Bir Demokrasi Kültürü: Partilerde Pazar Toplantıları
Bizim kuşağın diline doladığı bir tabir var: ‘80’lerde çocuk, 90’larda genç delikanlı olmak’ gibi mesela… Bir de 90’lı yıllarda bizim gibi genç muhabirlerin özellikle tatlı bir telâşı olurdu. O da partilerin ‘Pazar Toplantıları’ yapılır, o partinin tüm ağır abileri tesbih tanesi gibi sıralanır, gayet vakur bir şekilde hatibin gündeme dâir konuşması dinlenirdi. O zamanlar öyle sosyal medya platformları olmadığı için akşama Kanal 26 ve ES TV -o günkü adıyla Süper TV- izlenir, radyolarda bültenler geçer, ertesi gün ise gazetelerde iri puntolarla yerini alırdı.
Efendim nereden çıktı şimdi ‘pazar toplantıları’ derseniz; geçtiğimiz pazar Demokrat Parti Tepebaşı İlçe Kongresi yapıldı. DP Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan eski tüfekleri de davet etmiş. Başta DYP’li Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Orhan Soydaş, eski milletvekili Fevzi Yalçın ve Adalet Partisi’nden günümüze partinin duayen ismi Necati Okuroğluve birçok eski tüfek oradaydı. Hemen hepsi kürsüye çıkıp hatipliğini de coşturdu. İşte o kareleri görünce hatıralar canlandı ‘heyyy be ne günlerdi…’ demekten kendimi alamadım. Pazar günleri muntazam olarak ANAP, CHP, SHP, DYP, Refah, ara ara MHP hatta Büyük Birlik, DSP, Millet Partisi basına açık pazar toplantıları yapar, mahallelerden hatta köylerden gelen partiye gönül veren sempatizanlar büyük ilgi gösterirdi.
O günlerden hafızamda kaldığı kadarıyla en erken açıklama Refah’ta olur, öğle namazına gitmeden bu iş bitirildi. Bazan o günkü Yeni Sinema -şimdiki Taksim Mağazaları’nın olduğu yer- geniş katılımlı, bazen de Hamamyolu’ndaki RP il binasında pazar toplantıları yapılırdı. Dönemin il Başkanı Murat Canözerve il müfettişi Nihat Bilgiçgündemi değerlendirir, ‘adil düzen’ güzellemeleri yaparlardı. Refah’tan sonra Vilâyet’in hemen arasındaki CHP binasına koşa koşa gidilirdi. Şimdilerde artık yapılmayan pazar toplantıları CHP’de olmazsa olmazdı Milletvekilleri, il – ilçe başkanları, örgütün kıdemli isimleri ve mudavimler bu şölenin baş aktörleriydi. Hem partililer birbiriyle kaynaşma fırsatı bulurdu hem de özellikle vekiller hesap verir taban diri tutulmaya çalışılırdı…CHP de aklımda kalan o yılların ateşli hatipleri Erdal Çakıcıer, Kemal Metin, Kazım Kurt, Zeki Ünal gibi isimlerdi….
Doğruyol Partisi’nin il binası ise Kızılay’da idi. Yukarıda da bahsettiğim gibi asıl bu kültürün babası DYP idi. Hatta bizim Sivrihisarda bile her pazar olmasa da toplantılar yapılır bazen Dedelek, Berberoğlu sonraki yıllarda Sadri Yıldırım da gelip ‘yağlı yakalar’ denilen köylüye hesap verirdi. Necati Okuroğlu’nun nükteleri, Bekir Sıtkı Saraç’’ın bombaları, Dedelek’in alttan alta külhanbeyi tavırları, hatta Adnan Sagay’ın fıkraları hala belleğimde yer etmiştir. Genci yaşlısı her Doğruyolcu, Kırat ‘ın etrafında toplanır bu kültürü yaşatmaya gayret ederlerdi. ANAP’ta da Cengiz Hardura, Niyazi Çapa, Selçuk Erşan özelikle öne çıkan isimdi. 83’ten 99’a milletvekilliği yapan Mustafa Balcılar en istikrarlı katılımcısıydı pazar toplantılarının. Sonra 96’da DYP den ANAP’a geçen İbrahim Yaşar Dedelek şehir ve ülke gündemi ile ilgili birikimlerini aktarırken bu kültürü yaşatırdı. Ahmet Namık Akdoğan’ı es geçmemek lazım… Büyük Birlik Partisi’nin İl Başkanı iken hemen her pazar gündeme dair söyleyecekleri olurdu. Osman Sögüt de masanın etrafında her pazar aynı kişilerden oluşan birkaç partili ile Millet Partisi’nin görüşlerini aktarırdı her pazar.
DSP’de bu kültür biraz daha az hissedilirdi ama iktidar partisi olduktan sonra İl Başkanı Şahin Bozat, merkez ilçe Başkanı rahmetli Hasan Eröksüz’ün açıklamalarını takip ettiğimi hatırlıyorum. DSP’de yedi yıl vekillik yapan Mahmut Erdirhep Ankara siyaseti yaptı, ona göre daha yerli olan Necati Albay ise ferdi olarak çabalar sergilerdi. Rahmetliyi Reşadiye Camii’nde vakit namazlarını sade bir vatandaş gibi görür, doğrusu gıpta ederdim. MHP’de de pazar toplantıları diger partiler gibi sık olmasa da yine de yapılırdı. Hafızamda kalan Ahmet Vural, Muhammet Tevetoğluve yine rahmetli Ahmet Bozkurt’un hitapları olmuştur hep… Şimdilerde yerelde iktidar da olan CHP’de ve genelde iktidarda olan AK Parti’de bu gelenek sürdürülmüyor. Aslında AK Partihiç bu gelenege uymadı da Cumhuriyet Halk Partisi de belediye başkanlarına karşı örgüt gücünü kaybettikten sonra zaten sembolik olan “Pazar Toplantılarını” yapmaz oldu.
Adalet ve Kalkınma Partisi ise İlçe ve İl Danışma Meclisi Toplantılarıyla bu kültüre farklı bir rota çizmeye çalışıyor. Gerçi artık partilerin vekilleri, il başkanları hatta belediye başkanları istedikleri anda Twitter’da Facebook’ta görüşlerini halka aktarabiliyorlar. Ama benim AK Parti il ve ilçe başkanlarına bir tavsiyem olacak: Dündar Ünlüzamanında bir gelenek başlatılmıştı, peş peşe birkaç tweet -flood Tweet- atılıp yerel gündemle iligili görüşler kamuoyu ile paylaşılırdı. Ben birkaç tweet hatırlıyorum ses getiren. Bu neden devam ettirilmez onu da anlamış değilim. Sadece düğüne gittik, cenazeye katıldık, açılışta bulunduk, ziyaret ettik paylaşımları işin sadece magazin boyutu. Şehrin sorunlarıyla ilgili daha naturel, daha seküler ve de çok daha emin ve iddialı söylemler geliştirilmesi lazım diye düşünüyorum. Benden söylemesi…
Evet, siyasette unutulan kültürü yad etmeye çalıştık. Pazar toplantılarında partililer deşarj olur, taban ile tavan bir arada olur, ‘n’oldu bizim tayin işi?’ diye sorulur, mahalleden, köyden haber alınır, partililer kaynaşmış olurdu. Ya şimdi Facebook’ta zaten ortalık kaynatılıyor ama benim favorim Nazmi Ekincek… Adam tam bir fenomen… Gitar da çalıyor, cümbüş de… Motora da biniyor, müezzinlik de yapıyor. Video çekip belediyeleri yerden yerede vuruyor. Eskiden siyaset de yaptı bildigim kadarıyla yani adamın her konuda söyleyecek sözü var. Yaşama sevincine hayranım bu ihtiyarın vesselam…