Site Rengi

DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2.439,70
BIST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 25°C
Az Bulutlu
Eskişehir
25°C
Az Bulutlu
Cts 20°C
Paz 20°C
Pts 18°C
Sal 19°C

Eskişehir’deki 10 Aralıkçılar

24.09.2020
A+
A-

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin çağrısıyla İstanbul Dedeman Oteli’nde 10 Aralık 2005’te yapılan toplantının katılımcıları kendilerine “10 Aralık Hareketi” adını verirler. 10 Aralıkçıların yeni Anayasa teklifleri bile hazırdır. Taslağı hazırlayan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekili yaptığı Prof. İbrahim Kaboğlu’dur. CHP’ye yakın gazetecilerden Soner Yalçın 31 Ekim 2018 tarihinde Sözcü’deki köşesinde 10 Aralık Hareketi’nin yeni anayasa taslağını ifşaa eder.”“Ulusal ve ulusalüstü hukuk ilişkisi açıkça düzenlenerek, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü boyutuyla pekiştirilmeli. Böylece hukuk devleti, iç barışa katkısı yanında; ‘Ulus-devlet’in milliyetçi saplantılardan sıyrılarak yeniden yorumlanmasını sağlayan bir çatı olarak tasarlanmalı. Hak ve özgürlüklerin muhatabı bakımından; sadece yurttaşlara tanınan siyasal haklarda Türk yerine yurttaş denilebilir. Siyasal haklar bakımından, ‘Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı’, kapsayıcı ve farklılıklara olanak tanıyıcı kimlik olarak tasarlanmalı…

Üniter devletlerde ülkenin, dolayısıyla çevre ve doğa ile kültürel varlıkların korunması birkaç anayasal hükümle sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle, yeni bir anayasada, aşırı merkezi yapıdan uzaklaşılması ölçüsünde hem Türkiye’nin yönetimi rasyonelleşir: bir yandan kamu hizmetlerinin etkililiği artar; öte yandan merkezi siyasal otoriteyi dengeleyici mekanizmalar oluşturulmuş olur…”

Meselenin özü buydu. 10 Aralık Hareketi “Federatif yapı” öneriyordu.
10 Aralık Hareketi’nin sözcüsü, FETÖ gazetesi Taraf’ın köşe yazarı Halil Berktay’a gönderdiği 2010 yılı başındaki açıklamasında şöyle diyordu:
“ ‘Atatürk tartışılamaz’ diye son derece saçma bir görüşüm hiçbir zaman olmadı…” Açıklamayı Berktay’a ulaştıran “10 Aralık Hareketi Yürütme Kurulu” adına, şimdi örgütlerden sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’ydı.

Yazısının devamında 10 Aralık hareketinin CHP’yi ele geçirdiği tespitinde bulunur. 10 Aralıkçıların İstanbul İl Başkanı yaptığı Canan K. Atatürk demeyi uygun bulmayınca tartışma alevlendi.
CHP’yi ele geçiren 10 Aralıkçı Canan K ve arkadaşlarının anayasa taslağını okuyunca içim titredi. Yerel yönetimlere özerklik getiren AB katılım şartını kabul edecekler ve fedaratif yönetim getirecekler. Bölünmüş, parçalanmış bir Türkiye.
Yeni sol ve sosyalist 10 Aralıkçılar CHP’nin vatanperver, cumhuriyetçi, milli damarını doğramakla meşguller.

Yeni sol ve sosyalist 10 Aralıkçı Canan K. ve arkadaşlarının Eskişehir’deki yol arkadaşları kim???
Eskişehir’de CHP’nin başat aktörleri Yılmaz Hocamız, Sayın Ahmet Ataç ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt. Bizi takip edenler bilir, Yılmaz Hoca’yı sert eleştiririz fakat bu Aralıkçıları görünce iyi ki Yılmaz Hoca gibi adamlar CHP’nin içerisinde diye şükrediyoruz. Yılmaz Hoca emperyalistlerin adamı Kemal Derviş’i kabul etmemiş bir adamdır.

Mustafa Sarıgül popülist bir siyasetçidir, halk deyimi kullanılarak hakkında kitap yazılmıştı: “Düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısı” diye. Sayın Ahmet Ataç’a bakınca Sarıgül’ü görürüm, yüzünde estetik ameliyat ile yerleştirilmiş gibi gülümseme eksik olmaz. Yıllarca her Salı CHP’nin grup toplantılarına kadınları götürdü. Kadınlarımız da Kılıçdaroğlu’na biz başkanımızı çok seviyoruz sonatları söyledi. Bir bakıyorsunuz HDP’ye oy istiyor, bir bakıyorsunuz şehit ailelerine yemek verip sarılıyor. Karar sizin.

Sayın Kazım Kurt fırsat buldukça, sol kolunu havaya kaldırarak ben solcuyum der. Kendisinin solculuğunu bir gün uzun uzun yazarız. Kazım Bey genel merkeze yakındır, genel başkan yardımcısı Veli Ağababa ile sıkı-fıkıdır. Onursal Adıgüzel’i Eskişehir’de bir çok kez ağırlamıştır. Dolayısı ile CHP genel merkezini ele geçiren 10 Aralıkçılarla yakın temas halindedir. Hatırlayın il kongresinde ‘Büyük Kongre’ delegeleri tespit edilirken Milli damarın temsilcisi Yılmaz Hoca kendisinden az oy almış, bizim nerede durduğunu bilmediğimiz Ahmet Ataç ve bazı belediye başkanları tasviye edilmişti. CHP’nin sol kanadı ve genel başkanı açık açık PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG’yi terör örgütü görmezken Kazım Kurt Bey de Afrin’de PYD’ye karşı Türkiyenin giriştiği harekete karşı çıkmıştı. Enteresan…….

Türk Cumhuriyeti’nin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk her türlü saygıya layıktır. Misak-ı Milli de cumhuriyetin ruhudur. Atatürk demek Misak-ı Milli demektir. Anayasadan Türk kelimesini çıkaracağını, federasyon ve yerel yönetimlere özerklik tanıyacağını söyleyen ve buna inanan, Türkiye halkı, Türkiye halkları diyen hiç kimse Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmaya hakkı yoktur. Aziz Atatürk sizin sütreniz ve maskeniz olamaz. Dün İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayanlar bugün Atatürkçü olmuş. CHP içerisindeki milli damar bu memleket için mühimdir. Ayakta kalması memleketin hayrınadır. Allah bu memleketi 10 Aralıkçılardan korusun, muhafaza etsin, bunlara fırsat vermesin Türk topraklarının parçalatmasın birliğimizi bozmasın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.