Site Rengi

DOLAR 32,5842
EURO 34,7966
ALTIN 2.501,77
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 15°C
Hafif Yağmurlu
Eskişehir
15°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 22°C
Pts 27°C
Sal 27°C

O Yazarın Köstebekleri Kim?

13.11.2019
A+
A-

Bir köşe yazarı meslektaşımız var. Kendisi haber kovaladığı döneminden bu yana 25 seneden fazla zaman geçti. Keşke hep muhabir kalsaymış diye düşünüyorum. Milli Eğitim’e bağlı bir okul ve Yunus Emre Devlet Hastanesi ile ilgili bir takım dedikoduları köşesine taşıdığını görünce içime bir kurt düştü, biraz araştırayım dedim.

Son günlerde Milli Eğitim’e bağlı bir okuldaki basit bir it dalaşını köşesine taşıyınca ve Yunus Emre Devlet Hastanesi Başhekimi Dr.Mustafa Karagülle hakkında tamamen dedikodu tarzı ‘o öyleymiş, bu böyleymiş; o bunu da demiş, bu da bunu yapmış’ tarzında biraz edebe mugayir biraz da köşe yazısından çok tetikçilikle bağdaşır ifadeleri okuyunca ister istemez insanın içine kuşku düşüyor. Hele bir de bu yazılanları sponsorları rica ediyorsa ve sipariş yazıysa hakkaniyet aramamak lazım, diye düşünüyorum. Yazı kaleme alınırken kişilik hakkıymış, bir bayan hekimin gözyaşıymış, yetiştirme yurdunda kalan 13-16 yaş arası çocukların yanlış algıyla okulu basmasına sebebiyet verilmekmiş gibi duyarlı hassasiyetler beklememek lazım değil mi?! Bu arada yeri gelmişken mâlûm okuldaki olayı TBMM gündemine taşıyarak Milli Eğitim Bakanı’na soru önergesi veren CHP Milletvekili Utku Çakırözer de işini yapıyor, muhalefet milletvekili olmanın gereklerini yerine getiriyor.

MEM’de ve Sağlıkta köstebekler kim?

Gelelim bu köşe yazarının haber kaynaklarına, daha doğrusu köstebeklerine… O kadar çok ki, hangisinden başlayalım. Eski şube müdüründen mi, eski okul müdüründen ya da idarecisinden mi? Sendikada kendine destek vermeyen muhalif grubun adamını mat etme sevdalılarından mı, eski yeni sendikacı ya da STK yöneticilerinden mi hastanelerde idareciliği bitmiş genç trollerden mi, terfi bekleyen hastene birim şeflerinden mi, başhekim yan baktı diyen ‘ATT mi hatta eski parti  yöneticilerinden mi adama bilgi akıyor; maşallah ne kadar gammazlama meraklısı kardeşimiz var. Bilemezsiniz neyse onlar yavaş yavaş saklandığı  masanın altına kafasını biraz daha soksunlar. Nasılsa birbir afişe olacaklar.

Neden belediyeleri eleştiremez?

Bakın bu konuşma yetersizi köşe yazarımızı belediyelerle ilgili bir konuyu ele alırken göremezsiniz. Ne büyükşehir belediyesinin duran tramvay güzergah inşaatlarını ne Tepebaşı Belediyesi’nin Eski Bağlar, Yeni Bağlar, Güllük’te elektrik ve doğalgaz çalışmaları için kazılan 6 aydır bu yana kapatamadığı koskoca yazı boşa geçirdiğini ve ne de Odunpazarı’nın geri dönüşüm atıkları toplama hizmetinin durması ve çöpe gitmesi ile ilgili bir satır yazamaz. Çünkü adeta patronları mevcut belediye belediye başkanlarıdır hele hele büyükşehir… Zaten tabudur. Sanki ‘bu şehirde belediyeleri ve bağlı kurumlarını eleştiremezsiniz’ diye mukavele imzalatmışlar gibi bir korku var. Bırakın CHP’li üç belediyenin finanse ettiği yazılı, görsel ve dijital basını, bir liralık belediyelerden destek alamayan sözde hükûmete yakın basın bile korkar yazamaz. Maalesef ki buna bu sütunları okuduğunuz Haber Ötesi bile dahildir. Tabii bu satırlara sayın patron sansür uygulamazsa okuyabiliyor olacaksınız. Bahsi geçen köşe yazarına çok da haksızlık etmemek lazım değil mi? Vaktiyle Hocayla ugraşan Ali Akyüz nerede şimdi, gazetesi bile yok. Sol cenahın asi yazarı Zafer Çatel bile ‘aman der’ bulaşmaz. Şehir Gazetesi’nin çiçeği burnunda sahibi iken Murat Keskin’in Büyükşehir Belediyesi’ni yerden yere vuran yazıları neden bıçak gibi kesildi aralarındaki sulh-u sukutun sebebini kim biliyor? Yakın zamanda bir Hakkı Kutlu vardı şimdi nerede acep? Mehmet Önel’in sesi hepten kesildi! Murat Atikel neden suskun? Bence en istikrarlı yazar Vedat Celal Alp olmuştur. H.B.B.B.B yazıları ne kadar tozlu raflarda kalsa da ara ara bildiklerini haykırmakta gayet özgür davranıyor.

Zaten CHP cenahında köstebek olmaz, olamaz. Her şey rakı masasında konuşulur, karara baglanır ve uygulanır. AK Parti cenahında ise daha mesele masaya yatırılır yatırılmaz, Whatsapp’lar çalışmaya başlar. Konumuza tekrar dönecek olursak, Hızırbey İmam Hatip Lisesi’nde yakışık olmayan ama geneli değil de iki kişinin kavgasını hiddetini yansıtan olayı çarpıtarak sanki bir kişiye değil de koskoca yetiştirme yurdunda kalan tüm öğrencileri kapsayan bir tavır varmış gibi kaşımak bence en hafif ifade ile sorumsuzluktur. Yunus Emre Devlet Hastanesi ile ilgili olay ise tamamen sipariş bir yazıdır. Şöyle ki; ‘YDH’nde ekstra torpilliler var’ iddiası ile ilgili günde 8-9 bin hastanın ayaktan hizmet aldığı, ortalama 650 civarı yatan hastanın tedavi olduğu bir hastanede, personel planlaması ile ilgili yapılan değişiklikler, başhekimin hizmetin aksamasını önlemek ve sağlık hizmet sunumunun kalitesini artırmak amacı ile kamu menfaati adına yapılmaktadır. Bunları yapmak başhekimin görevidir.

Başhekimin eşi neden yoğun bakımda?

İfade özürlüsü yazarımızın yazısında bahsi geçen dahiliye uzmanı olarak görev yapan bayan Karagülle 2011 tarihinden beri bu hastanede görev yapmaktadır. Yaklaşık 3 yıldır 3. Basamak Dahiliye Yoğun Bakım Ünitesi’nde çalışmaktadır. Bunun yanı sıra diğer dahiliye uzmanları gibi eşit sayıda branş nöbeti tutmaktadır. Hiçbir dahiliye uzmanının çalışmak istemediği, 3. basamak yoğun bakım gibi tedavi ve takibin önemli olduğu bir birimde yoğun bakım uzmanının önerisi, ilgili başhekim yardımcısının teklifi ile daimi görevlendirmeyi kabul eden hekim, Bayan Karagülle’nin görevlendirilmesi bana göre doğru bir karardır.

Eskişehir Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla YDH’nde bulunan onkolojik birimler Şehir Hastanesinde hizmet vermeye başladı. Bu doğru ama mazaret bence tamamen insani. Çünkü bahsi geçen hekim engelli çocuğu nedeniyle Sağlık Mazeret Kurası ile YDH‘ne atanmış. Bu dönemde yapılan personel planlamasında Şehir Hastanesi’nde hem gastroenterolojik cerrah hem de onkolojik cerrahi uzmanı olması, engelli çocuğu olan hekimin çocuğunun eğitim aldığı okulunun hastaneye yakın olması hekimin hastane için önemli cerrahi girişimler yapıyor olması nedeniyle, kendisinin talebi ve Eskişehir İl Sağlık Yönetimi’nin onayıyla YDH’nde görevine devam ediyormuş.

YORUMLAR
  1. Eskişehirli Doktor dedi ki:

    O alkolik köşe yazısı yazan yazar kılığına bürünmüş tetikçiye tavsiyem en kısa sürede Yunus Emre Devlet Hastanesi Başhekiminden özür dileyip hastanedeki AMATEM’de (Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi) tedavi olabilmek için torpil yapmasını istesin bence. Yoksa birgün ya alkol komasına girip yada alkollü kaza yapıp yoğun bakımlık olacak ve o doktor hanımın bakım ve tedavisine ihtiyaç duyacak.