Büyükşehir Belediyesine ait Kent Park içerisinde bulunan “Kent Evi”ni bilmiyor olabilirsiniz.
Çünkü inşaata başlanıldığı zaman, milattan önceye dayanıyor…….
Maliyetinin de ne kadar olduğunu da sadece Allah ve beceriksiz Belediye elitleri biliyor.
Kent Evinin yüzyıllardır bitmeyen inşaatı esnasında şunları yazmıştık.
KENTEVİNİ 16 ŞİRKETLİ BRAVDA’YA KİM VERDİ
“Kent Evinin işletmesini Eskişehir’in 16 şirketli medya baronuna mı vereceksiniz”.
Büyükşehir Belediyesinin siyasi ve bürokrat elitlerine teşekkür ediyorum.
Sayelerinde kendimi Nostradamus gibi hissediyorum.
Kent Evi içerisindeki kompleksi 16 şirketli özgürün basın grubuna vermişler.
Bu 16 şirketli Medya baronu “Mutlu Gününüzde” sizleri düğün salonuna bekliyor.
Belediyelerin Eskişehirspora hibe ettiği, oradan da ihalesiz, gizli saklı komik rakamlarla alınan bilboardllar, dev reklam panoları. Belediyelere kesilen televizyon faturaları, yine Belediyelere kesilen reklam, ilan, baskı faturaları, yine Belediyelerin yemeli içmeli eğlenceleri için kesilen faturalar.
Terasda Rakı-Balık…..
Allah daha çok versin..
Versinde Allah’ın kulları, bunları nasıl veriyor problem orada……
NEDEN İHALE YAPILMADI !
Belediyelerin tabi olduğu iki ihale kanunu vardır. Belediyelere ait mülkiyetlerinin, alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri 2886 Sayılı Devlet İhale kanununa bağlıdır.
Ancak burası Türkiye, bu duruma önemli bir istisna getiriliyor.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun “Şirket Kurulması” başlıklı 26 ncı madde metni aynen
“Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 08/09/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir”der.
Özeti Belediyeler yukarıda sayılan işleri şirketlerine ihalesiz verebiliyor.Kanun metni devam ediyor
“Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.”
Kanun diyor ki” Belediyer kendi şirketlerine ihalesiz verdiği işleri ancak kendisi işletebilir. Üçüncü bir kişiye veremez. Vermek isterse de 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununa göre vermek zorundadır.
Net ve açık.
Hülle ile Belediyenin şirketine ver, oradan da şeye ver suç teşkil ediyor.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NE SORUYORUZ
Eskişehir Büyükşehir Belediyesine basit üç soru;
1.Kent Evi içerisindeki düğün salonu Belediye Şirketinin uhdesinde mi?
2.Uhdesinde ise Belediye Meclisinde, Düğün Salonunun devredilmesi için bedel ve süre belirlendi mi??
3.Düğün Salonu Belediyenin Şirketine devredildi ise, vatandaş neden “Düğün Salonunu” 16 şirketli medya baronunundan kiralayabiliyor.
Eğer Kent Evi içerisinde ki Düğün Salonu, meclis kararı ile Belediye şirketine devredilmiş ise, şirket de üçüncü kişiye İhalesiz yapmadan devretmiş ise bu suçtur.
İhale ile vermiş ise de Sayıştay ve Danıştay içtihatları net ve açıktır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 2. maddesi de
“Bu Kanunun yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanması esastır.” Usulune uygun olarak açık ihale olmak zorundadır.
Belediyenin Şirketi ilansız, istediği kişileri davet ederek pazarlık usulu ile Kamunun malını kimseye devredemez.
BRAVDA ‘NIN AK PARTİ DE KIMLER YOLUNU AÇIYOR!
Kağıt üzerinde devredemez fakat meydan boş. Eskişehir de kamu adına muhalefet görevi AK Partinin görev ve yükümlülüğü altında.
Bu soruları sorması gereken AK Partinin Yerel meclis üyeleri.
Onlar neredeler..
İstisna tutacağımız bir elin parmaklarını geçmeyecek kadarı hariç yoklar…
Bir Kent bu kadar mı sahipsiz bırakılır.
Türkiyeyi 20 Yıldır yöneten AKParti’nin, Eskişehirde ki Yerel meclis üyeleri, milletvekilleri ile beraber başka gezegendeler.
Bu Kent 16 şirketli bir Medya Baronunun ve bir avuç CHP’li siyaset elitinin esiri olmuş.
Devlet Beyin dediği gibi”Tayyip Erdoğan düşerse Türkiye düşer” düşüncesindeyiz.
Büyük ve kadim Türk Devletinin bekası herşeyden önemli.
Buna rağmen, 2018 Milletvekili seçimlerinde AK Partinin mevcut milletvekillerine oy vermiş olsaydım kendimi asla affetmezdim.