Bu çıkarımı yapmamın nedenlerini tekrar yazayım. Bisküvi aldığınızda bile içeriğini detaylı olarak görürsünüz.Bizde Kazım Kurt’ kim diye sorulduğunda hinterlandına bakıyoruz. Kendi partisinin iki kez ihraç ettiği, hiç bir siyasi başarısı olmayan başarısız bir siyasetçi.Ta ki Yılmaz Hocanın sihirli elleri değesiye kadar. Hoca önce kendisini seçilecek yerden listeye yazdırarak milletvekili olmasını, daha sonrada onu Odunpazarı Belediye Başkanlığı koltuğuna oturttu.Çok kötü bir Belediye Başkanlığı yapmasına rağmen; Ak Parti adayı Volkan Doğan’ın yanlışları, Harun Karaca’nın seçimin kaybedilmesi için ortalığı karıştırması ve Yılmaz Hoca faktörü ile tekrar koltuğa otururan bir Belediye Başkanı olarak bizi yönetiyor…..Yılmaz Hoca olmasa Kazım Kurt bu koltuklara 23 Nisan da bile oturamazdı.
Üç gündür yoga ile yatıyoruz, yoga ile kalkıyoruz.Bunun ilk nedeni, ortalığı zehirlemek ve provake etmek için bekleyenlere fırsat tanıyanlar.
Olay çok basit ticari bir yoga salonu açık havada yoga yapıyor. Bundan sonrası saçma-sapan bürokrasi ve iş bilmemezlik. Yoksa Kazım Kurt’un ima ve iddia ettiği gibi Cumhurbaşkanlığı ve Valiliğin hiç bir ilgisi yok.
Eskişehirde ortak menfaatler ve hemşericilik üzerine kurulan bir ittifak var.Hemşericilik derken bu Eskişehirlilk üzerine değil. Bu ittifakın tarafları BRAVDA’YI kontrol eden özgür ile Kazım Kurt ve çakma sosyalistlerden oluşan adamları.Bu ittifak unsurlarının tarzları ve üslupları bire bir aynı. Terminoloji ve dil marjinal sol ve kürtcü örgüt diline çok benziyor.Dezenformasyon ve provakasyon.Bilerek bilgiyi çarpıtıyorlar ve insanları çarpıtılan bilgi üzerinden tahrik ediyorlar.
Bu ittifak yoga hadisesini çarpıtarak “Yaşam tarzına müdahaleye” çekti.
Belediye Başkanlarının eski ismi “Şehr’ül Emin” dir. Emin olunan, güvenilen kişisidir.Bilerek bilgiyi çarpıtan kişiden Şehr’ül Emin olur mu, olmaz mı?????.
Eskişehir’i farklı yapan demografik yapısıdır.Osmanlı ve Cumhuriyet zamanında başka topraklardan gelen Türk nüfüsu(Çerkez,Tatar,Romanya,Yunanistan, Bulgaristan, Boşnak, Arnavut göçmenleri) ile bizim Manav dediğimiz insanlarımızdan oluşur.Dışarıdan gelenler, Ortadoğu ve doğu kültürü gibi kendi gettolarını oluşturmadığı için;farklı kültürden gelenlerin etkileşimleri bizi geliştirmiş, insan olarak zenginleştirmiştir.
Eskişehirin bu kültür harmanını içselleştirememiş, özgür ve Kazım Kurt’un menfaat ve hemşericilik üzerine kurulu ittifakı bizim zenginliğimizi zehirliyor. Bizi birbirimize düşürüyorlar.Bizi kendilerine benzetmeye çalışıyorlar.
16 şirketli basın baronu Eskişehir’in üzerinde tahakküm kurmuş. Belediyeler özellikle Odunpazarı Belediyesi ile al gülüm ver gülüm üzerine sistem kurumu üzerinden cambaza bak yapıyorlar.Bunların Eskişehirle,hakla, hukukla ideoloji ile hiç bir ilgileri yok. Bunlar çakma solcu ve sosyalist.Lütfen uyanın adamların binecek bisikletleri yokken, şimdi Vali Konağından büyük Villada oturuyorlar.
Dezenformasyon üzerinden Eskişehir Kabil’mi oluyor diye dertlenenler.İçiniz rahat olsun biz, bir birbirimizi biliriz.Biz İran’da olmayız, Esat’ın Suriyesi de olmayız..
Biz Cumhuriyetciyiz.Biz Dersim demeyiz. Mustafa Kemal’in koyduğu isim olan Tunceli deriz.
Biz cambazların ip üzerinde olmadığını bildiğimiz için ağzı açık havaya bakmıyoruz.Cambazlar Bravda da ve Belediyelerde özellikle Odunpazarında.
Son söz.Bir sosyal medya kullanıcısı Tayyib Erdoğan’ın rakibi kim olabilir diye anket yapmış.Başka bir kullanıcı da yorum yapmış. 1.rakibi hayat pahalılığı 2.rakibi Ak Parti. Altına imzamı atıyorum Reis Beyin en büyük rakibi altılı masa değil. Bizzat kendi partisi.
Reis Beyin Eskişehirde ki partisi için o kadar dolu ve isyan halindeyim ki 40 gün 40 gece yazabilirim……….