorum. Doktor Seydi Ahmet Güllü’nün paylaşımında “Ruslar’ın manipülasyon maksadıyla  servis ettigi görüntüleri yaymakta Ruslardan daha Russunuz!”

1980 öncesini hatırlayacak olan okurlarımız Moskava’nın sesi radyosu bileceklerdir. 24 saat Sovyet propagandası yapardı. Bu propagandalarda Sovyetlerin istihbarat efsanesi olan KGB’nin iletişim tekniklerinin kullanıldığını yeni yeni öğreniyoruz. KGB bundan 60 sene önce ‘Aktif Önlem’ler’ adı altında manipülasyon üretmeye başlıyor. Amaç hedef toplumların gerçeklik algısını kendilerini, ailelerini, toplumlarını ve ülkelerini savunamayacak şekilde değiştirmek. En azından KGB “Aktif Önlemleri” böyle tanımlıyor. Hedef ülkelerde gerçek ve kurgu arasındaki farkı anlama yetisini kaybeden bir toplum oluşturmak. Zamanla dezenformasyon ayağı öyle etkili hale geldi ki, farklı masadakiler de dahil olmak üzere tüm KGB ajanları mesailerinin %25’ini sahte haber için fikir bulma talimatı aldı. Üstelik bunun için teşkilatta yıl sonu değerlendirmesi bile yapılıyordu. Tabii başlarda masasının ana hedefinde ABD kuruluşları vardı.

Yıl 1983. Hindistan’ın The Patriot gazetesinde, “AIDS virüsünün zenciler ve gayleri öldürmek için Pentagon tarafından geliştirildiği” ileri sürülen bir haber yer aldı. Hindu gazetesindeki haber kimsenin dikkatini çekmedi ancak 2 yıl sonra (AIDS’in tavan yaptığı dönem) önde gelen bir Rus gazetesi, The Patriot’un makalesini kaynak gösterip, Doğu Almanyalı iki profesörden iddiayı doğrulatarak haberi tekrar yayına verdi. Haber bu kez patladı. 80 ülkede 270’den fazla haber yapılan bu iddia, önce AIDS’ten en muzdarip Afrika ülkeleri, daha sonra ise Avrupa merkezli gazetelerce başlıklara taşınınca ABD’ye karşı müthiş bir öfke oluştu. Durum, bazı ABD elçilerin kovulması ve askeri işbirliğin durdurulmasına kadar gitti. Tam bu noktada milyonlarca Amerikalı tarafından izlenen ABD’li haber kanalı CBS’in ünlü spikeri Dan Rather, Hindu gazetesinden başlayan bu iddayı kanalına taşıyınca Rusya altın vuruşunu yapmış oldu. Haber tam 5 yıl sonra ABD’ye ulaşmış ve ama amaç hasıl olmuştu.ABD halkı devleti sorguluyor, büyük protestolar düzenliyordu. Süper güç ABD, Rusya’nın yeni silahına karşı savunmasızdı. Yıllarca devam eden benzer dezenformasyonlar Reagan’ın başkanlığında dosya olarak Rus lider Gorbaçov’a iletilmiş, Gorbaçov özür dilemek zorunda kalmıştı. KGB’nin dezenformasyon saldırılarının sıralı 7 maddesi şöyle:

1-Hedef toplumdaki ekonomik, demografik, cinsel, dilsel, dinsel, bölgesel ve etniksel çatlakları ve sömürülebilecek hassas noktaları bulmak. Ana hedef: İnsanlara birbirlerine olan güvenini kaybettirmek.

2- Kimsenin kurgu olduğuna inanmayacağı büyük bir yalan ortaya atmak.

3- Gerçeklik ambalajına sarmak

4- Elini saklamak

Haberi başka bir yerden gelmiş gibi göstererek, haberin kaynağının araştırılma ihtimaliyle iddayı daima “aktarmak” (Hindu Patriot gazetesi)

5- Kullanışlı ahmak bulmak

Zira kullanışlı ahmaklar, verilen mesajı hedef kitleye ulaştırmanın en iyi yoludur.

6- Yapılan haberlerin maksadı ve kaynağının farkedilmesi durumunda kat-i dille yalanlamak.

7- En önemlisi işlemi hemen meyve vermesini beklemeden uzun vadeye yaymak. Zira hedef ülkede büyük siyasi bir etkiye yol açmanın yolu uzun vadeli dezenformasyondan geçer.

Günümüzde RT (Russia Today), Sputnik ve Internet Research Center gibi Putin tarafından açılan kurumlar da bu silahın adeta namlu görevini görüyor. Rus Medyası tarafından Türk Cumhurbaşkanı’nın Putin tarafından bekletildiği opere edildikten sonra, 5. madde devreye girdi. Çaktıkları Türk Cumhurbaşkanı ama olsun yine algıyı yiyenler, yayanlar mutlu afiyet olsun.

Sevgili okurlar, Eskişehir’deki özgür basın mensupları çok eğlenceli… Mutlaka takip edin, gülersiniz ağlayacağınız hâle… Eskişehir’de de özgür basın mensubu bir arkadaşımız sosyal medyasında Rus Medyası’nın haberini paylaşarak Cumhurbaşkanı’na çakıyor. Habertürk’ten işin acı tarafını anlatan bir yazara yorum yapıyor. Yorum aynen şöyle: “Habertürk Ciner’in kanalı. Elbet ‘yalan’ diyecek, ihale almak kolay mı” dijital medyadan bir arkadaşımız da golü atıyor. DAMDAN DÜŞENİ DAMDAN DÜŞEN ANLAR. ELBETTE GRUP ÇIKARLARINA TERS DÜŞÜLMEZ.

Rus Televizyonundan alıntı yaparak Türk Cumhurbaşkanı’na çakan bu arkadaşımız daha önce Hakkı Kutlu’nun yönettiği İki Eylül Gazetesi’nde yazardı. İki Eylül’de belediyelere oldukça sert muhalefet yapıyordu. Mesela Odunpazarı Belediyesi’nde define arama rezaleti çıktığında LPG diye hadiseyi nefis hiciv eden yazı yazmıştı. Yine Odunpazarı Belediyesi’nin kendi çalışanları tarafından basılması olayından sonra “HEP Mİ SİZ YİYECEKSİNİZ, NE DEMEK” diye köşesinde şimşek gibi çakıyordu..! Sonra İki Eylül’den sonra özgür basına geçince arkadaşımızın kalemine veya Odunpazarı Belediyesi’ne sihirli bir asa dokundu her şey düzeldi. O asanın sihrini biz biliyoruz da okuyanlar da bilsin. Ne menem bir sihirdir bu da; Eskişehir’de Belediyeleri e-leş-ti-re-mez-si-niz! O zaman ‘niye  eleştiremez’ sorusuna biz cevap verelim. Cevabımızı Özgür Basın mensubu arkadaşımızdan alıntılıyoruz. X, Y, Z, V, H…………. nın. ELBETTE YAZAMAZSINIZ! BELEDİYELERDEN İŞ ALMAK, REKLAM ALMAK KOLAY MI?

Yukarıda ki bilgileri gerçek bir gazetecinin sosyal medyasından aldım.