Site Rengi

DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2.439,70
BIST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 25°C
Az Bulutlu
Eskişehir
25°C
Az Bulutlu
Cts 18°C
Paz 19°C
Pts 18°C
Sal 21°C

Yılmaz Büyükerşen’in sırtındaki hançer

16.12.2023
A+
A-

Cumhuriyet Halk Partisi’nde değişim isteyenler,Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında kümelenen insanların hiç değişmeden milletvekili olmalarını eleştiriyorlardı.O gitti bu geldi ne değişti. 4 dödönem Milletvekilliği ve bir dönem belediye başkanlığı yapan Tanju Özcan tekrar aday gösterildi.Onu aday gösteren de 5 dönemdir Milletvekilliğini sürdüren Veli Ağababa.O da,mutlaka süslü bir adı vardır fakat işlevi “Belediye Başkanlarını Atama Komisyonu”olarak göreceğiniz şeyin içerisinde…..Kısaca hala bir şey…

Veli Ağababa ismi geçince onun Odunpazarı Belediyesi üzerinde ki ağırlığını pas geçemeyiz. Odunpazarı BelBelediyesi Başkanı Kazım Kurt’un etrafında kümelenen;hemşericilik ve akrabalık bağları ile birbirine bağlı “Mutlu azınlığın” çok etkin olduğu ve Belediyeyi yönettiği iddia edilir.Odunpazarı Belediyesi üzerindeki başka etkin isim Veli Ağababa’dır.İşe girecek eşiniz,çocuğunuz mu var ise “Mutlu azınlığın”hemşerisi değilseniz Malatya Milletvekili Veli Ağababa’ya ulaşın…..Eskişehirin merkezinde ki bir Belediyenin böyle yönetildiği iddia ediliyor. Yan ağla,dön ağla.

Bağımsız ve bağlantısız gazetecilik kapsamında;gömlek fiyat ve demografik yapı uzmanlığı yapan köşe yazanı Odunpazarı Bölgesinde

100 bin Emirdağlı ile 100 bin Sivrihisarlının” yaşadığını halkımıza ilan etmişti.Bağımsız ve bağlantısız köşe yazanının bu duruma bir yorumunun olması gerekir.Eğer ki “Mutlu azınlığın”iç sesi değilse….

Tekrar değişime dönelim…Ajda Pekkan’la yaşıt Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç 25 senedir,ondan on yaş büyük Yılmaz Hoca taş devrinden beri hayatımızdalar.

Onları siyasetten emekli etmek için Veli Ağababa gibi CHP genel merkezinde ki dostlarına sırtını dayayan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt hiç farklı değil.38 senedir SHP-CHP içerisinde 20 yıldır da hep bir şey…..

Her üçü de kamu da çalışıyor olsalar yaş haddinden dolayı çoktan zoraki emekli edilmişlerdi….Fakat Belediye  Başkanlığı da kamu görevi”olmasına rağmen orada yaş haddi yok.Koltuklara zamkla yapışmışlar sonsuza kadar orada oturmak için azimliler.

Fakat Yılmaz Hocanın koltuğunu bırakmamak için gösterdiği azim ve hırs trajedi ile sonuçlanmak üzere.Bunun ilk işareti CHP Genel Başkanı’nın adayları anket ve temayül” ile belirleyeceğiz sözü ile geldi.Arkasından en baba yandaşlarFatih Portakal,İsmail Saymaz ve İsmail Küçükkaya’yı devreye sokarak kendi yandaşlarına linç ettirdiler.

Küçük düşürmek için 25 Yıldır Belediye Başkanlığı yapan Yılmaz Hocaya başvuru yaptırttılar.Mülakat için Enis Berberoğlu’nu gönderdiler.Eskiden kurban bayramlarında,kurban kesilmeden önce süslenirdi.Sürecin sonunda Özgür Özel bir programda Yılmaz Hocamı allayıp,pullayarak kurban etmeye hazırladı…

En hazini de;CHP Genel Başkanı ve Genel merkez yöneticilerinin Yılmaz Hocanın   onur,gurur ve itibarına karşı bel altı vuruşlarına karşı,onun da koltukta kalmak için,her yediği tokat sonrası diğer yanağını dönmesi.Koltuk bu kadar mı tatlı……

Yılmaz Hocamdan tek beklentim kaldı…

2014 yerel seçimleri öncesi,Milletvekili yaptığı Kazım Kurt’u Odunpazarı Belediye Başkanlığına aday göstermek istediğini Kemal Kılıçdaroğlu’na ilettiğinde.Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kazım Kurt’un adaylığına karşı çıkmasının nedenini ve onun hakkında ki düşüncelerini kamuoyuna açıklaması.Hoca açıklar ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun,Yılmaz Hocanın geleceği için ne kadar öngörülü düşündüğünü anlama ihtimali doğabilir.

Tabii ki Yılmaz Hoca ihanet zehirini kendi hazırladı ve kendi içti. Buna kaşı siz de “ihanet edenin hiç mi suçu yok..”diye sorabilirsiniz.

Maalesef her ölüm ve son bir neden ile gerçekleşecektir.Yılmaz Hocamın siyaseten sonu,ihanete götüren vefasızlığın kahramanı Murat Giray Han’ın torunundan yediği hançerlerle gerçekleşiyor.

 

Ya vefa kalmadı bu âlemde

Ya cihanda kimse kılmadı onu

Benden ok atmayı öğrenip giden

Sonunda etti nişangâh beni.(Ahmet Hocanın köşe yazısından alıntıdır.)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.