Site Rengi

DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2.439,70
BIST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 19°C
Az Bulutlu
Eskişehir
19°C
Az Bulutlu
Paz 20°C
Pts 19°C
Sal 21°C
Çar 20°C

Parlayan Yıldız, Çay Simit

03.02.2024
A+
A-

Çifteler Belediye başkanı Kadir Bıyık bey beni kahvaltıya davet ettiğinde hayallerimin kahvaltısına kavuşabileceğimi ümit etmiştim ama yazgıma tavşan kanı çay ve çıtır çıtır gevremiş simit düşmüştü. Siyaset sahnesinin hafifletilemez gergin atmosferinde çaylarımızı yudumlarken Kadir Bıyık bey “Atatürk’ün vefatı sonrası Milli Şef ilan edilen hatta Türk parasından Atatürk resimlerini kaldırarak kendi resmini bastıran İsmet İnönü C.H.P zihniyeti ne ise şimdi de aynı zihniyet devam ediyor” diye söze başladı.

“İsmet İnönü Türklüğe ve İslam’a aykırı bakış açısını siyaset sahnesinde sergiliyor, bazen Faşist bazen komünist oluyor onun gölgesi altındaki siyasi figürler dünya görüşlerini onun zihni yapısına göre belirliyor Milli Şef sağa sola emirler yağdırıyor hiç kimse aksi bir görüşü öne sürmeye cesaret edemiyordu.”“ll. Büyük savaş- Dünya savaşı- devam ettiği yıllarda Vatansever gençlerin kimse vatanının sevmekle suçlamaz isyanına, Milli şef yönetimi beni anlamayan sezinlemeyen insanlar güruhu ortasında kaldım diyerek Vatanını Kızıl ordu işgaline peşkeş çeken Komünistlere yol vermiş Milli bir refleksle Vatanını savunmak için yürüyüşe geçen Türk Milliyetçilerini bunlar bana karşı ihtilal yapacaklar diye, aralarında Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Fethi Tevetoğlu ve Teğmen Alparslan Türkeş’in de bulunduğu 23 Türk Milliyetçisi genci tutuklatmış tabutluklara tıktırmış, Nazi Almanya’sından getirttiği yüksek voltajlı ampulleri kafalarının üstüne koydururken ampullerin tirbuşon etkisi Milliyetçi gençlerin beyinlerinde ve gözlerinde ciddi hasarlara yol açmasını umursamamış, Teğmen Alparslan Türkeş’in tırnaklarının sökülmesine göz yummuştur” dedi, gözlerinden akan hüzünle “ , “C.H.P zihniyetinin anlamak istemediği Türk Milliyetçilerinin örste dövülen ve çifte su verilmiş çeliğe benzemesi. Ne kadar çekiç darbesi olursa dirençleri o kadar sertleşir.” dedi, kaşlarını çattı.

Karşımda bir belediye başkanı beklerken Ülkücü bir Entelektüelin çıkması beni çok mutlu etmişti ona sorular sormak istiyordum ama o soru sormamı beklemeden sohbeti sürdürüyordu.

“Bir başka konu ise birincisinden daha vahim, daha kanlı ve ihanet dolu. ll. Büyük savaş yıllarında Türkiye’ye iltica eden ve Yozgat’ta iskân ettirilen Azerbaycan Türkü kardeşlerimiz. Savaş sonunda kanlı Diktatör Stalin’in talebiyle trene doldurulup Iğdır’a gönderilmiş. Onlar daha ne olduğunu anlayamadan Boraltan köprüsünden Sovyet arazisine geçirilmiş Türk askerlerine bizi siz öldürün Ruslara teslim etmeyin yalvarmaları yakarmaları işe yaramamış Rus kurşunları onları ölümün korkunç yalnızlığına teslim etmiş” dedi.   

Sayın başkan olanları anlatırken acı acı gülümsedi aniden ciddileşti “Azerbaycan Türkleri kurşuna dizilirken onları sadece bir Türk subayı izlemiş. Dayanamamış beylik tabancasını alnına dayamış intihar etmiş, Milli şef ise doğal neşesinden bir şey kaybetmemiş”

Çayımdan bir yudum yudumlayarak Kadir Bıyık beyi dinlemeye devam ettim. O ise değişen ruh haliyle “Türk asrına girerken C.H.P sadece gürültü ve patırtı yapmakla meşgul Milli şef döneminde başlayarak Türk toplumunda yeri hiç olmamış batıcımı doğucumu Faşist mi Komünist mi ne olduğu belirsiz bulanık bir zihniyetin peşinde koşup duruyorlar. Türk- İslam dünyasının ve zamanın dışında kalmışlar sanki.” diyerek Atatürk döneminde yaşanmış bir hikâyeyi anlatmaya başladı.

“1936 yılında Atatürk Cumhurbaşkanı İsmet İnönü başbakandır. C.H.P. genel sekreteri Recep Peker Faşizmi incelemek için İtalya’ya gönderilir. Recep Peker yurda dönüşünde T.B.M.M. Faşist bir konsey kurulmasını öngörür. İnönü raporu onaylayıp imzalar. Rapor Cumhurbaşkanı Atatürk’ün önüne gelir. Atatürk İnönü’yü kast ederek başvekil hazretleri herhalde yorgunluktan önüne gelen raporları okumadan imzalıyor der ve reddeder” dedi gülümsedi. “Atatürk’ü anlayabilmiş olsalardı İngiltere-Rusya-Amerika devletlerinin peşinde koşarak zaman harcamaz bütün enerjilerini Türk Milleti için kullanırlardı” 

Kadir Bıyık beyle belediye seçimlerinin dışında konuşmamız beni çok mutlu etti. Veda zamanı geldiğinde hararetle elimi sıktı, Başbuğ Türkeş’in “C.H.P. Atatürk’ün Türk milliyetçiliği çizgisinde kalmış olsaydı ben M.H.P yi kurma ihtiyacı duymazdım” sözüyle beni yolcu etti. 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.